K-13

48.7K 1.7K 162
                                    

Neredeyse bir saattir uzandığım yerden kalkmak adına harekete geçtim. En son hatırladığım şey bayılmıştım. Ardından gözlerimi kendi odamda açmıştım. Öyle kolay kolay bayılan biri değildim fakat sanırım gerçekten iki şeyi aynı anda duymak, görmek beni bayıltmıştı. İlk önce Esin'in şokunu duymuştum ardından Burak'ı ve Ayşe'yi sarmaş dolaş içeri girerken.

Sanırım bayılmamda ki en büyük etki o olmuştu. Çünkü bilmiyorum.. Farklı hissetmiş ve canım acımıştı. Neden böyle aptalca düşünüyordum bilmiyordum fakat kendime dur demenin zamanı gelmişti.

Doğrulduğumda odada bakışlarımı gezdirdim. Yalnız başımaydım. Her zaman ki gibi.. Başım da çok hafif bir ağrı vardı. Yine de aldırmadan yataktan kalmış ve banyoya doğru ilerlemiştim.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odaya gelmiş ve yatağa oturmuştum. Şuan aklımda ki iki soru binlerce soru doğuruyordu.

Mesela neden Esin bebek elbisesi istedi?

Burak Ayşe ile neden öyle bir haldeydi?

Evde şuan yalnız mıyım?

Burak nerede?

Ayşe nerede?

Esin nerede?

Bu soruların bir kısmını es geçerek ayağa kalktım tekrar. Yavaş adımlar ile kapıya geldim ve odadan çıktım. Ev sessizdi. Yemin ediyorum böyle bir ev, aile görmemiştim daha önce. Öyle anormaldi ki bu aile.. Bazen kendimden şüphe ediyordum..

Salona geldiğimde sonunda Burak'ı görmüştüm. Esin ile beraber.. Utanç içinde onlara yaklaştım ve. ''Selam. '' dedim.

Pekala.. Sanırım aşırı saçmaladım şuan. Selam nedir arkadaş! Selam!?

İkisinin bakışları beni bulurken Burak. ''Geç otur. '' dedi mesafeli bir sesle.

Mesafesine karşı şaşırırken kalbimde küçük bir baskı oluştu. Aldırmadan karşısına oturdum.

''Nasılsın? İyi misin şuan? '' dedi.

Bakışlarım çıplak ayak parmaklarım da gezerken cevap verdim. ''İyiyim, Sen? ''

''İyiyim bende. '' dedi ardından sustu.

Bir kaç dakikanın ardından Esin'in sesi duyuldu.

''Çok heyecanlıyım Burak. '' dedi neşeli sesi ile.

Bu kadını anlamakta gerçekten zorluk çekiyordum. Bir mesafeliydi bir yakındı. Dengesiz..

''Neden canım? '' dedi Burak gülümseyerek.

''Düşünsene küçücük bir bebek.. Allah'ım ne harika. '' dedi.

Aklıma yeni gelişi üzerine boğazıma takılan yumru yutkunmamı zorlaştırıyordu. Acaba Esin hamile miydi?

Bunu düşününce neden karnıma ağrı girdi ki..

Ne oluyor sana Ezra!

''Düşünsene böyle çok küçük tatlı mı tatlı bir bebek.. '' dedi gözlerini kapatarak.

Burak ise gülümseyerek onu koltuk altına aldı ve. ''Çok sevindin bakıyorum. '' dedi.

Esin ise omuz silkti.

Beni yok görmeleri zoruma gitse de aldırmadım. Neden şuan kendi kendime triplere giriyorum onu bile bilmiyorum..

Saate bakışlarım kayarken 12'ye gelmek üzere olduğunu fark ettim. Uykum yoktu. Belki biraz..

Bakışlarımı Burak'ın yüzüne değdirdim. Kafasını Esin'in kafasına yaslamış ve gözlerini kapatmıştı. Esin de aynı şekilde gözlerini kapatmış ve göğsüne yaslanmıştı.

