Hastane

880 33 4
                                    

*Selena*

Neredeydim ben?Ne olmustu?Az once ne guzel Justin'in kollarindayken simdi bu sert rahatsiz yerde yatiyordum?Gozlerimi acmak icin cabalasam bile goz kapaklarim beni dinlemedi.Derin bir nefes alip onun kokusunu icime cekmeyi bekledim.Ama hayir,igrenc ilac kokularindan baska bir sey gelmemisti burnuma.İstemdisi Justin diye mirindandim.Ona bir sey mi olmustu?O guzel cayirdan donerken kaza mi gecirmistik?Onu gormek gerekti hemen simdi.Tekrar Justin diye inledim.

"Lutfen Bayan Gomez,sakin olun.Ailenize haber verdik.En kisa surede burda olucaklardir."

"Beni Justin'e gotur sana yalvaririm.O nasil iyi mi?"

"Hicbir yere gidemezsiniz efendim.Bay Bieber hakkinda ise bir bilgim yok ama iyi olduguna eminim.Simdi dinlenmeniz gerek."

"Hayir benim onu gormem gerek anlamiyor musunuz?Ben iyiyim!"

"Peki Bay Bieber'a hastanede oldugunuzu ve onu gormek istediginizi bildiririm."

İste o an gercek kafama dank etti.Biz ayrilmistik.Kaza falan olmamisti.Cayira da gitmemistik.Sadece beynim bana bir oyun oynamisti.Biz ayrilmistik.Biz bitmistik.Jelena bitmisti.Beni terk etmisti.Birakmisti.Dinlememisti.İstememisti.

Acaba hayatinda baska bir kiz mi var diye dusunmeden edemedim.Kalbim bu dusunceyle sizlayip bukuldu.Gozumden o tuzlu sivinin akmasina izin verdim.

"Hayir lutfen.Sakin haber vermeyin."

"Peki efendim."

Hemsirenin odadan cikmasiyla tek basima kalmistim.Tekrar uyuyamazdım.Zaten kolumdaki serum beni yeterince rahatsız ediyordu.Ve tekrar onu görmek,onu hissetmek istemiyordum.Çünkü biliyordum.Bu bana daha fazla zarar verecek.

Yaşanmamışları yaşanmış gibi hissetmek..Hayal dünyasında yaşamak..Bu benim özelliğimdi.Tanrıdan bana verilen bir hediyeydi.İstediğim zaman o dünyaya gidebiliyordum.Ve beynim,kalbim deli gibi onu istiyordu.Onunla olmak,kokusunu içime çekmek,kaslı kolları arasında kaybolmak istiyordu.Ama buna izin veremezdim.

O beni istemediği halde onun kollarına koşamazdım.Bu kadarı da fazlaydı.Hep aynı acıyı yaşatmıştı bana.Bana güvenmemişti.İnanmamıştı.Bir şekilde unuttum demişti.Affetmemişti.Şimdiyse unutmadığını söylemişti işte bana.Beni sevse bile beni asla affetmeyeceğini.

Dudaklarımın kenarları sızlamaya başlamıştı ve gözlerim yanıyordu.Başım artık baş edemeyeceğim bir şekilde ağrıyordu.

Gözlerimi kapatırsam her şey biterdi.Belki de hayal dünyasına hapsolur gerçek dünyaya dönemezdim.Çok zayıftım çünkü.Güçsüzdüm.

Göz kapaklarımın kapanmasını engelleyemeyecek kadar güçsüz...

*Justin*

Kapı ziliyle telefonum aynı anda çalmıştı.Arayanın Selena'nın annesi olduğunu görünce kapıyı açmayı Lena'ya bırakıp telefonu açtım.Zaten gelenin Tish olduğunu düşünüyordum.

"Efendim Mandy?"

"Justin..Beni iyi dinle.Selena hastane.Sokakda baygın bulmuşlar.Siz ikiniz beraber değil miydiniz?"

"Şey biz ayrıldık ve o eve kendisi gitmek istedi."

"Yani kızım senin yüzünden mi şu an hastanede?Justin eğer ona bir şey olursa sorumlusu sensin!"

"Abartma Mandy.Bir şeyi yoktur.Hangi hastane ben de gelebilir miyim?"

"Tabii.Hastanenin adresini sana mesaj atarım."

"Teşekkürler.Orda görüşürüz."

"Justin ne oluyor?"

"Hastaneye gitmemiz gerek Tish" dedim sıkıntıyla.

Neydi bu kızın amacı?Bu basit numaralarla mı tekrar bir araya gelmeyi düşünüyordu?

Hayır Selena Gomez.Sen Justin Bieber'ı o kadar incittin ki kalbini o kadar kırdın ki sana geri dönmesi imkansız.

Saçma ve kısa bir bölüm farkındayım.Ama hikayeyi uzun süre yazmayınca insanın içinde şevk de kalmıyor.Bu yüzden ilham perilerim de kayıp.Bu yüzden bana yardım edebilecek hikayeyi eglenceli bir hale getirebileceğiniz fikirleriniz varsa söylemekten çekinmeyin lütfen.Bu arada önceki yorumlar ve votelar için teşekkür ederim. :)) Beni çok mutlu ettiniz gerçekten.

Neyse +3 vote sonra yeni bölüm yazabilirim belli değil :D hepinizi seviyorum :*

Gök Kuşağı (Rainbow)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin