(2.Bölüm-2)

7.1K 717 84
                                    


Multi: Selin



Yüreğim kıpır kıpırdı. Yağız'ın vereceği tepkiyi merak ediyor hatta tahminlerde bulunuyordum. En çok istediğim ihtimal fotoğrafını paylaştığım anda görmemesiydi. Umarım görmemiştir, görmemiştir lütfen!

Birbirini kemiren iç düşüncelerim aralıksız devam ederken Yağız'ın profilindeki diğer fotoğraflarına baktım. Lanet olsun çok tatlıydı. Ömrümde gördüğüm en tatlı sarışın pislikti.

En iyisi durumu hemen açıklamamdı. Evet kararımı vererek Yağız'a mesaj attım.

Gönderen(Ben-Selin Ataman):

-Yağız merhaba. Yanlışlıkla fotoğrafını paylaştım sen de fark etmişsindir. Dediğim gibi yanlışlıkla oldu, hemen sildim.

Mesajı gönderdikten sonra arkama yaslandım. Başımı arkaya yaslayarak beyaz tavana bakmaya başladım. Ne cevap verecekti acaba? Gerçekten durumu anlayıp tamam mı diyecekti yoksa çoğu zaman yaptığı gibi ukalalık mı yapacaktı?

Gözlerimi iç konuşmalarım esnasında kırpıştırıp dururken bildirim geldi. Şimşek hızıyla iletiyi açtım. Yağız'dandı.

Gönderen(Yağız Sancak):

-Farkındayım Afrodit. Sen de karşılıksız kalamadın cazibeme anlıyorum seni. Zaten kim kayıtsız kalabilir ki bana, insanlık hali...

Mesajı okurken kaşlarımı çattım, epeyce de öfke soludum. Bu kendini ne zannediyordu ya, sanki dünya onun etrafında dönüyordu.

Hırçınlıkla saçlarımı karıştırdıktan sonra yeni ileti sekmesini açtım, yazmaya başladım.

Gönderen(Ben-Selin Ataman):

-Ne saçmalıyorsun sen ya! Dünya sadece senin etrafında mı dönüyor, yanlışlıkla oldu işte, senin fotoğrafını paylaşıp ne yapayım ben?

Gönderen(Yağız Sancak):

-Gerçekler bazen acı olabiliyor Afrodit. İnkar etmen sana hiçbir fayda sağlamaz. Kabul et sende benden etkileniyorsun.

Öfkeden iyice çıldırmak üzereydim, adeta burnumdan soluyordum. Şuanda güzel küfürler yazabilirdim; ama olmuyor işte kalite meselesi...

Gönderen(Ben-Selin Ataman)

-Yağız şakanın boyutunu kaçırıyorsun, kendine gel. Yine beni kırmaya başlıyorsun, olmuyor...

Gönderen(Yağız Sancak)

-Tamam Selin. Sadece şaka yapıyorum biliyorsun arada bir oluyor öyle. Hem biliyorsun ben seni üzmeyi hiç istemiyorum. Sen benim için değerlisin.

Mesajın sonuna da kalp işareti yaparak gülümseyen bir fotoğrafını yollamıştı. Şebek ya! Şu güzelim, sempatik gülümsemeye bak. Sanki mavi gözleri benimle dans et diyordu.

Mesajı tekrar okuyup, fotoğrafına baktıktan sonra cevap verme hissiyatı duymadım. Böyle daha ağır, kararlı bir hava oluşur diye düşündüm, sessizce bekledim.

Uzunca bekledikten sonra ekranı kapatacaktım ki, ana sayfada Yağız Sancak adına paylaşılan yeni bir içerik gördüm. Dikkatlice bakınca fotonun içindeki dört kişinin; Sude, Aslı, Didem ve ben olduğunu fark ettim. Ah Sude etiketlemişti hem de!

Üstelik hepimizde pijamalı halde duruyorduk. Belli olmayan plansız pijama partilerimizden biriydi muhtemelen. Sude yine salonun halısız ön tarafına eğilerek kadrajı ayarlamıştı. Didem ile ben çekirdekleri çıtlıyor pozunda dona kalmıştık. En arkada duran Aslı ise kum torbasını yumrukluyordu. Tanrım sonuç tam bir fiyaskoydu...

Çılgın DersaneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin