Bölüm 13 : Takdiri İlahi

3.5K 115 12
                                    

"Hocam dersinizi böldüğüm için üzgünüm. Behice hoca, Eflal ve Dilara'yı istiyor."dediğinde içeri giren beden kıyafetli öğrenci, neredeyse gözlerim yuvalarından çıkacak. Behice hoca bizim futsal koçumuzdu. Dilara ve bende takımdaydık. Bu demek oluyor ki, tekrardan başlıyoruz.

"Neden istiyormuş?"diye sordu Kadir hoca gözlerini kısıp nöbetçiye dönerek.

"Hocam, bugün futsal için seçmeleri var. Ama Behice hoca eski ve iyi oyuncuların tekrardan takımda olmasını istiyor. Eflal ve Dilara iyi oyunculardan o yüzden Behice hocaya seçmeler için yardım edecekler."dediğinde kız hızlıca sıramdan kalktım.

"Hocam gidebilir miyiz?"dediğimde gözlerini bana çevirdi ve başıyla gitmemiz için kapıyı işaret edip tekrar kitabına döndü. Hızlıca Ali'nin üzerinden atladım kapıya doğru kollarımı açarak koştum.

"Sahaların kaplanı geri dönüyor!"diye kendi kendime tezahürat yaptığımda benim arkamdan sınıftakilerde 'ooo' demeye başlamışlardı. Tahtanın ortasında durdum ve onlara baktım.

"1,2,3!"diye saydı Ali ayağa kalkarak ve ardından tezahürat yapmaya başladılardı.

"Sarı kaplan, sarı kaplan, sarı kaplan!"diye ritimle söylediklerinde çağırmak için gelen kız gülerek bizi izliyordu.

"Ee? Dilara'ya da yapın biraz."dediğimde bir süre sustular. Sanırım uyumlu bir şey bulmaya çalışıyorlardı.

"Dilara, gazel düştü dağlara."diye türküye girince Hakan, herkes gülüp eşlik başlarken Dilara gözlerini devirip gülerek onlara bela okudu.

"Tamam kızlar, dersimi sabote etmeyin."dediğinde Kadir hoca biz ikimiz sınıftan çıkarken onlarda derse geri dönmüşlerdi. Bahçeye çıktığımızda koşarak Behice hocaya yaklaştım.

"Hocam merhaba! Bensiz yapamadığınızı bilmiyordum."diye kendimden emin bir şekilde konuşurken bir alt sınıflardan sıra olan kızlara baktım. Hepsi güçlü ve futboldan anlayan tiplere benziyorlardı. Tabi anlamasalar burada işleri ne?

"Tabiki Eflalciğim, siz benim göz bebeğimsiniz."dedi Behice hoca ve gözlerini yeni kızlara çevirdi.

"Sizde onlar gibi olursunuz umarım."diye konuştu ve gözlerini elindeki listeye çevirdim. Geçen seneki takımdan tanıdık yüzler görebilmek için bakındım etrafa fakat bir hiçle karşılaştım.

"Hocam sadece Dilara ve ben mi olacağız?"diye sorduğumda gözlerini bana doğru çevirdi Behice hoca.

"Çünkü, sadece sizi istedim. Biliyorsun, takımla tek iyi anlaşan sizdiniz ve diğerleri sürekli tartışma çıkarıyorlardı. Bence böylesi daha iyi. Değil mi Dilara?"dedi Behice hoca gözlerini benden alıp yanımdaki Dilara'ya çevirerek.

"Evet hocam çok haklısınız. Ben sizi tutuyorum."diye konuştuğunda Dilara güldüm ve kolumla onun koluna vurdum. Dilara futbolda gerçekten çok iyi bir kızdı. Benden biraz uzun boylu ve zayıftı. Çok güzel bir yüzü vardı dümdüz uzun saçları vardı. Behice hocayla da çok iyi anlaşırdı. Bir süre böyle güneşin altında dikilip yeni kızların performanslarını izledik. Ne kadar hızlı ve yetenekli olduğunu öğrendikten sonra Behice hoca yavaş yavaş elemeye başlamıştı kızları. Bizde Dilara ile basketbol oynuyorduk. Daha doğrusu oynamaya çalışıyorduk. Futbolda ne kadar iyiysem, basketbolda o kadar yeteneksizdim.

"Eflal! Dilara!"diye bağırma sesi gelince başımı Behice hocaya doğru çevirdim. Tam Dilara'ya bakmak için döndüğümde yüzüme yediğim basketbol topuyla beynim gidip gelirken dengemi kaybedip geriye doğru popomun üstünde düştüm.

"Eflal!"diye çığırdı Dilara ve hızlıca yanıma koştu. Gözlerim dönerken elimi burnuma bastırdım ve elimin kan olduğunu gördüm. Ben bu sene ölmezsem iyi! Hayır yani cenabet mi geziyorum anlamadım ki? Niye bütün aksilikler beni buluyor kardeşim!

Sevgili HocamWhere stories live. Discover now