21.BÖLÜM: "GERÇEKLER."

Start from the beginning
                                    

"Okan." Dedim ve duraksadım. "Lütfen bunları konuşmayalım. Zaten benim için oldukça zor bir durum. Size hiç alışmamam lazımdı. Bu çok can yakıcı."

"Biliyorum." dedi başını sallayarak. "Can yakıcı."

Kapının sertçe çalınmasıyla istemsiz yerimden sıçradım ve ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda görüş alanıma Koray girdi. Aniden içeri girdi ve kapıyı kapattı. Bana sımsıkı sarılıp benimle birlikte salona girdi. Salona girdiğinde Okan ayakta duruyordu. Okan, Koray'a elini uzattığında Koray tereddütsüz elini uzatıp tokalaştı.

Koray yanıma oturduğunda Okan'da yerine yerleşmişti. Koray'a dönüp, "Anlat artık abi her şeyi. Ne olur artık bilmediğim bir şey kalmasın." dedim acı dolu bir sesle.

Koray bana döndü ve beni kollarının arasına çekti. "Her şeyi anlatacağım, sakin ol."

Okan alelacele konuşmaya daldı. "Koray, vaktim yok. Araba kapıda ve uzun yoldan geldim. Sana ulaşamadığım için. Normalde arabayı alıp çıkmam o yüzden şüphelenebilirler. Size çok yakınız, bu evden en yakın zaman da çıkmanız gerekiyor."

Koray başını tamam anlamında salladı ve bana daha sıkı sarıldı. "Zaten bugün o yüzden çıktım dışarı. Bir ev buldum, bizim için. En yakın zamanda bu evden çıkıyoruz kardeşim. Haber verdiğin için sağ ol."

Okan tedirgin bir tavırla ayağa kalktı. "Ben gitsem iyi olacak."

Koray'da beni serbest bırakıp ayağa kalktı ve Okan'a erkeksi bir tavırla sarıldı. "Eyvallah kardeşim."

Kapıya kadar Okan'ı geçirdiğimizde ona sarılmamak için kendimi zor tutmuştum. Ama bunu yapamazdım. Bu, durumu daha da zorlaştırmaktan başka bir halta yaramazdı.

Okan tam arkasını dönüp gidecekti ki Koray, "Okan." dedi. "Ben seni arayana kadar arama."

Okan başını salladı ve bana göz kırpıp hiçbir şey söylemeden arkasını dönüp gitti. Bir süre öylece dikildik kapıda. Daha sonra Koray kapıyı kapattı ve beni kolumdan tutup kendiyle beraberinde mutfağın terasına sürükledi. Sandalyelerden birini çekip oturduğum da o da oturmuştu.

"Nisan, dikkatle dinle beni. Bir daha anlatmayacağım." dediğinde başımı tamam anlamında salladım ve ellerimi çenemin altına koyup dirseklerimi masaya yasladım.

"Annem." dedi ve duraksadı. "Her ne kadar bunu söylemek zor olsa da, o doğru bir kadın değildi."

"Doğru bir kadın değildi de ne demek?" diye sordum merakla.

"Sus ve bölme. Sadece dinle." dedi gözlerimin içine bakarak. Ellerimi çenemin altından çektim ve bacaklarıma koydum.

"Annem 18 yaşına kadar yetimhanede büyümüş. Sanki insanlar 18 yaşından sonra tüm dünyayla savaşabilecek kadar güçlüymüş gibi 18 yaşında yetimhaneden insanları yollarlar. Annemi de yollamışlar ve bu yüzden kötü yola düşmüş. Zorla para karşılığı birçok insanla birlikte olmak zorunda kalmış. 22 yaşındayken bir gün, babamla tanışmışlar, birbirlerine aşık olmuşlar ve babamız anneme oradan kaçması için yardım etmiş. Başka bir şehire gitmişler. Bu aşka bir de meyve gerekmiş." dedi ve babamın gözleriyle bana gülümsedi:

"Annem bana hamile olduğunu öğrenmiş, çok sevinmişler. Fakat karnı büyüdükçe bu durum dışarıdan saklanamaz hale gelmiş. Ve babam evlenmek istediğini söylemiş, ancak bu mutluluk çok uzun sürmeden annemin yeri ve bana hamile olduğu haberi; benim ileride çeteye bulaşmamın tek sebebi olan ve annemin gençliğini yiyip bitiren Cemal'e gitmiş. Nisan, annem babamı gerçekten çok sevmiş. Babamızı bu işe bulaştırırsa öleceğini hep biliyormuş. Çünkü herkes bilir Nisan." dedi abim ve devam etti:

Karanlık ÇeteWhere stories live. Discover now