YT1 • Bölüm 7 •

Start from the beginning
                                    

Son bir kaç gündür uyumakta çektiğim zorluğun aksine rekor kırarak sadece ve sadece yarım saat döndükten sonra uyuyabilmiştim bugün. Sabah namazına kalkıp namazımı kıldım, Eylül'ü de dürtükleyip kaldırdım zorlansam da.

Yattığı yerden kalkıp yorganı attı yataktan ve köşedeki pufun üzerine koyduğu feracesini giyip, tülbenti de başına taktı. Ben ne yaptığına anlam vermeye çalışırken o seccadeyi de alıp serdi ve başında dikildi.

''Eylül, abdest almadın.'' dedim alarmı öten telefonumu sustururken. Kalkamam diye iki alarm kurmuştum.

''Var abdestim benim..'' diye mırıldanıp başındaki tülbenti düzeltti.

''Eylül uykudan uyandın nasıl var abdestin?!!''

Eylül ellerini kaldırırken yine konuştu. ''Almıştım ben abdest. ''

''Eylülcüm uyuyunca abdest gidiyor yalnız. Tekrar alman gerekiyor hani?!''

Eylül beni dinlemek yerine tekbir alıp namaza durdu. Abdestsiz namaz! Ben kıkırdayıp ''O namaz olmaz yalnız. Abdestin yok. Selam ver de abdest al.'' desem de beni takan kimdi ki?

''Eylül sana diyorum!'' ''Abdestsiz namazı da sen çıkaracaksın insanlığın başına.'' ''Eylül abdest al tekrar kıl. ''

Ve tüm çabalarım sabah Eylül'e ''uyandığında'' gece olanları anlattığıma göre, boşa gittiğini haykırıyordu.

''Ciddi misin sen?! Benimle dalga geçme Betül.'' deyip burun kıvırsa da, ''Öyle bir şey yapmam.'' dese de, daha sonra ciddi olduğumu anlayıp şaşkın bir nida dökülmüştü dudaklarından.

''Demek abdestsiz namaz kıldım ha?''

'' Yataktan çıktığın gibi giyinip namaza durdun. Çok komikti.''

'' Peki sonra abdest aldım mı? Kaza yapıcam ona göre bak!''

''Aldırdım zor da olsa. Anlaşılan yine sen hatırlamıyorsun gece olanları ama..''

'' İyi bari. N'apayım uyuduktan sonra olanları hatırlamıyorum. Üstelik o arada ne yaptığımı da bilmiyorum.''

''Aman dikkat et bir yerde kalırken insanların başına iş açma.'' dedim ve telefonumu çantama atıp son kez aynada şalıma baktım düzgün mü diye. ''Görüşürüz akşama, abdestsiz namaz kılan.'''

'' Ya sus Betül. Hatırlatma. Görüşürüz.''

Evden çıkıp okula yol aldım her sabahki rutinim gibi. Sınıfa girmek yerine kantine girdim ve az sonra çocukları göndereceğimi, hesabı not alıp bana bildirmelerini, ödeyeceğimi söyledim. Sınıfa girdiğimde herkes konuşmayı bırakıp ayağa kalktı.

Selamlaşıp hal hatır sorduktan sonra yoklamayı almak için defterin başına oturdum ve her ismini okuduğum burada dediğinden, tam yazıp konu kısmına da bir şeyler karalayarak elimdeki kalemin kapağını kapatıp fısıltılar gelen sınıfa döndüm.

''Matematik sınavınız nasıldı bakalım?''

Kimisi güzel, kimisi fena değil derken, ben asıl Faruk'tan bekliyordum cevabı. Bana çözdüğü testleri göstermişti ayrıca matematik öğretmeni Gülsüm hocaydı, ondan da anlamadığı yerleri dinlemişti tekrar tekrar. Yani çalışmıştı.

''Faruk sen kaç aldın?''

'' 90 aldım hocam.''

Kaşlarımı havaya kaldırıp kocamanından güldüm.

''Çabalayınca oluyor muymuş ne?'' dedim kalemimi çantama koyup ayağa kalkarken.

''Evet hocam. Oluyormuş.'' dedi Faruk ve gülümseyip sınıftaki arkadaşlarında gezdirdi gözlerini.

Yıldızlara TutunmakWhere stories live. Discover now