Bölüm 9 : Ben Razıyım

5.3K 141 16
                                    

Gözlerim kocaman açılırken kiloduma geçen kana bakıyordum. Bir bu eksikti zaten. Aslında her zaman hazırlıklıydım ama bu beni şaşırtmıştı. Çünkü uzun bir süredir olmuyordum. Ve şu anda gelmesi biraz sıkıntıydı. Gelme gelme, tam öğretmenimin evinde kaldığımda gel. Çantamı içeride bırakmıştım, tuvaletten de çıkamazdım. Kendi evimde olsam bir şekilde halledebilirdim de... Kahretsin ya!

Hızlıca başımı kaldırıp kapıya doğru çevirdim. Tek bir şansın var Eflal, bu rezilliği yapmak zorundasın. Yoksa bir hafta boyunca bu klozette oturman gerekebilir. Kendime içimden birkaç kere küfür ettikten sonra beni iliklerime kadar utandıran şeyi yaptım.

"Hocam!"

İlk başta ses gelmeyince sesimin çok çıkmadığını farkettim ve derin bir nefes alıp tekrardan denedim.

"Hocam!"diye bağırdıkça kendime daha çok küfür ediyordum. Tam bir aptalsın Eflal, tam bir aptalsın.

"Eflal?"diye gelen sesle gözlerimi kapıya doğru çevirdim. Sonunda beklediğim ses gelebilmişti.

"Hocam, çantamı bana ulaştırabilme gibi bir şansınız var mı?"diye utanarak sorduğumda diğer taraftan bir kıkırdama sesi duydum. Şaka mı yapıyorsun adam sen? Komik mi? Git çantamı getir lan!

"Getiriyorum."diye yanıt verdiğinde mahçupça güldüm.

"Kapının önüne bırakırsanız çok makbule geçer."diye ekledim ve ellerimle oynarken beklemeye başladım. Gerçekten kendimi gerizekalı gibi hissediyordum. Ve birazda şanssız bir çöl bedevisi gibi.

"Kapının önüne bıraktım."dediğinde Kadir hocanın sesi gözlerimi kapıya doğru çevirdim.

"Çok teşekkür ederim."dedim ve klozette oturmaya devam ederken öne doğru eğilip kapıyı açtım. Elimi uzatım çantamı yakaladım ve içeri çekip kapıyı geri kapattım. Zekama şükürler edip ve birazda sövdükten sonra içimi görüp çantamla beraber çıktım lavabodan. Salona doğru ilerlediğimde Kadir hoca koltuktan oturmuş kahvesini yudumlarken televizyondaki kanallara bakıyordu. Yavaşça küçük koltuğa oturdum ve çantamı kucağıma koyup televizyona bakmaya başladım. Kadir hoca bir anda dikleşince ona doğru döndüm. Sehpanın üzerinde duran başka bir kupa bardağını alıp bana doğru uzattı. Bir bardağa birde ona baktıktan sonra bardağa uzanıp elinden aldım. İçine baktığımda meyvesuyu olduğunu görünce burukça gülümsedim ve bir yudum aldım.

Bir süre sessizce televizyona baktıktan sonra sessizliği Kadir hoca bozdu.

"Acıktın mı?"diye sorduğunda dudaklarımı büzdüm. Normalde evde yemek yemezdim ve şimdi de hiç yiyesim yoktu. Okulda kendimi doyurmaya alışmıştım.

"Şey aslında, hayır."dediğimde kaşlarını kaldırdı.

"Ama ben acıktım. Yani yemek yiyeceğiz."dedi ve kahvesinden bir yudum alırken bana bakmaya devam ediyordu.

"Ama yiyebilmek için önce yapmamız gerek. Aslında yemek konusunda pek becerikli değil ama makarnada üstüne yoktur. Gel bakalım."dedi ve kalkıp yine o koridora doğru ilerledi. Bende peşinden bakıyordum hala.

"Hadi!"diye seslendiğinde şaşkınlığımı bir kenara bırakıp oturduğum yerden kalktım ve çantamı koltuğa bırakıp hızlıca hocanın peşinden gittim. Tuvaletin karşısında kalan ışık yanan girdiğimde mutfak olduğunu anlamıştım hemen.

"Ben yaparken sen oturmayacaksın tabiki de."dedi ve bir dolabı açıp içinden bir paket makarna çıkarıp tezgaha bıraktı.

"İlk önce klasik makarna yapıyoruz, makarna yapmayı biliyorsundur herhalde?"diye sorarcasına konuştuğunda başımı sallarken tezgaha doğru yaklaştım.

Sevgili HocamWhere stories live. Discover now