Parti #2 - R18 / +18

423 20 290
                                    

Bölümü bok etme qeyf! Bir sürü kelime yazdım bölüme! O kadar uzun sürecek ki okumayacaksınız! HAHAHAHAHA!!! Yok ciddiyim gerçekten okumayın. Ben çocukken böyle bir şey okumuştum ve hala kafam iyi değil.

Lütfen okumayın :3

Bu arada insan hallerindeler, çizer olarak kimi seçersiniz bilmiyorum ama Bonbon gözlüklü. Evet, o gözlüklü. GÖZLÜKLÜ DEDİYSEM GÖZLÜKLÜ TAMAM MI SUSUN ŞİMDİ! Bugün iyi günümdeyim ve hep öyle olucam o yüzden yorumlarınıza cevap vercem. Sadece bu bölüme yorum yapabilirsiniz. Ama vote vermeyin. Verenin aq.

Ayrıcasına bu bölümün yarısını kötü bir ruh halinde diğer yarısını da bugün yazdım. O yüzden farklılıklar var.

Ve yazdığım en iyi yaoi bölüm değil. Lütfen okumayın.

----------

Mangle doğum günü partim için her şeyi planlamıştı. Her şeyi! O beni bu kadar düşünürken ben onu Chickee ile aldatmıştım. Asıl üzüldüğüm ise Chickee beni uyarmıştı. Ben de dinlememiştim. Ne kadar salak olduğumu düşündükçe de üzülüyordum.


Mangle endişelenmiş gibi görünüyordu. Yanıma geldi ve elimi tuttu. "Bonbon... Neden böyle üzgünsün? Yaptığım planı beğenmedin mi?" Zoraki bir biçimde gülümsedim. "Her şey çok güzel Mangle! Çok güzel, gerçekten. Teşekkür ederim." Dudaklarına bir öpücük kondurdum ve o da kızardı. Yine de pek tatmin olmuşa benzemiyordu. Sadece "Beğenmene sevindim." dedi. Sesinde şüphe vardı. Yine de üstelememeye karar vermiş olacak ki bir sonraki planı açıkladı.

"Çok sevdiğim erkek arkadaşımın doğumgününe özel, iki ay sonra vizyona girecek olan korku filmini ilk defa burada ziyaretçilerimize göstereceğim!" Mangle... Neden bana karşı bu kadar iyi? Oysa ben çok kötü biriyim. Sözüne devam etti. "Bu şatoyu kiralama sebebim bir bakıma da kendine özel küçük sinema salonunu deneme isteğiydi. Şimdi hepinizi sinema salonuna alıyorum! Hildegard, onlara yolu göster!" Uşağı ben de dahil herkesi sinema salonuna aldı. Artık her ne korku filmiyse bu, benim yaptığımdan daha korkunç olamaz. Suçluluk duygusu. Üzerimde çok baskı uyguluyor. Mangle'a ne yaptığımı anlatmak istiyorum ama bir yandan da planladığı partiyi bozmaktan korkuyorum. Beni mutlu etmek için bunca şey planlamış ama... Ben berbat biriyim.

Sinema salonunda otururken Mangle patlamış mısır ile yanıma geldi. Elini başta yanağıma koydu. Sonra da gözlerimi sildi. "Neden ağlıyorsun Bonbon? Kötü bir şey mi oldu?" O an yüzümü ellerimin arasına alıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Herkes bana bakmaya başladı. "M-M-Mangle..! B-Ben çok..!!" Ağlamaktan konuşamıyordum. Mangle ne yapacağını bilemez gibiydi. Kimse bana bir şey demeyince daha kötü ağlamaya başladım. Gerçekten çok kötü hissediyordum. Mangle'ı çok üzmüştüm. Chickee'yi de çok üzmüştüm. Hepsi benim yüzümdendi ve ben...

Mangle'ın sıcak kollarını etrafımda hissettim. "Ağlama Bonbon... Korku filmlerinden çok korkuyorsan bundan utanma. Bana sarıl." Mangle anlamıyordu. Onu itekleyip ayağa kalktım. Hala ağlıyordum ama konuşmayı başardım. "Tu-Tuvalete gitmem lazım..." Koşa koşa salondan çıktım. Yeni bir ağlama krizi başlamak üzereydi. Daha fazla burada kalabilecek gibi hissetmiyordum. Etrafımdaki tüm duvarlar üzerime kapanıyor sanki. Tavan başıma yıkılacakmış gibi hissediyorum. Temiz havaya ihtiyacım var.

Ben çıkış kapısına doğru koşarken Mangle'ın uşağı beni durdurdu. "İstediğiniz bir şey mi var efendim? Çok kötü görünüyorsunuz. Bir bardak su veya varsa ilaçlarınızı ister misiniz?" Neden herkes bana karşı bu kadar iyi? Neden? Neden sürekli beni önemseyip bana yardım ediyorlar? Uşağı ittim. "BANA İYİ DAVRANMAYI KESİN...!!!" Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. "Bana... iyi..." Sürekli beni önemseyen insanları hayal kırıklığına uğratıyorum. Tıpkı şimdi yaptığım gibi. Babamı hayal kırıklığına uğratmıştım. Aynı şekilde annemi de. Mangle'ı, Chickee'yi, Fred'i... Sıkı sıkı yumduğum gözlerimi açıp etrafıma baktım. Nefes alış verişlerim sıklaştı ve etraf sanki daha bir sıcak olmuştu. Uşak omzuma elini koydu. "Efendim... İyi görünmüyorsunuz. Hanfendinin haberi olmadan size bir şeyler ayarlayabilirim isterseniz." Ellerim titriyordu. "Be-Benim temiz havaya ihtiyacım var... E-E-Evet..! Temiz hava..." Yan koridordan Mangle'ın "Bonbon!" diye bağıran sesi geliyordu. Uşağın bir şey demesine izin vermeden hemen çıkış kapısını açıp dışarı fırladım. Şatonun durduğu yokuştan aşağı koşarken gökyüzünün klişeliğinin bir kanıtı olan yağmur damlaları yine beni sırılsıklam etmekle meşgullerdi. Yağmur damlaları göz yaşlarımla karışıyordu. Yine kahküllerim gözümün önüne gelmişlerdi, tabi yine önümü göremiyordum.

Toy Chica x Toy Bonnie (Bonbon'un Gözünden)Where stories live. Discover now