16.Bölüm
Ne demek istediğini anlamamıştım bu yüzden şaşkın gözlerle ona baktım.
"Hayır, bu benim büyükannem".
Edmount elini cep telefonumdaki fotoğrafa uzattı.
"Ama sanırım, onun büyük büyükannesi şu anda yaşıyor. "
Hayretle bakakaldım. "Nasıl yani?"
Edmount soran bakışlarla Sammy'e döndü. "Bu şey.." Ama Sör Ozborn araya girdi.
"Bu Vikontes değil mi?" Bu kez ona döndüm. "Vikontes mi?"
Edmount başıyla onayladı. "Büyükannen aynı Vikontes Mary'e benziyor. Oldukça dişlidir ve ona kimse bulaşmak istemez."
Bir kahkaha attım.
"Aynı büyükannem gibi desene."
Sör Ozbor'nun yanında ayrılırken soyumun asilzadelere dayanmasına hala şaşırıyordum. Sammy'e beraber arabada otururken dışarıya baktım ve 1 hafta sonra buradan ayrılacak olamam üzüldüm.
"Evini seviyor musun?" diye sordum Sammy'e bakıp.
Önce şaşırdı ardından gülümsedi .
"Aslında şu anda bulunduğumuz yere yılda bir ya da iki kez gelirdim. Hiç bu kadar uzun süre kalmamıştım. "
Şaşırdım.
"Peki, nerde kalırdın?" Bakışları gözlerime kilitlendi.
"Londra merkezde bir evim daha var ve ben çoğunlukla ordayımdır. " Elbette, balolar,metresler neden bu çiftlik evine gelsin ki.
"Orayı özlemiyor musun?" Omuzlarını silkti.
"Aslında sen geldiğinden beri hayır, özlemiyorum. Her günüm heyecanlı geçiyor." Gülümsedim.
"Sammy, 1 haftam kaldı." Gözleri tekrar çatık kaşlarının ardına gizlendi.
"Biliyorum." Dileğimi söylemek istiyordum ama nasıl yapacağımı bilmiyordum.
"Bu haftayı senle geçirmek istiyorum. Clara hala ve dersler olamadan."
Kaşları hayretle kalktı.
"Emin misin?" dudağımı dişledim sıkıntıyla.
"Evet, sanırım ben... Buraya alıştım ve... Özleyeceğim. Yani gidince.. Biliyorum, benle fazla vakit geçirmek istemiyorsun ama.." Oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve ellerimi tuttu.
"Kathy, bu haftayı senle geçirmek çok isterim ve sen her şeyi bana bırakırsan. Sana unutulmaz bir hafta yaşatacağım söz veriyorum. Gülümsedim.
"Peki, bu elbiseleri giymek zorunda mıyım? " dedim.
"Bu korse beni öldürecekte." Bir kahkaha attı.
"Hayır, istediğin şeyi giyebilirsin, elbise zorunluluğu yok. Ne yapmak istersin."
Düşündüm, bu zamanda yapılabilecek şeyleri düşündüm.
"Piknik yapmak, ata binmek ve gölette yüzmek istiyorum. " Şaşırdı.
"Oldukça ilginç zevklerin var tatlım." Yeşilimsi ela gözlerine baktım.
"Daha beni tanımıyorsun koca adam! Bunun için yalnızca bir haftan var!" dedim. Gülümsedi ve ben ayaklarımın titremesini hissettim. Ardından araba sarsıntı ile durdu. O zaman geldiğimizi anladım. Kapı açıldı ve tek hamlede Sammy indi.
Bende bana uzattığı eli tutup indim. Onun koluna girerek evimize doğru ilerledim. Evimize.. Bizim ikimizin. Bunu düşünmek bile içime bir sıcaklık akıtıyordu. Aslında ne istediğimi biliyordum. Bu son haftamı gece ve gündüz onunla geçirmek istiyordum.
