RB-D 7

81 15 0
                                    

Barrymiz karşınızda :))


Biraz kısa bir bölüm oldu yinede keyifli okumalar :))


Twilight ın yanında ne kadar kaldığım hakkında bir fikrim yoktu ama kütüphanesinden okumam için bana ayırdığı kitaplarla beraber eve gitmek için taksi durağına doğru yol almaya başlamıştım.Evet onunda ufak bir kütüphanesi vardı ve en iyi anlaştığımız hatta onu sevmemi sağlayan sebep buydu.Saatin geç olduğu havanın kararmasından belliydi ve bu satte otobüs bulamayacağımdan emindim.Kulaklığımı takıp müzik açıcakken şarjımın olmadığını farkettim.

-Ahh lanet olası telefon diye sesslice inlerken başımı kaldırarak etrafıma bakındım.Karanlıkta zor seçiyordum ama eski bir konağın önünde bulmuştum kendimi.Bu konağı daha önce gördüğümü sanmıyorum diye düşünürken arkamdan son sürat geçen taksinin çarpmasından son anda kurtuldum.İçimden taksiye küfürler ederken nerede olduğumu anlamaya çalıştım.Bu ilk defa başıma gelmiyordu.Ufak güç denemeleri yaptığım bazı zamanlarda belli belirsiz hafıza kayıplarım ve kendimi boşlukta hissettiğim zamanlar oluyordu.Böyle zamanlarda yapmam gereken tek şey odaklanmaktı.

-Evet Parry şimdi yapabilirsin diyerek kendi kendime destek oluyordum.Ve gözlerimi kapatıp evimizin önündeki boş yeşillik alanı hayal ettim.Bir ürperti olumuştu.Gözlerimi açtığımda yanımda duran kişi Barry miydi yoksa şu an yanımda istediğim tek kişi o olduğu için bilinç altım bana oyun mu oynuyordu?

Daha önce bir kitapta okuduğum ayılma taktiğiyle kendime bir tokat attım.

-Ahh diye sesli inlerken Barry elimi tutup

-Ne yapıyorsun sen dedi.Bir şey dememe fırsat kalmadan

-Neden buradasın diyerek benim ona sormam gereken soruyu bana yöneltti

-Asıl sen neden buradasın ahh yoksa Carlyle işler yolunda gitmedi ve soluğu benim yanımda mı aldın diyerek saçma bir kıskançlık hissine kapıldım.

-Parry şakanın sırası değil bu saatte tek başına ne yapıyorsun burda ?

-Ben... ben sanırım yolumu kaybettim dedim ilk defa birine çaresizliğimi göstermiştim bu ben değildim bu kadar aciz olamazdım onu şu an yanımdan kovup evin yolunu bulmaya çalışmam gerekirdi.Evet Parry demekki sosyalleşmek bu.

-Hah bende benim geçmişimi araştırıyorsun sanmıştım.

-Neden öyle bir şey yapayım?Veya bu eski konağın senin geçmişinle ne alakası var? Sen neden buradasın? Dedim ve aklımdaki tüm soruları yönelttiğimden emin olunca cevapları beklemeye başladım.Başını yere eğip tek eliyle çenesini ovarken

-Burası benim büyüdüğüm ev diyerek tüm sorulara tek cevap vermişti.Yeterlide olmuştu aslında.

Gözlerinin koyulaştığı bu gecenin karanlığında bile belli oluyordu.Özellikle mavi olan çok dikkat çekici duruyordu.Bu cümleyi kurarken sesinin titremesinden pekte iyi bir çocukluk geçirmediğini anlamıştım.Ama çok tatlı bir ailesi varken bu nasıl olur ? Canını daha fazla sıkmak istemiyordum.Tüm bu düşüncelerden sıyrılıp

-Çok yorgunum eve gidebilir miyiz?dedim en çaresiz sesimle.

-Elbette diye kısaca cevap verdi.Yan koltuğun kapısını açıp içeri girdim.Oda direksiyona geçip anahtarı çevirdi.

-Parry sen iyi misin ?Birden gelen bu soruya ne diyeceğimi bilmiyordum.Cidden nasıldım ben?Neden Barryleyken içimin tuhaf hislerle dolmasından kendimi alamıyordum.Geçen günki sarılmamızdan sonra en yakın zamanda yine tekrarlamak istiyordum.Arsızca bunu istiyordum.Belkide olmaması gereken şeylerdi bunlar ama kendime engel olamıyordum işte.

-Yorgunum dedim sadece.Başka bişe sormaması için içimden tanrıya yalvardım.Barrynin suratını,yüz hatlarını incelemeye başladım.

-İnanamıyorum derken gözlerimin büyüdüğünün farkındaydım.Barry şaşkın bir şekilde yüzüme bakarken

-Bir sorunmu var ? dedi.

-Boynundaki o şey.. iz , dövme ? Nedir o ? Şaşkınlığımı atamamıştım ki buda saçmalama sebep olmuştu.

-Şey o mu doğum lekesi o kendimi bildim bileli benimle, kusursuzca çizilmiş gibi dimi derken tebessüm vardı yüzünde.

-Ahh evet güzel yani harika duruyo herneyse eve gelmek üzereyiz değilmi ?

-Evet Parry sakin olmalısın bu kadar evini sevdiğini bilmiyordum geldik bile derken evin büyük dış kapısından girmiştik.

-İyi geceler herşey için çok sağol sonra görüşürüz diyerek arabadan hızla indim.Gözlüğümü takmamış olmama lanetler okuyarak hem önümü görmeye çalışıp hemde hızlı adımlar atıyordum.Barryyi öylece bırakmıştım cevap bile beklemeden ama şoku atlatamamıştım henüz.

-Sanada diye bağırdı arkamdan biraz kırılmış yada kızmış olabilir ama şu an bunu düşünücek konumda değildim.

Alt kapı açıktı hızla yukarı çıkıp evin kapısına gelince anahtarı takıcakken kapı kendiliğinden açıldı.İçimden teşekkürler ederek eve girdim.Annemin sesini duyduğumda durup dinlemeye başladım.Büyükannemle konuşuyordu.

-Barryle beraber gidiceğini biliyordun neden onu engelledin derken sesi kızmışa benziyordu annemi ilk defa bu ses tonuyla konuşurken görmüştüm.Büyükannemin neden böyle bir şey yaptığına anlam veremedim.

-Sadece Barryle vakit geçiremez öyle değilmi onun çevresinde onunla vakit geçirmek isteyen başkalarıda var.

Annemin cevabını az çok tahmin ediyordum bunu sonra düşünücektim şu an odama çıkıp şok atlatmam gerekiyordu.

-Merhaba ben geldim ve gidiyordum dedim çarpık bir gülümsemeyle.Arkamdan gelen soruları duymazadan gelerek merdivenleri tırmandım.Odama gelip kendimi yatağa attım.

-Birbirinden habersiz iki insan ve ikisindede kusursuzca tasarlanmış elmas şeklinde bir doğum lekesi çok tuhaf öyle değilmi derken ismimizdeki benzerlik de aklımı kurcalıyordu.

-Boşversene iki saçma benzerlik sadece neden bu kadar abartıyorsun diyerek kendime kızdım.Aklımı bunlara yormamam gerekiyordu daha okuyacak bir düzine kitap ve öğrenecek o kadar bilgi var.Kitap demişken Twilight dan aldığım kitapları nerede diye etrafıma baktım.Onları çıkarken aldığımdan emindim.Gözümün önüne gece mavisi Porche geldi.Parry şu an önemli olan araba değil, bu bir sinyal kitaplar arabada kalmış olmalı.Şu an gidip kitapları alıcak gücüm yoktu.Gözlerimi kapadım dudaklarımdan istemsizce dökülen söze engel olamadım 'Elmas '.





Ruhlar Barınağı: Diamond (Askıya Alındı)Kde žijí příběhy. Začni objevovat