Bölüm 13

9.5K 702 4
                                    

13.BÖLÜM

Aynanın karşısında kendime baktım, Aman Tanrım bana neler oluyordu böyle? Neyim vardı benim. Neredeyse kaç gündür bir erkek için kendimi yiyip bitirmiştim. Aynaya tekrar baktım ve yüksek sesle tekrarladım. "Kathy, kendine gel kızım! Yoksa ben sana yapacağımı bilirim."  Ardından kahkahayı bastım. Artık iyice kafayı sıyırma noktasına gelmiş bulunuyordum. Tanrım akıl sağlığımı koru. Düşündüm Mia olsa ne yapardı. Ah tanrım o kesinlikle mantıklı, akıllı ve sakindi. Asla benim gibi çabuk hiddete kapılıp ani kararlar vermiyordu. Eğer o burada olsa hemen bu ortama uyum sağlardı. Kapı çalındı ve ben akıl karıştırıcı düşüncelerden böylece kurtulmuş oldum. Kapıdaki Martha'ydı. Sevinçle ayağa kalktım.

"Martha, Tanrım.. Seni gördüğüme nasıl sevindim anlatamam. Bu sabah kurt gibi açım." Martha her zamanki gibi yanakları kızararak gülümsedi. "Sizi böyle görmek çok hoş leydim." Bende ona içtenlikle gülümsedim. "Bak Martha sana ne söyleyeceğim. Tüm gün sıkıntıdan patlamak üzereyim. Sana yardım etmeme ne dersin." Kız yatağın çarşafını düzeltirken adeta dona kaldı. Babamın bahsettiği yalvaran köpek bakışlarımı ona çevirdim ve o şaşkınlıkla kekelemeye başladı. "Leydim... şey.. ben.. Sayın Lord buna..."
Birden yalvaran bakışları unuttum ve sinirlendim.
"Senin Lordun lanet olası bir domuz!" dedim. Ardından bir alkış sesi duydum ve hızla başımı odanın kapısına çevirdim. Kızararak çatık kaşlarla bana bakan sevimli tombul kadının yanına koştum ve yanağına bir öpücük kondurdum.
"Clara hala, bu ne güzellik." Çatık kaşlarla ama hafif çarpık dudaklarla bana kızmakla gülmek arası bakakaldı.
"Kızım, biraz önce nişanlına kötü bir söz söylediğini duydum sanırım." Umursamazca omuz silktim.
"Çok önemli değil Clara hala, o metresi olan bir nişanlı olarak bunu hak ediyor."
Tüm gece boyunca onu düşünmekten uyuyamamıştım. Kızgındım hem de çok. Sözleri aklıma gelip kulaklarımda çınladıkça daha da çok sinirleniyordum. .
"O zaman, sana bir kez daha dokunmayacağım Bayan Evangeline.

"Salak, sanki dokunmasını istiyordum da... Off lanet olsun. Sanırım istiyordum. O lanet olası adi metresini bile delice kıskanıyordum ama neden? Gitmeliyim, burası aklımı karıştırıyordu. Clara hala'nın bana acıyarak bakan gözlerini gördüm tekrar. Onu daha fazla üzmek istemiyordum. Kibarca koluna girdim.

" Ama onu o kadar çok seviyorum ki affettim." dedim. Tekrar gülümsedi. "Gidip kahvaltı yapalım mı?" Birden gülümsemesi soldu.
"Kızım, Amerika'da .." Tekrar beni süzdü.
"Böyle giyindiğine emin misin?" Üzerime baktım. Evet, yakamı dikince pek hoş olmamıştı ama rahattım. Tekrar omuz silktim.
"Geldiğim..." Düşün Kathy dedim kendime düşün.
" Köyde, biz hayvancılık için böyle giyiniyoruz. Hadi hala gel de kahvaltı yapalım. " Açık bir ağız, şaşkınlıkla irileşmiş gözlerle odamın kapısında kala kaldı. Bense kalbimdeki ağırlığa rağmen onun yüz ifadesine gülerek merdivenlere yöneldim. Clara hala'nın şaşkınlığına bakıp gülerken ayağım takıldı ve düştüm. Düşerken canımın acıyacağını biliyordum bu yüzden gözlerimi yumdum ve bir çığlık attım refleks olarak ama acı yerine yumuşaklık ile sertlik arası bir şey hissettim ve gözlerimi yavaşça araladım. Gördüğüm en güzel yeşile çalan ela gözlerle karşılaştım ama yüzü gergindi. Bense kollarımı onun boynuna doladım ve gülümsedim.

"Günaydım Lordum." Yüzü daha da gerildi.
"Görüyorum ki verdiğin sözün üzerinden 24 saat bile geçmeden vazgeçiyorsun." Sinirle bir şeyler homurdandı ama bana bakan gözlerini gözlerimden ayırmadı. Yavaşça kulağına eğildim.
"Bana dokunuyorsun." dedim. Başını hızla bana çevirdi.Clara hala'nın öksürüğü ile büyü bozuldu.
"Tanrım, Kathy, sana bir şey oldu sandım." Gülümsedim.
"Neyse ki kurtarıcım hep yanımda."  Bakışlarımı Clara hala'dan Sammy'e çevirdim. Ortamı yumuşatmak için espiri yapıyordum ama o nedense hala gergindi ve yanağındaki damar hırsla atıyordu.
"Beni yere bırak." dedim adeta bağırarak. Afalaldı ama sözümü ikiletmedi. Clara hala araya girdi. "Kathy, tatlım sakin ol! Çok fevrisin. Ayrıca kahvaltıdan sonra çalışmamız gerek biliyorsun." Onun sözlerine rağmen bakışlarımı Sammy'den ayırmadım. Kadıncağız ani değişen ruh halime bir anlam veremiyordu. Hoş, bende veremiyordum ya.

