-3-

106 5 11
                                    

Medya Deniz YAMAN. (Dylan O'brien) İyi okumalar. :)

Matematik dersinde ellerim çenemde, ağzım açık öğretmeni dinlemeye çalışıyordum. Ama hiçbir şey anlamıyordum. Hoca bize dönüp bu soruyu kimin çözebileceğini sordu. Tabi ben hariç herkes elini kaldırdı. Deniz'e baktım. O da biliyordu bana bakıp göz kırptı. (Medya) Hocanın sesini duyunca önüme döndüm.
"Aylin."
"Efendim hocam?"
Bunu korkarak söylemiştim.
"Bu soruyu çözmek ister misin?"
"Yok hocam. Ben kalkmıyayım."
Sınıftakiler bana kıkırdadı. Ceyda Hoca yanıma geldi ve kalemi bana uzattı.
"Hadi."
Oflayarak sıradan kalktım. Kalemi alıp tahtaya baktım. Aklımdaki karışmış olan binlerce çözümden birini seçip, soruya cevap olarak yazdım. 10-15 dakika sonra Ceyda Hoca bıkmış bir şekilde konuştu. "Gerçekten mi? Aylin sen en iyisi yerine otur."
"Ama ben çözüyordum."
"Sen yeteri kadar çözdün. Şimdi başkası çözsün."
"Peki siz bilirsiniz hocam."
Gülümsedikten sonra yerime oturdum. Tahtaya bakınca çok anlamsızca şeyler gördüm. Yanımda oturan Eda'ya baktım.
"Bunu gerçekten ben mi yaptım."
Bana güldü.
"Evet. Matematikte en azından biraz da olsa gelişmişsin."
Kendimle gurur duyuyormuş gibi ona baktım. Benim yerime Tahtaya Deniz geçti. Beş dakika içinde soruyu bitirdi ve yerine oturdu. O yerine oturduğunda zil çaldı. Sınıftan çıkıp Eda'yla kafeteryaya indim.Yemeklerimizi alıp her zamanki masamıza oturduk. Deniz'i beklemeye başladık. Birden arkadan bir kızın çığlık sesi geldi. Arkama döndüğümde hiçbir şey göremedim. Çünkü herkes oraya toplanmıştı. Tekrar Eda'ya baktıktan sonra yerimden kalktım ve hızla kalabalığa doğu yürüdüm. Herkesi geçip ileri doğru yürüdüm. Gördüğüm şeyle şok oldum. Dün tanıştığım çocuk Aras, Deniz'in üzerine çıkmış ona yumruk atıyordu. Aras'a doğru yürüyüp onu çekmeye çalıştım. Söylediğim gibi sadece çalıştım. Kolundan çekiyordum ama yok, yerinden kıpırdamıyordu.
"Aras dur! Yapma!" diye bağırmaya başladım. O anda sadece bir saniyeliğine kafasını bana çevirdi. Sonra eliyle beni ileri itti. Yere düşüp kafamı çarptım ve karanlık...
***
Uyandığımda herkes başıma toplanmıştı. Yavaşça oturur hale geldim. Kafam çok ağrıyordu. Elimi başıma götürdüm. İleri baktığımda bir karaltı gördüm. Sonradan onun Aras olduğunu anladım. Gidiyordu. Yanımdan biri bana buz torbasını uzatınca onu alıp kafama yerleştirdim. Arkamda Deniz oturuyordu. O da yarasına buz torbası tutuyordu. Ayağa kalkıp Deniz'in yanına oturdum. Deniz bana baktığında yüzündeki morlukları daha iyi gördüm.
"Özür dilerim Aylin."
"Neden özür diliyorsun? Bunu bana sen yapmadın ki."
"Ama benim yüzümden oldu."
"O kavga nasıl oldu?"
"Iıı, Seyyy, ben sıradayken önüme geçti. Ben de neden önüme geçtiğini sorup ona sıraya geçmesini söyledim. Bana geçmezse ne yapacağımı sordu. Bende onu ileri doğru itip sıradan çıkardım. Tam o sırada suratımın ortasına yuvarlağımsı bir cisim geldiğini gördüm. O ne lan öyle dedim. Meğer onun yumruğuymuş."
Bana gülümsedi. Sonra kendini tutamayıp kahkaha attı. Tabi ben de ona katıldım. Ona bunu ödetecektim. Tamam benden iriydi. Baya baya iriydi ama olsun. Arkadaşıma yumruka atmak neymiş öğrenecek.

Gülecek Misin Polis Mi Çağırayım?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin