"Be Drowned" Final

764 43 31
                                    

Heiii bu bölüm final olduğu için diğerlerine göre bayağı bir uzun oldu. Her neyse. Sizi seviyorum. Teşekkür bölümü gelecek. Epilogue siz isterseniz gelecek. İstiyor musunuz? :)
Şarkıyla...

Lauren sabahtan beri Camila'dan haber alamıyordu.Yaptığı aramalar cevapsız kaldıkça içindeki umut gözyaşlarında boğuluyordu. Belki kendini sorumlu tutmalıydı. Camila'yı bu kadar kırmasaydı şu an onun güzel yüzünü izliyor olurdu.

Saatten bir an olsun ayırmadığı gözleri akreple yelkovanın Camila ve ona biçtiği zamanı ölçüyordu. Vakit daralıyordu. Ama belki de o vakit hiç olmamıştı, Camila hiç düşünmeden Lauren'i ardında bırakacaktı. Lauren böyle olmaması için dualar ediyordu. Bunu kaldıramazdı. Her şeyi bir çırpıda rafa kaldırıp yaşananları eski birer anı olarak adlandıramazdı. Camila'yı yine imkansız görmeye başlayamazdı.

Kapı çaldığında yüzüne yerleştirdiği gülümsemesi ile merdivenleri hızla indi. Ama kapıyı açtığında gülümsemesi yüzünde soldu. Karşısındaki Camila değildi. Aslına bakılırsa, karşısındaki sarı saçlı kahverengi gözlü lacivert elbiseli bu kadını tanımıyordu bile.

"Kimsiniz?" dedi Lauren kaşlarını sorarcasına kaldırırken.

"Ben, Camila'nın üvey annesiyim" dedi kadın.

💔💔💔

Camila üstüne doğru gelen kamyondan kurtulmuştu. Fakat ölüm yakasını bırakmayan bir düşman gibiydi. Ölüm yine acımasızdı. Kamyondan kurtulmak için sağa kırdığı direksiyonu ile arabası uçurumda yuvarlanarak denize düşmüştü. Çarpmanın etkisiyle kırılan camın parçaları kollarına, yüzüne ve bacaklarına saplandığında acı ona ölmeyi diletti. Gözleri torpidoya ulaştığında kalbi acıyla burkuldu. Eğer ölürse, mektupları Lauren'a asla ulaşamayacaktı. Ama buna gerek olmayacaktı, olmamalıydı. Camila, arabanın kilidini açmaya çalışıyordu. Kırılan ön camdan içeri dolan su git gide yükseliyordu. Camila, emniyet kemerini çözmeye çalıştı ama bu da başarısızlıkla sonlandı. Emniyet kemeri açılmıyordu. Sıkışmış mıydı? Camila birden daha çok paniğe kapıldı. Suyun üstünde değil içinde olması onu hiç de iyi hissettirmiyordu.

Arabanın kilidini açsa bile, emniyet kemerini çözmeden çıkması imkansızdı. Kendini sakinleştirmeye çalıştı, paniklerse buradan kurtulamazdı. Şu arabadan çıksa yeterdi. Gerekirse üst yola kadar tırmanırdı. Belki de yorulmak ve acı çekmek daha iyiydi. Sonu Lauren'a ulaşmak olduğu sürece. Ama suyun derinliği, koyuluğu, ıssızlığı sakinleşmesine hiç de yardımcı olmuyordu.

Camila ümidini her geçen dakika derin sulara biraz daha teslim ederken Lauren'i düşünmekten başka bir şey yapamıyordu. Mektupların en azından bir tanesinin Lauren'a ulaşması için dua ediyordu.

Camila düşünmeye çabalıyordu, kapı hiçbir şekilde açılmazdı. Boşuna uğraşıyordu. O yüzden çıkabileceği ön camı kırabilecek bir şey aramaya koyuldu. Ve eline geçen her nesne ile ön cama vurmaya çalıştı. CD, telefon ne bulursa o an ihtiyacı olan yüzde yüz işe yarayacak nesneler değildi camı zedeleyecek şeylerdi. Camın üstündeki, örümcek ağı gibi duran kesikler her darbede daha da arttı ve kopan parçalar açılan boşlukta su yüzeyine doğru yüzmeye başladı. Ama şöyle bir şey vardı ki, içeri dolan su miktarı ne yazık ki aynı kalmıyordu.

Dakikalar sonra yara almadan çıkabileceği boşluğu yaratmıştı. Kolları veya bacakları belki yaralanacaktı ama bu kadarı önemli değildi şimdi tek yapması gereken emniyet kemerini çözmekti. Demek ki bu şeyler her zaman hayat kurtarmıyordu. Yapacak tek şey vardı o da, kemerin arasından geçip dışarı çıkmaktı.

Göğsünü çaprazlama örten kemeri kolunun altına aldı, ardından ayakların, belini saranın ve kolunun altına aldığınınkinin, üstüne çıkardı ve işte olmuştu. Ellerini, kendine çıkmak için açtığı boşluğa uzattı ve kendini derin sulara itti. Kurtulabilirdi. Yapabilirdi. Gövdesi tamamen dışarı çıkmıştı tam yukarı doğru hareket edecekken ayağının kemere takıldığını fark etti. Dikkatle içeri girdi, kafasını kemere bakmak için indirdiğinde yüzü su ile buluşuyordu.

Cryin MoonWhere stories live. Discover now