"Gerek yok Clara hala, Bir domuz yetiştiricisi her zaman bir domuz yetiştiricisidir. Onu değiştiremezsin.!" Hırsla arkamı dönerek, merdivenlerin kalan basamaklarından inip mutfağa yöneldim.

******

  Bu neydi şimdi! Bir dakika önce kollarımda bana kur yaparken neler hissettirdiğinin farkında değil miydi bu kadın. Lanet olsun... Vücudum arzudan sızlarken, aniden bana tersleniyordu. Bir yerlerde hata yapıyordum ama nerde?Clara hala'nın şaşkınlıkla bana bakan gözleri adeta daha da büyüdü. Sonra birden kendine gelmişçesine sakinledi ve yanıma indi. Sevgiyle omzumu sıvazladı.
"Olsun tatlım,yinede mükemmel bir kız!" Bu kez şaşkınca ona baktım.
"Ne demek istediğini tam anlayamadım hala." 
"Bir Domuz yetiştiricisinin kızı olabilir ama yine de zeki. Çabuk eğitilecektir." Sonra bir an duraksadı. "Ama fazla fevri! "
Domuz yetiştiricisi mi? Bu kadın neden bahsediyordu? Ardından zihnim aydınlandı ve gülümsedim. Clara hala ise yavaşça bana sokuldu ve fısıldadı.
"Âmâ hiç pis kokmuyor." dedi ve ben kahkahayı bastım. Tanrım acı bana. Bu kız hayatıma girdiğinden beri Lanet okumaktan ve acıma dilemekten başka bir şey yapamıyordum.

  Ya beni arzudan çıldırtıyor, ya sinirden kudurtuyor ya da gülmekten kıvrandırıyordu. Daha önce hiç böyle bir kadınla tanışmamıştım ve tanışabileceğimi de sanmıyordum. Âmâ o asla benim olamayacaktı. İçimdeki acımasız yan, git ve ona hemen sahip ol diyordu. Âmâ diğer bir tarafım onun kendi isteği ile bana gelmesini söylüyordu. Acıyla gözlerimi yumdum ve yutkundum. İlk kez Tanrı bana yardımcı olsun ki hayatımda ilk kez kendimle kendim le yüzleştim ve o zaman duygularımdaki karmaşıklığı fark etim. Ona âşık olmuştum. Odama girip kapıyı kapattım ve yatağa oturup başımı ellerimin arasına aldım. Bu ne zaman olmuştu. Sanırım, onu o sokak ortasında ilk kez gördüğümde olmuştu. Şaşkın gözlerle bana bakıp nerde olduğunu sorduğunda, Salonumda bana kafa tuttuğunda ben ona çoktan aşık olmuştum. Tanrım, gerçekten bana acımalısın... Ayağa kalktım ve odada turlamaya başladım. Onunla konuşmalıydım, eğer gitmek istiyorsa ona yardım edecektim. Çünkü burada kalmasında baskı yaparsam o kaybolduğum deniz gözlerinde nefretten başka bir şey göremeyecektim. Kararımı verdim ve hızla kapıdan çıkıp, mutfağa yöneldim. Orada onu Martha ile şakalaşırken buldum.
"Martha, tatlım. Böyle giderse asla kendine bir koca bulamazsın. Tanrım, yemek kabiliyetin facia."
  Martha ise kızaran yanaklarla gülümseyerek ve hayranlıkla ona bakıyordu. Belli ki bu kıza daha önce bu kadar yakın davranan bir sahibesi olmamıştı.
"Leydim, siz öğretirseniz çabuk öğrenirim. " Başını eğip ona gülümsedi.
"Martha, seni öyle bir eğiteceğim ki! Yemeğini yiyen her erkek sana âşık olacak." Kız içtenlikle bir kahkaha attı ve ardından beni fark etti. Elini ağzına kapatıp hemen kibar bir referans yaptı. Kathy, fark etti ama oralı olamadı. İnatçı küçük cadı. Martha'ya başımla çıkmasını işaret ettim. Oda hızla mutfaktan ayrıldı. Şimdi Kathy, elinde bir bezle sürekli tezgahta aynı yeri siliyordu. Arkadan ona yaklaştım. Bir elimi beline koydum ve irkildi ama kaçınmadı. Diğer elimi tezgahta sinirle silen elinin üzerine koydum. Durdu, gergindi ama belli etmemeye çalışıyordu. Kulağına yaklaştım.
"Kathy, hala sinirli misin?" Derin bir nefes aldı.
"Aklımı karıştırıyordun?" dedi. Yine kendimi engelleyemedim ve yanağına bir öpücük kondurdum.
"sende benim." dedim ve omuzlarından tutup onu bana döndürdüm. Göz göze geldik. İşte o anda çılgınca atan kalbimle ona nasıl umutsuzca âşık olduğumu anladım. "Hâlâ gitmek istiyor musun?" dedim ve o başını eğdi. Parmağımla çenesinden tutup, yüzünü kaldırdım. "Biliyorsun." dedi fısıldayarak. "Sanırım sana yardım edecek birini buldum." gözlerinin umutla parlamasına şahit oldum ve tekrar kaderime lanet ettim.

  Ben.. Evlilik.. aşk.. düşünmeyen geleceğin dükü Samuel Edward Black. Bu kız için her şeyi yapmaya hazırdım. "Sammy" dedi. Parmaklarımla yanağını okşadım. "Seni ailene kavuşturacağım."

  Gülen gözleriyle bana baktı ve başını omzuma gömdü. Bende sıkıca ona sarıldım. Kalbimi görmezden gelerek.

DARTMOUND SERİSİ 1 AŞK YÜZYILIWhere stories live. Discover now