Bölüm 3: MOTİVE

Mulai dari awal
                                    

Onur'un hesabına girdiğimiz an megaloman kelimesi sözlükte yeni bir anlama daha kavuşmuş oldu. Kendi boy boy pozları dışında, #kanka etiketli bazı resimlerde Pırlanta denilen süslüyle ya da yandaşlarından futbol takımındaki Yavuz ve Caner'le olduğu fotoğraflar vardı. İstediğimi bulamayacağımı anlayınca "Bunun hiç mi sevgilisi yok?" diye sinirle söylendim.

Sinan "Varsa da profilinde paylaşmamış," dediğinde "Tabi ki var hatta birden fazla ve o yüzden profilinde bu tarz şeyleri paylaşmıyor ya da arkadaşları dâhil kimseyi takip etmiyor," dedim zaferle.

Sinan anlamaz bir edayla alnını öyle bir kırıştırdı ki alnındaki sivilcelerden biri neredeyse patlayacaktı. "Bu bilginin bize ne faydası var ki? Sonuçta Sevil'le çıkmıyor."

"Sevil, ona platonik olarak âşık ve çıkmıyor olmaları ümit beslemiyor anlamına gelmez. Aksine onun kimseyle çıkmadığını düşünüp ümitleniyor ve ihtiyacımız olan tek şey onun ümidini kırmak."

"Vay canına gerçekten senin karşı safında durulmaz. Ama bir küçük sorunumuz var; Onur'un kayıp sevgililerini nasıl bulacağız?"

"Orası kolay kısmı çünkü Onur saklasa da çıktığı kızlar bir şekilde kendilerini belli etmek isterler."

Melodi ve Onur'un sarıldığı bir resmin altına yapılan yorumlardan üçü hesap sorar nitelikteydi. Yani Onur'a yakışıklı olduğunu yazıp kasten Melodi'den bahsetmeyenler sadece Onur'a ilgi duyan kızlardı ama "Hayırdır?" yazıp kızgın emoji koyan ya da "Onur, ne bu?" diyenler onunla çıkan kızlar. Beğeninizi herkese belli edebilirsiniz ama hesap sormak için o kişiyle bir samimiyetiniz olması gerekir.

"Aradığımız kızları bulduk," diyerek Sinan'a döndüğümde hemen kızların hesaplarını stalka başladı ve bingo! Birisi Onur'la dudak dudağa bir resim paylaşmıştı. Hemen ekran görüntüsü alıp kaydettim. Kız, bizim okuldan değildi ve son paylaşımı, matematikten aldığı dönem ödevi hakkında yardım edebilecek olan var mı diye sorduğu bir yazıydı. Bunu da kaydettikten sonra Sinan'a dönüp "Bu da tamamdır," dedim.

"Peki, sen öyle diyorsan... E sırada kim var?"

"Kızlar bittiğine göre beylere geçebiliriz."

"Ensar ve Gökhan'a bakıyoruz o halde."

"Aslında Gökhan'ı nasıl ikna edebileceğimi biliyorum. Senden tek istediğim şu Pırlanta'nın hesabını benim için çalman ama o bunu fark etmemeli."

"Yani şifreyi kırmamı değil, bulmamı istiyorsun."

"Aynen."

"O biraz zaman alabilir ama akşam halletmeye çalışırım. Olmadı, bizim üst katta yazılım mühendisliği okuyan bir abi var, ondan yardım isterim."

"Harikasın, bir Ensar kaldı o zaman ama o da kapalı kutu."

"Onu da ben hallederim."

Tek kaşımı kaldırıp sorgular bir edayla baktığımda "Güven bana, Ensar'ı nasıl ikna edeceğimizi biliyorum," dedi.

"Nasılmış?"

"Ensar, okul maçlarına asla gitmiyor ve onu maça getirmek bile öfkesini geri getirmeye yetecektir."

"Ya maça gitmek istemezse?"

"Geçmişte kaldı demişti sana, bunu hatırlatıp onu zan altında bırakırım."

"Aferin, öğreniyorsun."

Sırtlanlara taş çıkartır bir gülüşle bir beşlik çaktığımızda üzerimize düşen görevleri yerine getirmek üzere ayrıldık.

Kamu telah mencapai bab terakhir yang dipublikasikan.

⏰ Terakhir diperbarui: Sep 02, 2016 ⏰

Tambahkan cerita ini ke Perpustakaan untuk mendapatkan notifikasi saat ada bab baru!

EZİKLER KRALİÇESİTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang