Cute and Psycho | Yedi

1.7K 99 3
                                    


"Ne yapıyorsunuz burada?" Esmer genç, kız kardeşine bakarak öfkeyle konuştu. Kaşları çatılmış, dişlerini sıkar bir vaziyette işaret parmağıyla kardeşini gösteriyordu, Sehun'un yüzüne bile bakmamıştı.

Jung-ah, Sehun'dan ayrılıp abisinin üstüne doğru ilerliyordu. "O senden hoşlanmıyor! Bunu göremeyecek kadar kör müsün? Sadece seni kullanıyor!" Son kelimelerini adeta tükürerek söylemişti. Sehun midesinin bulandığını hissetti. 

Esmer olan ellerini kardeşinin bileklerine doladı ve onu çekiştirmeye başlamadan önce konuştu. "Eve git Jung-Ah! Bir bok bile bildiğin yok, işime karışma benim!"

Genç kız çocuğun güçlü ellerinden kurtuldu ve bedenini Sehun'a döndürdü. "Ondan hoşlanıyordum ve sen gittin ona çıkma teklifi ettin. Bunun mantığını bana açıklayabilir misin?" Tekrardan abisine döndüğünde gözleri dolmuştu ve titreyen elleriyle hafifçe dağılarak yüzüne düşen koyu saçlarını hızlıca oradan çekti.

Kai'yi ilk kez böyle görmüştü Sehun. Hatta bir anlığına yanıldığını bile düşündü, esmer gözlerinde gördüğü hüznü okudu ve sertçe yutkundu. Boğazındaki yumru bir türlü gitmek bilmemişti. Odaya girdiğinden beri onunla göz teması kurmayan Kai, kısa bir anlığına da olsa siyah gözlerini Sehun'un gözleriyle birleştirdi. Kısa bir andı bu. Ama Sehun Kai'nin düşüncelerini okumuştu. Hayır, kendi kendini aldatmıyordu. Kara gözlerin ona olan ilgisini okuyordu. Evet, hissediyordu; çünkü hislerine inanıyordu. Acaba yüksek sesle söyleyebilir miydi?*

"Onu seviyorum Jung-ah"

İki çift siyah göz şimdi Sehun'un üzerindeydi. Jung-ah titreyen dudaklarıyla, kızarmış burnuyla öylece Sehun'a bakıyordu. Kai ise... Gözlerinin altında eriyeceğini düşündü Sehun. Öylesine yoğun öylesine değişik bakıyordu ki. Jung-ah son hızla biyoloji laboratuvarından çıkarken ikisi de oralı olmamıştı. Kai kardeşinin peşinden gitmeden önce Sehun'a son bir kez daha bakıp kafasını olumsuz anlamda iki yana sallamıştı ve  kardeşinin adını haykırarak peşinden koşmuştu. Sehun ise kurbağa çişi kokan laboratuvarda tek başına kalmıştı.

***

"Adresi sana mesaj atacağım. Sana güveniyorum dostu-"

Telefonu kapattı ve Kris'in attığı mesajdaki adresi okudu. Üstünü ve hazırlıklarını tekrardan kontrol ettikten sonra arabasını çalıştırdı ve adreste yazılı olan yere doğru sürdü.

İki katlı eve geldiğinde evi birkaç kez daha kontrol edip arabasından indi. Jung-ah Kris ile birlikteydi ve ailesi yurt dışındaydı. Bu demek oluyordu ki Kai evde tekti. Tam da Kyungsoo'nun istediği gibi, bu durum fazlasıyla işine gelmişti.

Zili 2 kez çaldıktan sonra oyunculuğunu sergilemeye başladı. Bir elini karnına koydu ve büyük gözleri sanki acı ile kısılmış gibi yapıp yüzünü buruşturdu. Ellerini kırmızı sıvının olduğu tişörtüne getirdiğinde sıvının ellerine de bulaşmasına neden oldu. Zil sesi durduğunda adım sesleri biraz daha yaklaştı. Kapı sonuna kadar açıldığında esmer çocuk göründü. Üstünde siyah eşofman altı ve lacivert bir hırka vardı. Siyah saçları dağınıktı ve bazıları serbest şekilde alnına dökülüyordu.

Kyungsoo'yu gördüğünde mimikten yoksun olan suratı şaşkın bir ifadeye dönüştü. Onu kapısının önünde görmeyi beklemediğinden olabilirdi veya kapısının önünde elleri kana bulanmış bir şekilde görmeyi.

"Y-yardım et." Kyungsoo yere yığıldığında Kai onu yerden kaldırdı ve yürümesine destek olarak içeri soktu. Tereddüt içinde kalmıştı fakat onu orada öylece bırakamazdı. Kim olursa olsun yapamazdı. Kısa boylu çocuğu kanepeye yatırdığında Kyungsoo gözlerini yavaşça açtı. Oyunculuk kabiliyetine bir kez daha hayran kalıp kendini tebrik etti.

cute and psycho::sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin