SALAK MAVİ (Tamamlandı)

47-) Temizlik

Gece su içmek için kalkmistim. Masanın üzerine baktığımda su bulamadım. Bende mutfağa su içmek için indim. Bardağa bir bardak su doldurdum ve hepsini içtim. Bir bardak daha su koydum ve onu da elime alarak odama çıktım.

************************************

Sabah kalktigimda başım da çok denemeyecek ama olan bir ağrı vardı. Bu ağrı gerçekten insanın sinirlerini bozmayi başarıyordu. Hemen aşağı mutfağa indim bir ağrı kesici ve bir bardak su alıp hapı yuttum. Bizimkileri uyandırmak için tam odalara çıkacaktım ki salonu ve diger her tarafı görünce gözlerim yuvalarindan çıkacaktı resmen. Savaş çıkmış gibi bir halı vardı buraların. Hemen nazlinin odasına gittim. Kapıyı tıklayınca ses gelmedi bende uyudugunu düşündüm ve odaya girdim. Düşündüğüm gibi uyuyordu. Biraz dürtükledim ama uyanacagi yoktu. Bende masasinin üzerinde duran bardağın dibindeki suyu görünce sevindim. Bardağı aldım ve nazlinin başından aşağı döktüm. O sırada nazlinin uyanıp yataktan firlayip yere düşmesi aynı anda oldu. Başka zaman olsa kesinlikle kana kana gulerdim ama suan daha büyük bir sorun var. TEMİZLİK!!!

--- Kızım manyak misin sen??

--- Ne yaa uyanmiyordun.

--- Ha uyanmiyordum. Sen harbi salaksin hadi uyanmadim başka bişey de en nefret ettiğim şeyi yapma!!

--- Of nazli tamam bir dahaki sefere demem.

--- Tamam neyse benim bugün planlarım var ayaklarimi uzatıp film izlicem.

--- Yok öyle bişey.

--- De ne demek?? Sanane!

--- Aşağı gelde gör o zaman.

--- Ne var lan asagida hadi in in çabuk bakalım..

Nazlı ile beraber hemen aşağı indik. Nazlı görür görmez gözlerini kocaman açtı. İkiz olduğumuz nerde belli ikimiz de aynı tepkileri veriyoruz.

--- Selin peki ne yapıcaz?? Burası hiç temizlenebilir gibi görünmüyor.

--- İşte bir şekilde halledicez o yüzden bugün temizlik günü. Gidip ali ve savaşı uyandıralim onlarda bize yardım edicek.

--- Tamam sen aliyi uyandır bende savaşı uyandirayim.

--- Tamam.

Hemen gidip aliyi uyandırdım. Neyseki bugün pek zorlamadi da ona işkence etmek zorunda kalmadim. Ona aşağı da bir süprizim olduğunu söyledim. O bana heyecanla bakıyordu. Ama birazdan görecek o süprizi heyecanı.

--- Selin aşağı da ne var??

--- Süpriz olmadığı kesin.

--- Ama süpriz demiştin.

--- Çünkü sasiracagin bir şey.

--- Çok mu kötü??

--- Çok değil. Çok çok çok kötü.

--- Hadi ya..

Ali ile aşağı indigimizde nazlinin da savaşa baktığını gördüm. Savaş sasirmisti. Ee kim yeni aldığı evin çöplüğe dönmesine şaşırmaz ki. Ben sasiririm. Şaşırdım da zaten.

A: Eee ne yapıcaz??

Sa: Hiç bir fikrim yok.

N: Bizim selin le var.

A: Ne var??

S: Temizlik yapacağız.

Sa: Hayatta olmaz. Bırak temizlik yapmayı bir kere bu ev hayatta arinmaz.

N: Niye arinmasin savaş hemen umutsuzluğa kapılma.

A: Ama göz var nizam var. Olmaz yapamayız biz en iyisi bir temizlik Şirketi ile anlasalim.

S: Olmaz öyle şey tamam mı?? Dördümüz bugün bu sorunu çözüyoruz. Okey?

Sa: Off lan off tamam be okey.

