-21. Bölüm-

103K 3.2K 248
                                    

İnstagram : dilaywats

Sancağımızın instagramı :damienfrench

SATIR ARASI DÜŞÜNCELERİNİZİ PAYLAŞIN...

-----OO-----

Gözlerimi açtığım anda karşımda Sancağı görürken gözlerimizin karşılaşmasıyla endişeyle doğrulmuştum. İkimizde sedyede uzanmış ve birbirimize sarılıyorduk.

"Birisi gelir..." diye tedirginlikle mırıldandığım anda Sancağın yüzünde oluşan gülümsemeyle dikkatlice ona baktım.

"Sorun yok güzelim kapıyı kilitledim. Kimse rahatsız edemez. Asude de hasta olduğu için buraya kimseyi sokmuyor." Kafamı rahatça salladığımda koluma baktım. Serum bitmiş olmalıydı ki kolumdan çıkartmışlardı. Belimde hissettiğim elle birlikte geri yatağa çekilirken kendimi Sancağın göğüsünde bulmuştum.

"Biraz daha yat." Dediğinde kafamı sallayıp ardından kafamı kaldırıp onu izlemeye başladım.

"En sevdiğin renk ne?" kaşlarını çatıp gözlerimin içine iyice baktığında omuz silktim. Ne var? Soramaz mıydım yani?

"Neden sordun?" sorusuna karşın ona biraz daha sokuldum ve bakmaya devam ettim.

"Galiba yeşille karışık mavi. Gözlerin gibi..." Utançla kızarırken yavaşça tebessüm etti ve elinin birini yüzüme koyarak yavaşça okşadı.

"Bu baya romantikti." Diye mırıldandığımda. Kafama bir öpücük kondurdu.

"Romantik olabilirim güzelim. Fakat gerçekten sevdiğim renkler onlar çünkü bana bir şeyleri hatırlatıyor." Kafamı salladım sakince.

"Peki ya sen? Neden asker olmak istiyorsun?" diye bir soru yönelttiğinde gözlerimin yaşardığını hissetmiştim fakat yapacak bir şeyim yoktu. Bana ne zaman bu soru yöneltilse aklıma ailem geliyordu. Annem ve Babam...

"Babam için. Şey o bir askerdi ve ben eğer asker olursam onun yolundan ilerleyip onu gururlandırabileceğimi düşünüyorum." Anlayışla kafasını salladığında dudakları gözlerimden öpmüştü. "Yaşların akmasın gözlerinden." Mırıldandığı sırada elim gözlerime gitmiş ve hafifçe akan bir kaç yaşı silmiştim.

"Burada duruyoruz ama ya yakalanırsak?" korkum karşısında hafifçe saçlarımı okşadı.

"Merak etme güzelim. Ama hadi daha iyiysen gidelim." Kafamı salladım. "İyiyim." Ayağa kalktığında beni de kaldırdı yavaşça elleri önce alnıma gitti. Daha sonra gözleriyle beni yokladı. İlk kalktığımda birazcık başım dönsede sonunda ayakta kalabildiğimde gözlerimi çevirerek Sancağa baktım. Kapının sesi duyulurken endişeyle gözlerim açıldı.

"Sancak? Nefes iyi mi?" Asude'nin sesini duyarken içimde oluşan rahatlama boy göstermişti. Sancak ellerini benden çekip kapıya yöneldiğinde kapının kilidini çevirerek kapıyı açtı. Ardından Asude görünürken ona iyi olduğumu belli etmek için gülümsemiştim.

Asu, Sancağın açtığı boşluktan içeri girerken önce beni baştan ayağı süzmüştü.

"İyi misin canım?" kafamı rahatça salladım. Daha iyi gibiydim.

"Evet bir şeyim yok." kafasını salladığında gözlerim bir an Sancağa kaymıştı o ise sandalyelerden birine oturarak yayıldı. Tek kaşımı kaldırıp ne yapmaya çalıştığına bakarken bana muzipçe bir göz kırptı.

"Asude biz biraz daha buradayız. Nefesin neyi olduğuna bak." Asu kafasını sallarken yüzümü buruşturarak onlara baktım. Allah aşkına soğuk algınlığını niye bu kadar büyütüyorlardı anlamıyordum.

Aşka YabancıWhere stories live. Discover now