Ben bu aile de fazlalık mıydım?

Fazlalıktım. Bunu ilk gün o düğün günü bu kadının dolu gözlerini gördüğüm de anlamıştım. Ben Fazlalıktım..

Sessiz olmaya çalışarak ayağa kalktım ve odama doğru ilerledim. Merdivenlerin başında durup son bir bakış attım onlara. Mutlu ve huzurluydular benim aksime..

~~~~

Sınıfa girdiğimde bitkin bir halde sırama geçmiş ve oturmuştum. Bizimkiler henüz gelmemişti. Neden böyle erken geldiğimi bende bilmiyordum.

Acaba Ata ne yapmıştı. Belki açılmıştır Esra'ya. Kim bilir belki birileri benim aksime mutludur.

Sonunda bizimkiler geldiğinde Kübra hızla yanıma gelmiş ve. ''Neyin var lan? '' diyerek sormuştu.

Esra önüme otururken Ata yanına geçmişti ve Olgun arkaya.

''Bir şeyim yok kanka. '' dedim sıkkın bir tavırla.

Omuz silkti ve arkaya oturdu.

Ders başlarken ben kafamı sıraya koymuştum. Gerçekten dinleyecek halde değildim. Nedenini bilmediğim bir şekilde canım acıyordu. Burak'ı her düşündüğüm de.

Ayrıca Esin hamileydi. Yani ben öyle anladım. Ne güzel onlar mutlu bir aile olacaktı. Peki ya ben?

Ailem bile yoktu. Yani aslında vardı ama yoktu. Abim de zaten bir daha aramamıştı. Bende zorlamamıştım. Kendi başımın çaresine bakarım yani. Öyle değil mi?

Sıkıcı düşüncelerim eşliğinde biten ders ile beraber rahat bir nefes almıştım. Canım bugün okula gelmek ve kimseyi görmek istememişti fakat evde ki iki yüzü görmektense okulu tercih ederdim.

Yerimden kalkıp bizimkilere bir bakış attım. Beni takmıyorlardı bile. Pislikler!

Bende sınıftan çıkarak aşağı indim. Hava bulutluydu. Sonuçta sonbahardı. Bahçeye çıktığımda tek tük insanın olduğunu gördüm. Ben ise ilerleyerek bir bankın üzerine oturdum. Kollarımı göğsümde birleştirip bakışlarımı etrafta gezdirdim.

O eve hiç gitmek istemiyordum. Zaten Burak'ta dünden beri araya bir mesafe koymuştu. Akşam odama bile gelmemişti. Sabah ise yine aynı şekilde.

İyi karısı ile mutlu olsun. Zaten ben neyim ki!?

Sinirle ellerimi dağınık saçlarıma götürdüm. Olmuyordu! Ben onları düşünerek ancak kafayı yiyordum. Onlar ise Allah bilir şuan ne yapıyordu. Belki de bebeklerine bir şeyler bakıyorlardı.

Neden kalbim acıyordu. Oysa Burak'tan nefret ediyordum. Neden şuan ona deli gibi sarılmak istiyordum!

Neden böyle şeyler düşünerek sinir yapıyordum.

Gözlerim dolmuştu. Sinirle ayağa kalktım. Çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum. Ne oluyordu böyle? Umurumda olmayan o neden şuan canımı yakıyor, kalbimi acıtıyordu ki..

Gözümden bir damla yaş akarken sessizce fısıldadım boşluğa.

''Ben ona aşık oluyorum galiba. ''

Sanırım en sevdiğim bölüm bu oldu. Sizce nasıl? Gerçekten yorum fazla gelirse hiç durmam bölüm yazarım. Şuan bu bölümü yazmam da ki en büyük etken yorumlardı. Diğer bölüm de görüşürüz.

Küçük Kuma.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin