6 bölüm

48 13 0
                                    

"Açarsak nolur sence"

Dediğinde "malmısın " der gibi bakmayı sürdürceken bu sefer kutudan değilde aşağı kapıdan gelen kapıyı çalma sesiyle ondan gözlerimi ayırdım.

"ben bakarım" deyip aşağı ineceken elini omzuma koyup durdurdu.

"bekle sen şuan ortalık pek tekin degil ben bakarım " merdivenlerden aşağı doğru inerken bende peşinden geliyodum nerdeyse saat 8 geçmişti aksam aksam bu saate kim gelirdiki .

Kapıyı açtığımızda kahve tonlarında kapşonlu bir pelerin giyen uzun boylu en fazla 20 yaşlarında en karanlık geclerdeki siyah tonda gözler sahip bir genç duruyordu .

Art "sen de kimsin ?"
Yüzünü bana çevirince cok tuaf hisetim soğuktan mi yoksa onun bakışından mi titredigim bilmiyorum ama ürperdgimden eminim. Onun yüzünde bana tanıdık gelen birşeyler vardı.

"Merhaba sizi bu saate rahatsız ettim için kusura bakmayın."

Ses tonu bir erkeğe göre biraz daha tiz di tuaf.

" sizin biraz ilerinizde yaşayan çiftlikte oturan Cliffordlara ziyarete gelmiştim ."

Art bunu duyunca biraz daha yumuşadı gibi oldu ama ben hala ona şüpheyle bakıyordum.

"Ama kimseleri bulamadım ve baya uzak bir yoldan geliyorum ve en yakın çiftlik sizdiniz" art bundan pek memnun gözükmüyordu ama yinede misafir perver bir aile olduğumuz için "içeri geçin üşmüsünuz hasta olacaksınız " deyip içeri buyur eti.

Iceri girdikten sonra arkasından kapiyi kapatım .

Kalbim hala küt küt atıyordu aslında heyecanlanmak bir sey yoktu yine ses kutudan mi geliyor diye kutuya baktı ama sanki normal bi kutuymus gibi hiç bi gücü yada içinde herhangi birşey yokmuş gibi duruyordu .

Ses yok.

" arthur misafirimiz karnı aç olmalı mutfakta kızartma ve köfte var ."

Koşarak merdiveni çıkıp kutuyu masanın üzerine tekrar koydu ve aşağı indi.

Herkes mutfaktaydi babasida uyanmış pelerinliye sorular soruyordu .

pelerinli cok sakin soğuktan etkilenmemiş yada Cliffordlarin çiftlikte kimsenin olmayışı ondan bir merak uyandirmamis hata sanki bunun olacağını biliyormuş gibi bi hal vardı .

" evde tuaf bir şeyler var mıydı ? " diye kendimi tutamadım ve konuya daldım. Pelerinli sanki benim konuşmamı beklermiş gibi hiç kafasını kaldırmadan ve kimsenin fark etmeyeceği şekilde gülümsedigine yemin edebilirm ."

Terk edilmiş gibi duruyordu odalar bomboş ve sesiz .

Yıllardır kimseler yasamiyormuş gibiydi.

Bunu söylerken sesinde hiç bir duygu kipirtisi hisedmedim .

"Hala hala daha geçende onları yemeğe çağırmıştık ve normalerdi bize biryere gidecekleri hakkında birşey de solemdiler" babam üzülmüş gibi duruyordu bay cliffordla iyi aanlaşıyordu.

Art adın ne diye benimde sormak istediğim ama soramadım soruyu dile getirdi.

"Yancy "

tuaf bir isimde genelde buralarda hiç duymadım türden bir isim .

" anlamı ne "

diye sorduğumda babam hemen

" Yorulmuş olmalısın salonda yatabilrsin beck sana yatak ve yastık getirir "

hemen yürü işareti yaprak pelerinliyi rahatsız etme demenin kibar şeklini sunan babama burdan saygılar.

Yukari çıkıp odadan fazla dan yastık ve battaniye alıp aşağı indim herkes odasına çekilmişti saat 10 geliyordu .

Pelerinli salonda koltuğun üzerinde sessizce beni bekliyordu.

Her an saldırıya hazırmış gibi bi hali vardı .

Gözleri hiçte uykulu değilde biyerden birşey çıkacakmış gibi etrafta dolaşıyordu beni görünce yine baş Aşağı bu sefer daha uzun süreli süzmeye başladı.

"Rahatla sana bizden zarar gelmez her an saldırıya ugricakmis gibi bi halin var " ortaya yem atmıştım acaba tepkisi ne olacaktı.

Hiç ses çıkarmadı ve ayağa kalktı. Bende koltuğa yastığı ve battaniyeyi bırakıp arkamı dönüp merdivenlerden kendi odama yönelmiştim ki " iyi geceler " dedi .

Sesi sanki geceninâ iyi geçmesinden çok dikkatli ol dermis gibiydi .

Ya da ben cok panik yapmıştım bilemiyorum.

Odama çıktığım da o kitabı bi göz atmam gerektiğine artık iyice emindim.

Hemen kitabı alıp yatağıma girdim .

"Dikkat: karanlık bastığında okunmamalı " evet ilk uyarımı aldım ve ee umrumda degil " eğer bu kitabı okuyorsan ya kendine çok güveniyorsun yada aptalsın burda yazan kelimeler çok güçlü yanlış ellere geçmemeli ya da geçsin benim için fark etmez o her yer de sen istesen de istemsende bundan sonra aklının derinliklerinde zihnin en ısısız çorak bölge sandığın yerelde o cirit atacak ve seni baştan aşağı ele geçirmeye devam edecek en kötü olanı ise sen bunun farkında olsan bile onu durdurmak için bir şey yapamiyacak olman ...

Bu saçma yazıların devamını okuyacaken elimden kitapın havalanmasiyla neye uğradığımı şaşırdım.

KELT EFSANESiWhere stories live. Discover now