-23. Bölüm-

118K 3.8K 373
                                    

İnstagram : dilaywats

Sancağımızın instagramı : damienfrench
Nefesin instagramı : Estigibzburg100

Multimedya: Oda


Paragraf arası düşüncelerinizi belirtin canlarım :D :D

✴✴✴✴✴

-NEFES SUNGUR-

Kendini suçluyordu, oysa ben onunla orada olmaktan çok mutluydum ve ben istemiştim. Onunla olduğum hiç bir andan pişman değildim. Şu an bile mükemmeldi.

"Beni dinle Sancak. Hiç bir şey senin suçun değildi. Ben seninle var olan her anımı seviyorum. Hem bilsen sende girmezdin o suya. Bir dakika ya sen o suya girdin kontrol ettiler mi seni? her hangi bir şey çıktı mı? Sen iyisin değil mi?" ben hastalandıysam onunda hastalanmış olma ihtimali çok yüksekti.

"Sen bu halinde beni niye düşünüyorsun çaylak?" sesinde gerçek bir merak vardı ve benden bir cevap bekliyordu. Ama şimdi olmazdı. Merak ediyordum ona bir şey olmasını istemezdim.

"Önce sen bana cevap ver." keskin çıkan sesime karşı bir şey demeden gözlerime baktı bir süre

"Ettiler. Bir sorun çıkmadı." dedi sakince ve devam etti "Sıra sende."

"Sana olan her şey bana olmuş gibi geliyor hani hastalansan hatta kılına zarar gelse ölecekmişim gibi." dedim dürüstçe. Ona açık açık ben sana aşığım diyemezdim. Aşık olduğumu biliyordum daha önce bu duyguyu yaşamasamda biliyordum ama ondan böyle bir tepkiyi henüz duymamıştım o yüzden ona söyleyemezdim bunu. Korkuyordum ayrıca ya bana karşı bir şey hissetmiyorsa?

Ben ona bir şeyleri açıkladığımda benden uzaklaşırsa ne olacaktı? Kahve harelerinin içinde şaşkınlık görürken hemen toparlamaya başladım.

"Kapıyı artık açsak olmaz mı?" Gözlerini bir an kapıya çevirip tekrar bana döndürdüğünde söylediğim sözlerinde kafasından dağıldığını fark ettim. Şaşkınlığı geçmiş gibi görünüyordu. Yarım saat veya yirmi dakikadır kapı kilitliydi neredeyse. Kimsenin gelmemesine şaşırmıştım açıkçası. Ama burası bir askeri hastane olduğu için büyük ihtimal çoğu kişi meşguldü.

Sancak sonunda kafasını sallayıp yataktan kalktığında üstünü düzelterek kapının kilidini açtı yavaşça.

"Küçük bir kaç işim var hemen geleceğim bir sorun olursa yatağının yanındaki kırmızı düğmeye bas." Kafamı sallayıp onu onaylarken aslında nereye gittiğini sorgulamak istiyordum. Kısa süre sonra kapıyı açıp ardından kapattığında koca odada tek kalmıştım. Az önce söylediğim şey için pişman değildim fakat beni düşündürüyordu.

İstemeden de olsa onu kaçıracak bir şeyler mi yapmıştım da gitmişti? Bilmiyordum. Ve şu an bu beyaz oda bile beni boğuyordu. Sanki üstüme doğru geliyordu. Sonunda rahatlamaya çalıştığımda kafamın altındaki yastığı düzelttim. Bedenim çok yorgundu kaç gündür küçük bir soğuk algınlığı zannedip kendimi olabildiğince yormuştum. Kapı tıklatıldığında kafamı yastıkta sağa çevirerek ahşap kapıya baktım. Kapı açıldığında içeri bir hemşire girmişti.

"Merhaba. Daha iyi misin?" kafamı sallasam da ruhum çekiliyor gibi hissediyordum. Sanki Sancak gittiğinde gücümde gitmişti.

"Evet iyiyim teşekkürler." kafasını salladı.

"Antibiyotiklerini vermem gerek. Bu arada çok yorgun düşmüşsün ve o kadar ateşle nasıl ayakta durabiliyordun çok merak ettim bu beni çok şaşırttı." onun konuşmak istediğini anladığımda o ise elindeki küçük kutuyu komodinin üstüne koyarak tahminimce antibiyotik olan iğneyi hazırlıyordu.

Aşka YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin