Toy Chica x Toy Bonnie (Bonbon'un Gözünden)

Ayh Çk Hycanlı

Daha demin fark ettim de bunu okumayın diyom ama yazıyom

Tm okuyun Allah'ın cezaları, okuyun o kadar istiyosanız, okuyun bu boktan hikayeyi, OKUYUUUUN!

ALLAH ALLAH SANA NE İSTERLERSE OKUMAZLAR

Ya sus istemezlerse okumasınlar zorluyo muyum

TM SUSTUM

Şizofren ya.

SENSİN ŞİZOFREN
---

"N-Ne?"

Sorum üzerine Springtrap güldü. "N'oldu Bonbon? Hayatımı bir dönüm noktasına getiren deneyimi senin gibi birinin ellerine bırakacağımı mı sandın?" Ellerini arkasında birleştirdi ve yavaş yavaş odanın içinde tur atmaya başladı. "H-Her şey bir deney değil, o benim-" diye lafa başladım ama lafımı kesti.

"Benim HAYATIM bir deney Bonbon. Ve birini yeniden hayata döndürmek, bir sorun olmadan hayata döndürmek, işte bu beni üne kavuşturacak."

"Bir sorun olmadan mı?! Kıza baksana! Her tarafı delik deşik, etrafı tellerle kaplı ve içinden kablolar geçiyor, KABLOLAR!"

"O bir erkek, Bonbon." dedi Springtrap sırıtarak. Sonra Mangle'a döndü. "Aslında, artık ne olduğu belli bile değil."

Mangle'ın gülümsemesi yüzünden silinmedi. "Haklısın," diye bir fısıltı duyuldu sadece.

"Ama biz," dedim ve Mangle'ı tutup sertçe kendime çektim. "Biz daha resmi olarak ayrılmadık. Şimdi buradan gidiyoruz."

Fred'e döndüm ama Fred yerinde değildi. Önceden durduğu yerde o komik şapkası duruyordu sadece. İyice endişelenmeye başlamıştım.

"Şaşırdın mı?"

Arkama dönüp Springtrap'le burun buruna gelince bir çığlık attım. Mangle yanımdan uzaklaşıp onun arkasına geçti. "Üzgünüm Bonbon," dedi sessizce.

Ve artık uzun sivri parmaklara sahip pençelerini havaya kaldırdı.

Mangle'ın pençelerini üzerime gelirken görmemle önümden geçen karaltının beni beraberinde sürüklemesi bir oldu.

Fred beni yakalamış ve labirent misali olan koridorlardan birine girmişti. İkimiz de hayatımızda hiç olmadığımız kadar hızlı bir biçimde koşuyorduk, nefes nefese kalmıştık. "Ne... Neden kapı-kapıdan çıkmadık ki?" diye sordum zar zor nefes alarak. O da nefes almak için çabalarken "Çünkü kapılar kilitliydi. Kontrol ettim," dedi mükkemmel bir biçimde, arada nefesi kesilmeyerek.

Bazen ondan nefret ediyorum.

Arkamdan Mangle'ın sağır edici çığlığını ve pençelerinin tavana çarpma sesinin yankılarını duydum. Çok hızlı geliyordu. Fred'in cebindeki tabancayı kaptım ve Mangle'a iki el ateş ettim. Mangle'ın yere düştüğünü duydum.