2 bölüm

94 15 0
                                    

"Kolarına , baktığımda ise gördüğüm manzara karşısında donmuştum. "

Babamın ekinlere bakmaktan dolayı yaptığı kaslı vücudunda ama birazda yaşlı olan vücudu kanlar içindeydi .

Babamı bu halde görünce attığım çığlığa , gelen arthur'un yüzünü göremiyordum çünkü yüzüme tutuğu elfeneri gözlerimi yaşarttmıştı .

" lanet olası şu el fenerini çek yüzümden de yardım et ."

El fenerini arkada yeni gördüm , zu ya vermişti .

Bu salak çocuk zu'yu da mı buraya getirmişti .

Tahmin ettiğim gibi cok korkmuş durmadan etrafına bakınıp kucağındaki ayıcığa sımsıkı sarılıyordu .

Arthura daha sonra kızacağım, şimdi önemli olan babamdı .

Zarar vermeden kaldırıp eve taşıdık ve koltuğun üzerine yatırdık ben hemen bir battaniye ve İrlanda'ya özgü çay yapıp getirdim.

Babamın gözü şişmiş ve kıpkırmızydı ileriki günlerde morarması muhtemeldir.

Kollarını ıslak bezle temizlerken zu dan mutfaktaki beyaz tahıl dolabın en alt çekmecesinden yara bandı getirmesini rica etim .

İşim bittiğinde bir paket yara bandının hepsini kullanmıştım.

Babam ise bu arada bize mahçup bi şekilde bakıyordu.

Sakin ama bir o kadar da meraklı bir şekilde

" baba bunlar nasıl oldu ? "

diyip yaraları gözüme gösterdim.

" anneniz öldüğünde "

diye başladı ne zamandır konuşmak istediğim konuyu şimdi niye açıyordu.

"Çok dağılldım ve paramızı biraya harcadım hepimizin kazandığı ekmek parasını gözümü kırpmadan düşünmeden içkiye harcadım şimdi aklım başıma geldi ve sizin için iyi şeyler yapmaya çalışıyorum ekinleri yapmak için çok çaba harcıyorum buna hiç birşey engel olamaz "

bizim için demişti.

" tam korkuluğu dikeceken , kargalar artmaya başlamıştı. "

ah tabi ya gaga izleri. küçük şeytanlar ama onlar genelde saldırgan olmazdı .

" ben ... umrsamamıştım korkuluğu dikeceğim yeri kazmaya başladım .
Başta 2 veya en fazla 3 olan kargalar başımın üzerinde daire çiziyorlar dı sonra içlerinde biri gaglamaya başladı . Kulak tırmalayacak şekilde ama umursamadım ve onlara inat bende şarkı mırıldanmaya başladım. Sonra karganın sesini duyan diğer kargalar da tepeme toplaşmaya başladılar ben daha ne olduğunu anlamdan hepsi "

hala şoku üzerinden alamadığı belliydi bir an gözlerini kapadı ve sanki gözünde canlanmış olacak ki , tittreyip geri açtı ve burda olduğuna şükreder gibi bi hali vardi.

" hepsi üzerime gelmeye başladı ben elimdeki kürekle onlar savmaya çalıştım ama hangi birine yapım sonra yere düştüm zaten, ayağım bir şeye takılmış olsa gerek . Yardım edin diye bağırdım ama Kargaların sesinden sesim boğuk geliyordu. "

babamı en son annem öldüğünde ağladığını hattırlıyordum , şimdi yüzünden düşen bir damla yaş içimde tuaf duygular uyandırdı .

Bir an babamın yatak odasında ki yeşil sari karyolanın arkasındaki tüfeği alıp bütün kargaları temizleyesim geldi.

Babam devam etti,

" kargalar da tuaf bir şey vardı gözlerine baktığımda sanki kuduz bir köpeğin gözlerine bakıyor muş, gibi hissettim ."

Babamı dinlenmesi için yukari odasına çıkarmadan önce tüfeği aldım ve odama koydum .

Arthur da aynısını planlamış olsa gerek ki Kaş göz işareti yaptı.

Babamı çıkardıktan sonra arthur odama geldi " sis geçtikten sonra ve muhtemelen sabah gecer".

Başım la onayla dım .

"babam dinlensin yarın erkenden uyanmamasını söyleceğim"

Arthur 'a baktığımda bi an kararsız kaldığını fark etim ama sonra yüzünde anlayışlı bir ifade belirdi ve "tamam " dedi.

KELT EFSANESiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin