:ten:

1.2K 169 45
                                    

Luke, olanları anlatmak için okulun açılmasını bekleyemeden Ashton ile Pokestop dolu bir parkta buluştu.

O gece olanların hepsini anlattıktan sonra Ashton kahkaha atmaya başlarken Luke ise yüzünü ellerine gömdü. "Sence o son söylediklerim fazla mı abartılıydı? 'Pikachu'dan daha iyi bir şeyler' hakkındaki."

Ashton kahkahasını durdurmak için derin nefesler aldı. "Kesinlikle evet, dostum."

"Tanrım, onu bir daha görürsem utançtan ölebilirim." Sarışın çocuk iç çekti, Pokestop işaretine tıklayıp döndürdü ve birkaç Pokeball kazandıktan sonra telefonu tekrardan yanına koydu.

"Şey," Ashton etrafı süzdü. "O zaman arkana bakmasan iyi olur."

Luke arkasına baktı.

"Michael?"

Kırmızı saçlı çocuk ona el salladı. "Selam noob."

Luke gözlerini devirdi. "Beni takip falan mı ediyorsun? Her seferinde beni nasıl bulmayı başardığını merak etmeye başladım."

"Takip falan etmiyorum, ama sanırım Pokemonuna 'kalçalar' adını koymuşsun çünkü her seferinde kalçaların dikkatimi çekiyor."*

"Tanrı aşkına, Michael," Luke kızarırken gözlerini ondan kaçırmaya çalıştı. "Blanche gibi konuşmayı kes."

Michael kahkaha attı. "Bu arada onu ikinci kez görmeme rağmen hala beni arkadaşınla tanıştırmadın, bu çok kabaca." Kırmızı saçlı çocuk elini Ashton'a doğru uzattı. "Michael Clifford, 27 level, Mystic. Sen?"

Ashton onun elini sıkmadan önce gözlüklerini düzeltti. "Ashton Irwin, 20 level, Instinct."

"Tanıştığıma memnun oldum." Michael elini geri çekip kıvırcık saçlı çocuğa göz kırptı. Ashton utanıp, "Ben de." diye mırıldandıktan sonra hemen bakışlarını telefonuna çevirdi.

Bu sırada Luke, Michael'a sinirle gözlerini dikmişti. "Benimle tanıştığında hiç de bu kadar kibar bir tepki vermemiştin." dedi kollarını göğsünde birleştirip bir çocuk gibi dudak bükerek trip atmamak için kendini zorlayarak.

Kırmızı saçlı çocuk ona bakıp sırıttı. "İlk tanıştığımızda Gym'imi elimden almıştın, ayrıca sen bir Valor'sın, nazik davranmamı falan beklemiyordun heralde."

Luke ona sinirle bakmaya devam ederken Michael ellerini siyah kotunun ceplerine soktu. "Herneyse fazla zamanım yok ve şimdi gitmem gerekiyor, çatlatmam gereken yumurtalar var. Okulda görüşürüz noob ve onun noob olmayan arkadaşı."

Michael, Ashton'ın saçlarını karıştırıp ona tekrardan göz kırptıktan sonra telefonunun ekranından etraftaki Pokemonları ve yumurtalarının çatlaması için daha ne kadar yürümesi gerektiğini kontrol ederek yanlarından uzaklaştı.

Luke bakışlarını dağılmış saçlarını düzeltmekte olan gözlüklü çocuğa çevirdi. Ashton da ona bakıp omuzlarını silkti. "Ne? Şirin olmak benim suçum değil."

"Siktir git Ash."

Ashton kıkırdadı ve başını Luke'un omzuna yasladı. "Merak etme kıskanç çocuk, Michael senin olabilir ben hala Calum'a aşığım."

~
*Pokemon Go'daki yeni bir güncellemeyle artık takım liderleri (Mystic için Blanche, Valor için Candela ve Instinct için de Spark.) Pokemonları değerlendirebiliyor ve bu sırada da Pokemon'a sizin verdiğiniz isimle hitap ediyor. Yani Pokemonunuzun adını "kalçalar" koymuşsanız "kalçaların", Ya da ne bileyim, "penis" falan koymuşsanız "penisin" diye hitap ediyor (bunu da ilerideki bölümlerde kullanabilirim belki...). Her lider farklı konuşma tarzına sahip. Blanche'ın konuşmasından bir örneğini, aynı zamanda da bu bölümde kullanmış olduğum kısmı, multiye koydum.

Ayrıca hikaye bu bölümden sonra nereye gider cidden hiçbir fikrim yok jdevjvsn.

pokemon go //mukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin