43: dancing with your ghost

Start from the beginning
                                    

"Hayır!"

Bağırarak kafamı kaldırmamla soğuk terler dökmüş bir şekilde yatağımda olduğuma hiç bu kadar sevinmemiştim. Etrafıma bakarken rahat bir nefes verip kafamı yastığa attım. Hayatımın en saçma ve mantıksız rüyasını gördüğüme inanamıyordum. Tam anlamıyla kabustu. Anlamadığım şey ise böyle bir fikrin bilinçaltıma nasıl girdiğiydi. Zayn ve Liam'ın birlikte olması, Zayn'in hamile olması, Liam'ın baba olması, Harry'nin amca ya da dayı oğlu olduğumuzu falan düşünmesi ve tabi bir de bebeğin iki dakika içinde doğması... Her şey son derece tuhaftı.

Yataktan fırlayıp soyundum ve kendimi banyoya attım. Bu rüyayı unutup hayatıma devam etmem için soğuk bir duş almam gerekiyordu. Saçlarımı suyun altında şampuan ile karıştırırken rüyayı düşünmemek için adeta üstün bir çaba sarf ediyordum. Temiz ve ferah hissettiğime emin olduktan sonra banyodan çıkıp her şeyin rüyadan ibaret olmasının keyfini yaşamaya karar verdim. O kadar gerçekçiydi ki uyandığımda mutluluktan ağlamak istemiştim. Neşeyle dolarken penceremi açtım ve derin bir nefes aldım.

"Günaydın Dünya! Günaydın Avrupa kıtası! Günaydın İngiltere! Günaydın Holmes Chapel! Günaydın- "

"Bağırma Louis! Çocuklar uyuyor."

"Size de günaydın çocuklar." diyerek dudaklarımı büzdüm.

Dorota'nın sesini duymamla gösterime son vermek zorunda kalmıştım. Pekala, her ne kadar korkunç rüyalar görmüş olsam da bugün benim için kötü şeyleri düşünemeyeceğim kadar önemliydi. Neden mi? Bugün yeni hayatımın ilk günüydü! Yani, geçen seferi saymazsak. Zaten dün tam olarak hazır değildim. Bu sefer tam anlamıyla kendimi hazır hissediyordum. Hayatıma çeki düzen vermeye kararlıydım. Öncelikle sağlığımı geri kazanmalıydım. Kilo almak için günün 24 saatini Niall ile geçirecektim. Evet, bunu bile göze almıştım. Daha sonra ise eğlenerek hayatımı yaşayacaktım. Ki bunun için eskisi gibi Zayn ile takılmam yeterli olacaktı. Ve tabi ki müziğin peşinden koşarak kafamı dağıtıp kendimi mutlu edecektim. Bu konuda da Michael bana yardımcı olacaktı. Bu sefer hayatımı değiştireceğime inanıyordum. Çünkü artık Harry Styles ve çetesini görmem için hiçbir sebep yoktu.

Bir dakika.

Hayır, hayır. Lütfen dün duyduğum şeyleri gerçekten duymuş olmayayım. Lütfen kabusun bir parçası olsun.

"En yakın arkadaşın Zayn, Harry'nin en yakın arkadaşı Liam'ı seviyor."

Tanrım!

Bilinçaltımın bana oyun oynayıp böyle rüyalar görmeme sebep olmasının altında yatan şeyin ne olduğunu şimdi anlamıştım.

Zayn, bizim Zayn, o lanet çetenin lanet olasıca kas yığınını mı seviyordu? En yakın arkadaşım beni üçüncü kez terk eden Harry Styles denen kurbağanın en yakın arkadaşını mı seviyordu?

"Zayn ve Liam'ı birleştirmek için Harry ile birleşeceksiniz."

Ah! Sözümü geri alıp değiştiriyorum. Niall'ı öldürmemem için hiçbir sebep yoktu!

Benden istediği şey yeni hayatıma dair bütün planlarımı altüst etmekle kalmayıp eski hayatımı da mahvedebilirdi. Niall Horan her zamanki gibi beni delirtmek için iş başındaydı.

"Harry ile birleşmemi istiyorsan Zayn'in Liam'ı sevdiğini bana kanıtlayacaksın."

Ona verdiğim cevabı hatırlamamla kendime bir beşlik çakıp rahat bir nefes verdim. Zayn'in Liam'ı sevdiğini bana hiçbir zaman kanıtlayamayacağı için yeni hayatıma başlamamın önünde bir engel yoktu.

"Sana Zayn'in Liam'ı sevdiğini kanıtlayacağım."

Niall'ın son sözünü hatırlamamla, "Kanıtlayamayacaksın!" diye bağırdım.

say my nameWhere stories live. Discover now