Gök Kuşağı (Rainbow)

Kiraz Agaci

"Ahahah yeter Justin.Gercekten ahahah."

Selena'nin acik gobeginde bulunan ellerimi yavasca kendime dogru cekip yanina uzandim.Gulumsemesi o kadar icten oldugunu gozlerinin isildamasindan anlayabilirdiniz.Yuzunun onune gelen percemini yavasca parmaklarimla kavrayip kulaginin arkasina sıkistirdim.Elimi kulaginin arkasindan yavasca boynuna dogru oksadim.Titredigini hissedibiliyordum.Gozlerime o kadar masum bakiyordu ki onu hic kaybetmek istemiyordum.Bu masum saf kizin hep benim olarak kalmasini istiyordum.

Birden kollarini belime sararak kafasini gogsume yasladi.Her ne kadar alisik olsam bile ne zaman yakinlassak nefes alisverisim duzensizlesiyordu.Saclarina masum kucuk opucukler vererek kollarimla onu kendime daha cok yakinlastirdim.

Derin bir nefes aldigimda gozlerini kapatmis bir melek edasiyla uyudugunu farkettim.Onun huzurlu bir sekilde uyumasi beni rahatlatip goz kapaklarimi kapatmam gerektigini hatirlatti.Bi sure sonra bende coktan gozlerimi kapayip kendimi uykunun kollarina atmistim.

***

Uyandigimda ilk nerede oldugumu anlamasamda burnuma carpan yogun okyanus kokusuyla gulumsemeden edemedim.Onun yanindaydim.Onsuz gecen iki ayin sonunda nihayet onun kollarindaydim.Gozumun tekini aralayip o kusursuz yuzunu inceledim.Her ne kadar onu opucuklere bogmak istesem de henuz aydinlanmakta olan hava beni bu karardan vazgecirdi.Ona kiyamiyordum.Kuruyan dudaklarimi yalayarak hafifce kipirdandim.Su icmem gerekti.Justin kipirdanislarimi hissetmis olmali ki kollarini geri cekip uykusuna devam etti.Ben de yerde buldugum tisortunu ustume gecirip asagiya su icmeye indim.Adimlarimi herhangi bir sey cikmasin diye yumusak tutuyordum.Mutfaga ulastigimda dudaklarimi tekrar yalayip surahiyi kaptigim gibi bos bardagin tekini suyla doldurdum.

Suyumu icerken gozum pencereden gozuken baharin gelmesiyle cicek acmaya baslamis olan kiraz agacina takildi.Bana bu evi ilk aldigimiz zamani hatirlatiyordu.O zaman da boyle cicek acmaya baslamisti.O kadar cok hosuma gitmisti bu agac altini isiklandirip gece de guzel gozukmesini saglamistik.

Ayrildigimizdan beri hergun kiraz agacimizin yanina gelip aglayip onu ne kadar cok sevdigimi zirvalamistim.Bi gun gittigimde onu orda oturmus gorunce ne kadar sasirdigimi tahmin edersiniz.

Korkaklik edip kacmaktansa yanina gidip oturmustum.Uzun bir sure ikimizde bir sey demesekte Justin beni kendine cevirip oyle bir opmustu ki.Onunda beni sevdigini , beni ozledigini o an anlamistim.

Beni kendine nasil bu kadar cok bagladigina bir anlam veremiyordum.Ama mutluydum.Mutluyduk.Onemli olanda buydu.

Bardagimdaki son yudumu da icip bulasik makinesini acip icine yerlestirdim.Yine ayni yumusaklikla yukari cikmayi planlarken kapinin esiginde dikilmis Justini gorunce kucuk bir ciglik kopardim.O ise benim bu halime gulup "Kahvaltiyi hazirlamaktan kurtulamazsin uykucu" dedi. Gozlerimi devirmem onun daha sesli bir kahkaha atmasina neden oldu.Giderek uzaklasan sesi ve televizyonu calistirmasi coktan salonumuzdaki krem rengi koltugumuza yayildiginin isaretiydi.

Ne yani kahvaltiyi bana yikip kacmis miydi ?

Kisa bir bolum oldugunun farkindayim ama belki bugun bir iki bolum daha paylasabilirim.Her neyse gercekten bolum hakkindaki , hikayenin gidisati hakkindaki yorumlarinizi bilmek istiyorum.Bu yuzden lutfen yorumlarinizi esirgemeyin.

İyi bayramlaar! Bol bol kavurmali bir bayram diliyorum size.Hadi optum :*