A: Her ne kadar istemesem de okey.

N: Ben zaten varım. Yani okey.

S: Evet hiç birimiz istemiyoruz ama artık burası bizim evimiz ve biraz sorumluluk sahibi olmamız lazım.

N: Çok iyi katılıyorum.

Sa: O zaman temizlik başlasın.

A: Başlasın madem...

Herkez odalarına çıktı ve üzerini değiştirip rahat birsey giyip geldiler. Nazlı elindeki poşete çöpleri toplarken savaş yerleri siliyordu. Ali ise masalari hallediyordu. Bende camlara kusanlarin yada içecek dokenlerin dokruklerini camdan temizliyordum. Bu gerçekten iğrenç bir duyguydu. Salonu halledip pırıl pırıl yaptıktan sonra salon bitmişti. Bizde hemen elimizdekileri temizleyip mutfağa gittik. Mutfak salon kadar pis olmasa da yine de kirletmislerdi. Hemen masanın üzerini ocaklari ve buz dolabinin içini temizlemeye başladık. Bu iş biraz daha zahmetli oldu ama diğeri kadar mide bulandirici değildi. Bu da şimdilik iyi bir şey. Mutfak da tamam olduğunda giriş kapısı gibi çok kirlenmeyen yerleri de temizledik. Her şey bittiğinde herkez kendini koltuklara attı. Bende tam kendimi atacaktim ki kapı çaldı. "ben açarım" deyip kapıya koştum. Dört pizza ve dört kola siparis etmiştim. Getiren kişiden siparişleri alıp çantamdan çıkardığım parayi uzattım. "Üzeri kalsin" diyerek söylediğim şeyleri alıp içeri geçtim. Nazlı hemen canlandı ve el cirparak yanıma geldi. Elimden kendi ve savaşın payını alarak savaşın yanına gitti. Bende hemen Alinin yanına gittim ve pizzasini kolasini bıraktım.

N: Selin sen bunları ne zaman siparis ettin??

S: Siz görmeden işi bitirmemize çok az kalmışken.

A: Valla çok iyi yapmışsın aşkım.

Sa: Aynen selin gerçekten çok acikmisim.

S: Önemli değil gençler her zaman.

Pizzalarimizi bitirince etrafı toparlamis ve atilacaklari atmistim. Şimdi sadece geriye dinlenmek kalıyordu. Çok yorulmustuk. Daha akşam olmamasina rağmen hepimizin uykusu çoktan gelmiş. Ayakta uyuyorduk. Bende kafamı geriye yasladim ve gözlerimi kapadim. Gerçekten suan dünya dursun ben hep böyle kalayim uyuyayim istiyordum ama ali siz olmaz ali de yanımda olsun elimden tutsun.

Ben böyle hayallere dalmış. Boyut atlamisken birinin beni durtmesi ile uyandım mi artık gözlerimi mi açtım bilemem. Beni durten kişiye baktığım da Alinin olduğunu gördüm.

A: Selin hadi gel odana çık burda uyuma.

S: Hı hı tamam...

Deyip yarı uyur bir şekilde merdivenlerden ali ile beraber çıktık. Savaş ve nazli zaten ben gözlerimi açtığımda yoklar di. Bende bu halde onları hiç sormadım. Ali tam beni bırakıp gidiyorken.

S: Benimle uyur musun??

Dediğimde kafasını sallayıp bana gülümsedi. Bende ona en samimi gulumsememi gönderdim.

A: Tabi ki uyurum koca gözlü kız.

Deyip benim elimden tuttu ve odaya girdik. Ben hemen kendimi yatağa attım ve gözlerimi kapattim. Biraz sonra yatak da çökme hissi gelince gözlerimi hafif bir şekilde açtım. Alinin koluna yatıp ona sımsıkı sarıldim. O da bana sımsıkı sarilinca uyku hissi bende daha da arttı ve gözlerimi tamamen kapadim. Ve uykuya daldım....

Bir günde iki bölüm. Bence çok iyi sizce iyi mi?? Neyse pek uzatmayayim. Herkeze iyi geceler.