Sevgili Hocam

Bölüm 5: Fakir Bir Revir

Telefonumun mehter marşıyla gürültülü bir şekilde çalmasıyla birlikte korkuyla çığlık atarak yatakta dikleştim. Sesin telefondan geldiğini görünce derin bir nefes aldım ve yavaş yavaş sakinleşirken telefonu elime aldım. Sinirle alarmı kapattım ve telefonu yatağa bırakıp tekrardan yatağa uzandım. Yatağımdan kopmadığım bir gün daha başlamıştı yine. Oflayarak tekrar dikleştim ve yataktan kalktım. Rutin işlerimi hallettikten sonra üstümü değiştirip çantamı hazırladım. Güzel sarı saçlarımı topuz yaptım ve hala uykulu bir şekilde karşımdaki aynaya aval aval bakmaya başladım. Uykusuzluktan gözlerimin altı mosmor olmuştu. Derin bir nefes aldım ve dolabın içinde makyaj kutumdan kapatıcımı aldım. Dün gece geç saate kadar uyuyamamıştım çünkü aklımda sürekli Emre vardı. Yani Emre vadı derken, dedikodu meselesi vardı. Ayriyeten bir konusu yoktu aklımda olmasının(!)

Kapatıcıyı gözlerimin altına sürdüm ve iyice yaydıktan sonra dudağıma nemledirici sürdüm. Nemlendiricimi çantanın ön gözüne attım ve çantayı taktım. Para aldıktan sonra odadan çıktım. Anahtarı sütyenime koyduktan sonra evden ayrıldım. Diğer günlere nazaran bugün okula gitmek için daha heyecanlı gibiydim.

Okulun önüne geldiğimde durdum be derin bir nefes alıp gözlerimle bir süre süzdüm. Bir şeyler bana okulda olaylar çıkacağını söylüyordu. Başımı iki yana sallayıp silkelendim ve okula girdim. Kendi sınıfıma doğru ilerlerken birinin omzumu çürütmek istermiş gibi vurmasıyla sarsılarak arkama döndüm.

"Önüne baksana be!"diye bağırdım kızın arkasından çantamı düzeltirken. Kız durup bana doğru döndüğünde gördüğüm kişi ile yutkundum. Sanırım okulun belalısı Didem'e çarptığımı beynim yeni yeni algılıyordu. Bu kız burada beni dövse eğer, hiç kimse yardım edemezdi bana onu da biliyordum. Didem'se bakışlarından o kadar sinirli olduğu belli oluyordu ki beni ezicekti sanırım birazdan.

"Ne dedin sen?"dedi bana doğru yaklaşıp tam önümde durarak. Kızın benden uzun olmasıda cabasıydı tabii. Beni kesinlikle ezicekti ama gururumdan ödün vermek istemeyen kalbim tüm işleri karıştırdı yine(!)

"Önüne baksana be' dedim."dedim ona delici bakışlar gönderirken. Dayak yiyeceksemde, savaşarak yemek istiyordum(!)

"Bana bak, sanırım bugün kaşınma günündesin. Ama benim daha önemli işlerim var, sen bekle ben seni daha sonra döveceğim."dedi ve arkasına dönüp ilerlemeye başladı. Lanet olası dilime sıçayım ki, ben gerizekalıyım(!)

"Sen kimsin ya, ne bu havalar?"dediğim anda durdu ve bir süre sonra boynunu çıtlatarak bana doğru döndü.

Tüm gözler bize dönerken tahmini olarak ne zaman atlıma işeyeceğimi hesaplıyordum. Ben evden çıkarken yürekte yememiştim nereden gelmişti bu cesaret bir anda(!)

"Seninle uğraşamam."dedim ve ona tiksinir gibi bir bakış atıp arkama döndüm. Sınıfıma doğru ilerlerken birinin saçlarımı tutmasıyla gözlerim kocaman açılırken gözlerimi kocaman açtım.

Kız beni kendine çevirdi ve aniden yüzüme yumruğu geçirdi. Dengede duramayıp yere yapıştığımda saçlarımı tutup yüzüme doğru eğildi. Aklım ilk defa mantıklı çalışırken başımı öne doğru ittirip ona kafa attım. O geri geri çekilirken ben kahkaha atmaya başlamıştım. Üzerime çıkıp başımı iki yandan tuttuğunda bende onun saçlarını çekiştirmeye başlamıştım. Başımı sert bir şekilde yere vurmaya başladığında beynime yavaş yavaş ağrılar yayılmaya başlamıştı. Gözlerim kaymaya başlarken bana son bir kez yumruk attı. Ağzımda hissettiğim metalik tatla sırıttım ve üzerimden zorla kaldırılan kıza bakmaya başladım. Elimin tersini kanayan buruma bastırdım ve yavaşça dikleşerek ona bakmaya başladım. Arkadaşlarını onu götürmeye çalışıyorlardı.