"Doğum günü x2"

En başından başla
                                    

"Bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim Sara." Kapıyı açarken bana baktı. Güldüm, normalde inatçı biri olduğumu biliyordu ve konuyu böylece kapattığıma şaşırmıştı.

Ona cevap vermeye hazırlanırken gözlerimi odanın içerisinde gezdirdim. Burası mutfaktı. Onu ittirdim ve içeriye girip etrafa iyice göz attım. Burası da çok güzel dizayn edilmişti fakat fazla kullandığını sanmıyordum.

"Tanrı aşkına, buraya senede kaç kere giriyorsun?"

Kapıya yaslanıp kollarını göğsünde bağladı. Bakışlarından yeniden şaşıracağımı anlayabiliyordum.

"Çok fazla," dedi. "İleri seviye yetenek gerektirmeyen, basit yemekleri yapabiliyorum Sarafina."

Yüzüm kızarmaya başlıyordu. Hemen bu yemek yapma konusunu kapatmam gerekiyordu yoksa bana aynı soruyu sorarsa rezil olacaktım. Ben yemek yapmayı bilmiyordum. Bir yumurta dahi kıramazdım. Ama bu benim suçum değildi, prenses gibi yetiştirildiğimden yemeğim saatinde ayağıma geliyordu.

"Ah, ne güzel." dedim gülmeye çalışırken. Konuyu geçiştirmek için buzdolabına dokundum ve "Ee bu buzdolabı nasıl? İyi soğutuyor mu?"

Bu halime güldü ve yanıma doğru yavaşça yürüdü.

"Gayet iyi soğutuyor Sara. Şimdi onu bunu bırak da," dedi ve eğilip yüzünü bana yaklaştırdı. "Sen her kız gibi yemek yapmayı biliyorsun değil mi?"

"E-evet tabiki."

TANRIM BU NASIL ÇIKMIŞTI BENİM AĞZIMDAN?!

"Çok güzel yaparım hemde, müthiş yaparım."

ŞU AN BİLİNCİM YERİNDE Mİ ACABA?!

Neymar pis pis sırıttı ve bir sandalye çekip oturdu. Endişeyle onu izliyordum. Kafasında kötü planlar kurduğunun farkındaydım.

"Ee madem çok güzel yemek yapıyorsun, hazırla bir şeyler." dediğinde gözlerimi kocaman açtım. LANET OLSUN. BUNLARI SÖYLERKEN NE AMAÇLIYORDUM ACABA?

"I-ıh, şey, biraz sonra pasta yiyeceğiz zaten. Hiç gerek yok, başka bir gün yaparım." dedim ve rahat bir nefes verdim. Bu gayet normal bir sebepti.

Neymar gülmeyi bıraktı ve ciddi bir şekilde "Ben partine gelmeyeceğim Sarafina, şimdi lütfen benim için bir şeyler hazırlar mısın?"

Durdum ve kaşlarımı çattım.

"Na-Nasıl?"

"Gelmeyeceğim, doğum günlerini ve o aptal partileri sevmediğimi söylemiştim." dedi. Gayet rahat görünüyordu. Aslında bende gelmesini istemezdim, çünkü şu an evin ne halde olduğunu bilmiyordum. Fakat,

Birden yüzüme karşı gelmeyeceğini söyleyince içim az da olsa burkulmuştu. Bunu uzatmamam gerekiyordu.

"Ah, haklısın." dedim ve boynumu yakan saçlarımı geriye sürdüm. Yüzüme bakmasını istemiyordum çünkü duygularımı saklayamayan bir insan olarak "az da olsa" üzüldüğümü bilmesini istemiyordum.

"Sara?" dedi ve merakla eğilip yüzüme bakmaya çalıştı. Kendimi sıktım ve nefesimi verip ona döndüm. İyiydim.

"Sanırım sana bir şey itiraf etmem gerekiyor," dedim. Güldü. "Ben yemek yapmayı falan bilmiyorum."

Başını salladı.

"Biliyorum," dedi ve beni kendi çekti. "Şu an partine gelmeyeceğim için üzüldüğünü de biliyorum."

Tam savunmaya geçecekken elini dudaklarımın üzerine yerleştirdi ve beni susturdu.

"Seni sandığından daha iyi tanıyorum Sara."

Lullaby [Written by; Neymarable] TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin