-7-

55 4 5
                                    

Medya Aras. İyi okumalar. :)

Hala elindeki siyah kalemle çizdiklerini boyuyordu.
"Bunu sen mi yaptın?"
Hiç istifini bozmadan konuştu.
"Evet."
"Bu resmin de sergide olmasını istiyorum."
"Tabi. Neden olmasın."
Hoca kağıdı gösterdi.
"Burada neyi anlatmaya çalıştın?"
Sonunda kağıdı görebilmiştim. Resmin sağ ve sol taraflarında binalar vardı. Ortasında ise taştan bir yol. En önde üzerindeki kıyafetler yırtık pırtık kıyafetler olan bir çocuk vardı. Kafası arkaya dönük bir şekilde koşuyordu. Arkasında ise iki tane siyah takım elbiseli adam vardı. Çocuğu kovalıyorlardı.
"Kendimi."
Biraz durdu.
"Ve hayatımı..."

Zil çaldı. Aras resmini hocaya verdikten sonra sınıftan çıktı. Bende peşinden gittim. Okuldan çıktı nereye gittiğini merak ediyordum.

Fazla merak sana zarar.

İç ses, şimdi ne alakası var bu sözün?

Baya baya alakası var. Sen şimdi onu meraktan takip ediyorsun. Ya senin onu takip ettiğini anlar da bir ormana giderse. Sende onu takip ettiğin için ormana gidersin. Sonra ya Aras seni orda öldürüp pa-

Iyyyy. Sen de Eda da iğrençsiniz. Hayır nerden aklınıza geliyor anlamıyorum ki. O bana hiçbir şey yapamaz.

Görücez.

Kapa çeneni!

İç sesimle tartışmayı bitirdikten sonra Aras' ı takip etmeye devam ettim. Yoksa merakımdan çatlıycam. Bu çocukta çok gizemli bir tip vardı ve gizemi beni kendine çekiyordu.  Emir arabasına bindi. O araba mı kullanıyordu ki? Şimdi daha çok merak ettim. Altındaki araba da çok güzeldi. Bende bir taksi durdurdum.
"Şu öndeki siyah arabayı takip edicez."
"Abla takip yapmıyoruz"
Derin bir nefes aldım. Bu neydi şimdi? Benim hep hayalimdi, bir taksiye öndeki arabayı takip et deyip o arabayı takip etmek.
"Paranın iki katını veririm."
"Hangi arabaydı abla?"
Güldüm.
"Öndeki siyah araba."
Para her kapıyı açarmış. Bana da taksi kapısını açtı. Arabayı takip etmeye başladık. Araba Dün Aras'ı bıraktığımız yerde durdu. Bizde ondan biraz geride bir ağacın arkasında durduk.
"Ne kadar?"
"50"
"Ne?!"
"Paranın iki katı vericem dediniz."
"Offf, tamam."
Cebimden parayı çıkartıp şöföre verdim. Arabadan inip eve daha çok yaklaştım. O eve girince bende bahçeye girdim. Daha sonra arka bahçenin kapının açık olduğunu fark ettim.

İçeri girmeyeceksin değil mi?

Tabiki de giricem.

Sen ciddisin?

Kapa çeneni iç ses.

Ne yaparsan yap bee. Sonucuna sen katlanıcaksın sonuçta.

Dikkatini çekerim sen zaten bensin.

Aslında evet. Yapma Ayliiiin. Hayatımı tehlikeye atmaaaaaa.

İç sesime gözlerimi devirip eve girdim. Galiba salondayım. Biraz ilerledikten sonra arkadan bir ses geldi.
"Bir de hırsız gibi evime giriyorsun"
Yavaşça arkamı döndüm. karşımda kollarını birbirine bağlamış, kaşlarını kaldırmış ve bana o kahve gözleriyle bakıyordu.
"Şeyyy, ben sadece-"
"Sana benden uzak durmanı söylemiştim."
"Evet, ama ben-"
"Ve sen beni dinlemedin."
"Sen sınıftan öyle çıkınca ben-"
"Sana benden uzak durmanı söylemiştim."
Ona birkaç adım yaklaştım.
"Beni dinleyecek-"
"Hayır."
"Yeter! Bi dinle. Sen okuldan öyle çıkınca bende merak ettim ve seni takip ettim tamam mı?"
"Fazla merak başa beladır Nehir. Başına bela almak istemiyorsan benim peşimi bırak."

Gülecek Misin Polis Mi Çağırayım?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin