Tea :: JiHope

28

Hoseok çalıştığı yerin saatine baktıktan sonra burukça gülümsedi. Gitme vakti gelmişti. Önlüğünü masaya bırakarak restoranttan çıktı.

Bugünlerde sürekli yanında taşıdığı kulaklığını çıkardı ve Jimin'e özel olan playlistini açtı. Anılar aklını sararken gülümsemesi soldu ve tuttuğu göz yaşlarını serbest bıraktı.

Jimin ona o gün ağlamayı yasaklamıştı.

Beraber uyudukları günden sonra tüm gün herşeyi boşverip yatakta öylece uzanmışlardı.

Flashback

"Hyung. Seninle bir ömür burada yaşayabilirim. Biliyorsun değil mi?"

Hoseok daha sıkı sokuldu bedene.

"O zaman duralım Jimin."

"Ama hyung ben acıkırım."

Hoseok gülerek kafasını kaldırdı ve Jimin'e bakmaya başladı. Jimin ise tavana bakmaya devam ediyordu.

"Jimin."

Jimin hyungunun ona seslenmesiyle başını aşağı eğdiğinde hyungu doğrulup onu ilk defa öptü.

Gerçek anlamda bir öpücüktü bu. Bolca duygu içeren.

Hoseok'un dudakları oynamaya başlayınca aynı anda Jimin'de oynatmaya başladı.

Yavaş ve kısa süreli öpücük bittiğinde Jimin şok olmuş bir şekilde hyunguna bakmaya başladı.

Hoseok onun bu sevimli haline daha çok gülümsedi. Jimin'in her hali yenecek bir tatlı gibiydi.

Kendini aşağı itti ve aşık olduğunun göğsüne geri yattı. Jimin'in kalbinin maraton koşmasının sesi ona sevildiğini hissettiriyordu.

İkisi de o an dünyanın en mutlu insanı gibiydi.

Flashback End

Hoseok şarkıyla birlikte gelen anılarla yaşlı gözlerini sildi.

Birlikte sinemaya giden çiftleri gördüğünde ise o efsane film anıları aklını doldurmuştu.

Flashback

"Hyung hadi izleyelim !"

''Jimin ben korku filmlerini sevmiyorum."

Jimin dudaklarını büzerek yerinde bir çocuk gibi tepinmeye başladı.

"Korkuyorsun."

Hoseok onun bu çocuksu huylarına bile aşıktı. Jimin'in bu hallerine dayanamadı ve bilet gişesine doğru yürümeye başladı.

Jimin gülümseyerek arkasından koşmaya başladı. Hoseok ona gerçekten en mutlu anılarını yaşatıyordu.

Çok istediği pamuk şekeri alınan bir çocuk nidasıyla hyungunun koluna girdi.

"Seni seviyorum hyung!"

Hoseok duyduğuyla kafasını eğerek kendince gülümsemeye başladı.

Delicesine bağlandığı insan ona onu sevdiğini söylemişti. Jimin'in bu üç kelimesi onun bir ömür mutlu olmasına yeterliydi.

Filme girdiklerinde ilk dakikalarda bir şey olmasa da sonlarına doğru Hoseok bağırarak kafasını Jimin'in omzuna gömdü.

Korkusundan bir taraftan bağırıyor bir taraftan ise Jimin'i sarsıyordu. O kadar kendini kaptırmış olacaktı ki filmin bittiğini bile fark edememişti.