Bölüm 2: KARA LİSTE

14.7K 1.3K 259
                                    

Merhabalar,
Evli, mutlu ve çocuklu olarak size bir bölüm yazdım 😊
Evet, 15 günlük hamileyim 😊 incir çekirdeği kadar bir bebeğimiz var 😊
Keyifli okumalar...

Merhaba Bayan Sofistike;

Sana harika haberlerim var. Arkadaş edindim hem de tam beş tane. Birincisi senin de onayını almış olan Sevil. Dur en baştan anlatayım bu haftayı sana.

Geçen pazartesi, metroda, Ronald Weasley'e benzeyen turuncu saçlı, yeşil gözlü bir çocuğun yanına oturdum. Okul üniforması benimkiyle aynı olunca aynı okulda olduğumuzu anlamak için Einstein olmaya lüzum yoktu. Kulağındaki kulaklıklarla müzik dinlerken varlığımla zerre ilgilenmedi ve itiraf etmeliyim ki bu sinirime dokundu. Önceden herkes tarafından fark edilirdim ve şimdi bu çilli suratlı çocuğun bana hayalet muamelesi yapmasına gıcık oldum. Okul bahçesine girer girmez Sevil'in yanına doğru yürümeye başladım ve çocuğun da benimle aynı yöne gittiğini fark edip "Beni takip mi ediyorsun?" diye sordum.

Çocuk şaşkınlıkla "Hayır." derken Sevil, yanımıza gelip "Tanıştınız mı?" diye sordu.

"Evet, Weasleylerin kayıp kardeşini buldum." dediğimde turuncu kafa da hiç gocunmadan bizimle güldü. "Ben Defne." diyerek elimi uzattığımda "Ben de Gökhan." diyerek elimi sıktı. Sevil'in gönlünün Onur dangalağında olduğunu bildiğim için "Sınıf arkadaşı mısınız?" diye sordum.

"Hayır, Gökhan sayısal sınıfına gidiyor." Dedi Sevil.

"Kuzeniz Sevil'le. Okuldaki kimse bizimle takılmaya hevesli olmadığı için genelde ikimiz takılıyoruz." diye açıkladı Gökhan.

Sevil'le akraba olduklarını öğrenince ikisinin arasında benzerlik arayarak inceledim ama hiç mi hiç benzemiyorlardı. Sevil, pırasa gibi düz, siyah saçları; soluk, beyaz teni ve gözlüklerin ardında kalmış koyu kahve gözleriyle kalabalık içinde asla göze çarpmayacak bir tipken Gökhan, saç rengiyle bile yüz metre öteden fark edilebilirdi. Tek ortak noktaları ikisinin de kimseyle göz göze gelmemeye çalışarak etrafa attıkları ürkek bakışlardı. "Kabul ederseniz ben sizinle takılmayı istiyorum." dedim gülümseyerek. Bu mutlu anımızın içine kim etti, bilin bakalım. Onur!

"Tüm ezikler toplanmışsınız bakıyorum da..." diyerek yanımızdan kalabalık arkadaş grubuyla geçip gitti. Hâlâ ona, beni küçük düşürmenin hesabını soramamış olmanın verdiği hırsla tırnaklarımı avucuma geçip dişlerimi sıktım. "İkinize de anlam veremiyorum." dedi Gökhan. "Böyle kendini beğenmiş birinin nesinden hoşlanıyorsunuz?"

"Orada dur bakalım amigo! Ben, o malı bir kaşık suda boğmak istiyorum. Ben, ondan bir aslanın bir ceylandan hoşlandığı mantıkla hoşlanıyorum! Böyle etlerini lime lime ayırmak, derisini yüzmek-"

Sevil araya girip "Onur, Defne'yi küçük düşürmek için yalan söylemiş." dedi.

"Çok sinir bir tip ama etrafındakiler onun uşağı olmaktan gayet mutlular." dediği an Gökhan'a içim ısındı. Mantıklı ve akıllı bir çocuktu.

"Kesinlikle sana katılıyorum. Başkalarına zarar vermekten başka bir işe yaramaz bu tipler."

Sevil "Defne'nin öfkesini anlayabiliyorum ama bence sen, Onur'un yakışıklılığını kıskanıyorsun." dedi Gökhan'a.

"Ayıp ettin Sevil, bu turuncu halana bebeğin de kendine has bir çekiciliği var sonuçta," diyerek Gökhan'ın omuzuna hafifçe yumruk attığımda esprime gülümsemekte hayli zorlandı. Esprim kötü olduğu için değil ha! Yanlış anlaşılmasın sakın çünkü ben kötü espri yapmam. Gülemedi çünkü garibim utanıp saç rengi kadar kızardı. Bir daha -şaka yollu bile olsa- Gökhan'a iltifat etmemeyi aklıma not ettim çünkü sonrasında çok gergin bir sessizlik oluşuyor. Aşırı utangaç olması dışında harika bir arkadaş ve onunla Sevil'le anlaştığımızdan bile daha iyi anlaştım. Çünkü Sevil, kronik bir kitap kurdu ve bense onun sandığının aksine -biliyorsun beni, sen sanıyor- henüz yeni bir okurum ve okumaya başlamak için seçtiğim kitap çok feci ağır çıktı. Bitiremiyorum kitabı ve seviyeme uygun bir şeylerle okumaya başlamak istediğimde Google Amca gayet açık bir şekilde benimle alay ederek önüme Cin Ali Serisi'ni çıkardı. Dünya nereye gidiyor bana söyler misiniz? Arama motorunun bile ukala bir şekilde laf soktuğu bir yerde insanların kibar olmasını beklemek acınası oluyor. O yüzden intikam günüm geldiğinde kimse benden aman dilemesin.

EZİKLER KRALİÇESİWhere stories live. Discover now