Jimin daha yeni eline aldığı kitabı hemen bırakmak zorunda kaldı.Biri kapısının ziline sürekli basıyor ve kapıya sürekli eliyle vuruyordu.
Jimin biraz korkmuş olsada genede gidip delikten baktı. Hyungunu gördüğünde meraklanmış ve kapıyı hemen açmıştı.
Jimin kapıyı açtığında ilk iş olarak üstüne doğru düşen hyungunu tutmaya çalıştı. O sırada gelen alkol kokusuyla tüm bedenini endişe sarmıştı Jimin'in.
Hyungu uzun süredir araları iyi olduğu için içmiyordu, ya da Jimin öyle sanıyordu.
"Hyung sen içtin mi?"
Hoseok burukça gülümseyerek konuşmaya çalıştı ama duyulabilen tek şeyler boğuk ve anlamsız kelimelerdi.
Jimin onun belinden tutarak kanepeye doğru taşıyabildiği kadar taşımaya çalıştı.
Hoseok otururken bir taraftanda konuşmaya çalışıyordu.
"Hyung neden içtin?"
Hoseok bağrınmaya başladı.
"Seni çok seviyorum Jimin!"
Jimin böyle olmayacağını anladığında gidip hyunguna ayılması için bol kafeinli bir kahve yaptı. Hoseok'u tanıyordu, kahve her zaman hyungunu ayıltırdı.
Kahveyi zar zor hyunguna içirdiğinde en azından konuşabilir duruma geldiğini anlamıştı. Bu durumla eskiden çok karşılaştığı için ne yapılması gerektiğini ezberlemişti artık.
"Hyung son kez soruyorum. Neden içtin?"
Hoseok'un birden gözleri yaşlandığında Jimin gelecek cevabın onu acıtmasından korkmaya başlamıştı.
"Sen gideceksin Jimin. Sen bir gün gideceksin ve ben yalnız kalacağım. Senin özlemin ve seninle yalnız kalacağım. Siktir, sana çok aşığım Jimin. Lanet olsun ki sana delicesine aşığım. Jimin lütfen gitme. Beni bırakma Jimin. Yalvarırım beni bırakma... Bana olan sevgin bitse bile lütfen beni bırakma Jimin."
Hyungu gözleri yaşlı sürekli aynı cümleleri tekrar ederken Jimin öylece donmuştu. Hoseok bazı akşamlar içkinin etkisiyle gelip Jimin'e olan sevgisini ona anlatıyordu ama hiç bu kadar sevildiğini tahmin etmemişti.
Yerinden kalktı ve gidip hyungunuda kaldırarak ona sımsıkı sarıldı. Sanki sonsuza kadar sarılabilirmiş gibi. Sonsuza kadar kalacakmış gibi.
Hoseok, Jimin'in sevgisine muhtaçtı.
Jimin artık daha iyi anlıyordu.
Hoseok ellerini aşık olduğu kişinin sahip olduğu bedene sardı. Hıçkırıklarının arasından kafasını kokusuna aşık olduğu boyna gömdü.
Jimin hyungunun kulağına titreyen sesiyle mırıldadı.
"Seni bırakmayacağım hyung. Sevgimiz bitse de seni asla bırakmayacağım."
O gece Hoseok huzur bulduğu kokuyla uyumuştu. Jimin ise beline sıkıca sarılan ellerden huysuzlanmamıştı, aksine onun elleride hyungunun saçlarını okşuyordu.
Hoseok onunla geçirebildiği kadar zaman geçirecekti. Jimin gitse ve ya gitmese de her anını onunla değerlendirmek ve onu mutlu etmeye adamak istiyordu.
Final gibi gözüktüğü için küçük bir yazar notu bırakıyorum final değildir, teşekkürler efendim.
