RB-D 16

37 5 1
                                    


Merhaba arkadaşlar :) Çok uzun bir aradan sonra sanırım çok uzun bir bölümle yeniden karşınızdayız.Hayatımızda ki etkileyici değişiklikler nedeniyle bir süre ara verdk ama bu dönemde de okunduğumuzu unutulmadığımızı anladığımızda dönüş yapmaya karar verdik hepinize çok teşekkür ederiz :)

Öncelikle belirtmemiz gereken üzücü bir haber haftada ancak iki bölüm atabilicez kendimizi en lüks şekilde buna ayarlayabildik şimdiden saygınız için teşekkür ederiz :) Keyifli okumalar :)

- Bu seferlik multimedyayı boş geçiyoruz kusurumuza bakmayın :)

Size daha önce karanlık fobimden bahsetmiş myidim ? Etrafımdaki nesneleri göremeyecek ve adete bir karıncanın ayak sesini bile duyabilcek kadar sessiz bir ortamda olmam korkmam için gayet yeterli bir sebepti.Evet ne kadar gizlice girsemde burası benim büyükannemin ve en yakın arkadaşım burada kalıyordu.

-Bu bir suç sayılmaz Parry Edwarsen korkak olma diyerek gizlendiğim yerden biryere çarpmadan kalkmaya çalıştım.Evet buraya gelme sebebime odaklanmam gerekiyordu.Bunu ışık kapalıyken ne kadar yapabilirim bilmiyordum.

-Tanrım neden şu değişik özelliklerimden birisi de gözlerimden ışık çıkarmak değil diye kısık sesle sitem ettiğimde aklıma dahiyane bir fikir gelmişti.Ahh evet kabul etmeliyimki çok zekiyim.Cebimden çıkardığım telefonun ekran kilidini açtıktan sonra anında sessize alarak ekranda bulunan ve ilk defa işime yarayacak cak olan en fenerini açtım.Bu ışık bana fazlasıyla yeterliydi. Kütüphane odasında cam bulunmamasına ilk defa sevinmiştim.Elinde fenerle hırsızlık yapan birisi gibi görünmek istemezdim.Kilitli olan cekmeceye yöneldim yeniden.Anahtarı olmaması kötüydü tabi ama bunu başarabilirdim sanırım. Çekmeceye odaklanarak içindekini görmeye çalışsamda bunun boş yere olduğunu anlayınca vazgeçip kilide odaklandım.Kesinlikle açmam gerekiyordu burayı.Neden kilitli olsun ki.Aradığım kitap burada olmalıydı.Büyükannemin tuhaf tavırlarından sonra özellikle.Evet sonunda tık sesi geldiğinde kilidin açılmış olduğunu anladım.Elimi küçük yuvarlak tutacağına götürdüm.Hazırmısın Parry ? Sanırım evet hazırdım.Çekmeceyi açarken çıkan gıcırdama seslerine lanet okurken içinde ne olduğunu görmek için telefonu oraya doğru tuttum. Herşey gitgide ilginçleşiyordu ve ben korkuyordum.

Barry'den

Daha önce hiç bu kadar bağlanmamıştım oturduğumuz eve.Defalarca babam ile beraber iş seyahatlerine çıktık bir an bile kararsızlık yaşadığım olmamıştı.Tamam dostum kendini kandırmayı bırak sen tabiki o eve bağlanmadın.Seni tutan şey,kafanı karıştıran... Parry tabi ki.Evet ilk defa kendime itiraf ediyordum.Tamam bu kadar yeter Barry aşık genç hareketlerinin zamanı değil.Ama bir sesini duymanın sakıncası olmaz değil mi. Telefonumu pantolonumun cebinden çıkarıp yatağıma uzandım.Telefonun ekranını açtıktan sonra ezberimde olan numarayı çevirerek arama tuşun dokunup telefonu kulağıma götürdüm. Anında açılmıştı sanırım elindeydi telefon.

-Hey selam Parry

-Parry şu an uyuyor ben Twilight arkadaşıyım.Parry gerçekten uyuyor olmalı yoksa arkadaşı cevap vermezdi öyle değil mi? Yoksa bana kızgındı ve konuşmak mı istemiyordu.

-Ahh peki teşekkürler aradığımı söylersiniz.

-Barry sensin öyle değil mi ?

-Evet, ismini daha önce Parryden duymuştum Twilight dedim

-Bende, Parry senden bahsetti

-İyi geceler diyerek kapadım telefonu.Biraz kaba olmuştu ama sesi beni çok rahatsız etmişti.Parrynin gerçekten iyi olduğuna ve konuştuğum kişinin arkadaşı olduğundan emin olmalıydım.Bunun için annemden yardım alabilirdim.Odamdan çıkıp henüz ışıkları yanan odaya doğru ilerlerdim.Kapılarının açık olmasına sevinmiştim.Kapıyı tıklayıp anneme seslendim.Beni farkedince koyu muhabbetlerinden sıyrılıp bana döndü

Ruhlar Barınağı: Diamond (Askıya Alındı)Where stories live. Discover now