Aşka Yabancı

-20. Bölüm-

İnstagram : dilaywats

Sancağımızın instagramı :damienfrench

Bölüm Resmi (medya)  : Sancak Balkan

✴✴✴✴✴

Elleri kadınlığımda hareket ederken gözlerimi kapattım o sırada kendimi gererken vücudumdan havaya yükselmişti hafifçe eğilip göğsüme öpücük kondurdu.

"Sancak!" Dudaklarımdan firar eden adı tamamen onu davet ettiğinde parmaklarını çekerek eşofmanımı tek bir hamlede çıkarmıştı. Midemde oluşan sancıya engel olamazken baldırlarımdan öpmeye başlamış ve daha sonra iç çamaşırımın üstünde oraya bir öpücük kondurdu.

O anda midemde oluşan bulantıyla ne olduğunu anlamamış ve bir anda doğrulmuştum.

"Çaylak?" sesini duyuyordum fakat boğuk gelen sesi iyice kısılırken başıma vuran ağrıda bir anda beni benden almıştı. Canım yanıyordu...

Bir kaç saniye sonra kendime gelip Sancağın endişeli gözleri görüş açıma girdiğinde hızlı hızlı nefesler alarak kendime gelmeye başladım. Sonunda her şeyi ayırt edebildiğimde kolumdan tutan sert elide fark etmiştim.

"Güzelim iyi misin? Ne oldu?" Endişeli sesini duyarken yavaşça kafamı salladım. "İyiyim sadece midem bulandı biraz da başım döndü." diye yanıtladığımda kollarımdaki elleri beni kendine çekti. Başımı göğsüne yasladım. Kolları anında beni sararken saçlarımın arasına bir kaç tane öpücük kondurmuştu.

"Yine yemek yemedin mi yoksa sen?" diye sorarken bunu nasıl öğrendiğini bilmiyordum. Ayrıca yemeğimi azda olsa yemiştim.

"Yedim." mırıldanırken kolları beni göğüs kafesinin içine sokarmış gibi daha çok kendine çekti. Ardından başımı göğsüne yaslarken saçlarımın arasında bir kaç tane öpücük kondurdu. Beni hafifçe havaya kaldırıp dizine doğru oturttururken göğsüne doğru daha çok kıvrıldım.

-SANCAK BALKAN-

Kalp atış sesleri kulaklarımı doldururken göğsüme doğru kıvrılan çaylağı daha çok kendime çektim. Nasıl yapmıştı bilmiyordum fakat beni kendine bağlamıştı. Senelerce koruduğum irademi karşıma çıkıp anında alt üst etmeyi başarabiliyordu.

Ben bir kadınla ilgili bütün duygulara yabancıydım. Çünkü hayatımda bir elin parmağı kadar bile kadın olduğunu düşünmüyordum. Ama bu küçük kız bütün irademi benliğimi gözleriyle birlikte götürüyordu. Saçlarının narin kokusu burnuma dolarken kollarımın altındaki küçük beden için endişeliydim.

İlk haftalarda olan yemek yememe olayı kulağıma geldiği an çaylağa çok kızmıştım şimdi ise yemek yemediği için güçsüz düşmüştü büyük ihtimal.

Endişelerim daha çok körüklenirken içimde oluşan kavrulmaya karşı sesimi nazik tutmaya çalıştım.

"Yarın Asude'nin yanına git ve neyin olduğunu öğren." Kafasını sallayıp beş yaşlarındaki korkmuş bir çocuk gibi belime sarılıp biraz daha yaslandığında nefeslerini dinlemeye başladım.

Yarım saat sonra dinlediğim nefesleri düzenli bir hal aldığında kafamı eğip güzel yüzünü inceledim. Narin gözleri kapanmış yeşillerle örtülmüş mavilerini saklamıştı. Kirpikleri birbirine geçmiş ve küçük burnunu göğsüme doğru kıvırmıştı.

O anda içimde olan ateşi fark ettim. Bu küçük kızın içime bir kor saldığını anladım. O kucağımdayken kalktığımda başını iyice gömdü. Rahatsız etmemek için sarsmamaya çalışarak yavaşça yatağa götürüp saate baktım saat sabaha doğru dört olmuştu bile. Onu nasıl uyandırabileceğimi bilmiyordum fakat yanımdan ve göğsümden bir kaç saniye bile ayrılmasına istemiyordum.