->49.Bölüm.(Anlaşma..)

2K 116 2
                                    

"Hayatımın en kötü günü sanırım." Dedim bardakları yerlerine dizerken. "Pardon..." Dedim elimi kaldırarak. "İlk önce doğum günüm geliyor."

"Ne oldu yine?" Diye sordu. Ona döndüm. Hayat bize büyük oyun oynuyordu arkadaşlar. Yoksa ben şuan Defne ile dertleşiyor olmazdım. Hayat işte..

"Can'la niye kavgalısınız siz?" Diye sordum tezgaha doğru yaslanarak. "Ne yaptı size?"

"Can bizim gruptandı." Dedi. "İhanet etti bize. Sattı. Ve biz satıcıları hiç sevmeyiz. Özellikle Özgür. Ve en önemlisi o kötü biri."

Elime bir bardak aldım. "Ne yaptı?" Diye sordum yine.

"Özgür sana bunları anlatmıyor mu?" Diye sordu.

"Hayır Defne." Dedim. "Anlatsa sana sormam heralde."

Bardağa bir kahve koyup onun önüne koyduk ve elime geri bir bardak daha aldım.

"O zamanlar Özgür'le beraberdim işte." Dedi anlatmaya başlayarak."Grup yine aynıydı. Bir tek Can vardı yabancı olarak. Can'ın babası. Ali İnan ile iş yapıyordu. Şirketleri Ali İnan'a bağlıydı. Can'da işte bizle takılıyordu.Ahmet Karaca. Özgür'ün babasını dolandırmaya çalıştı ilk önce. Özgür merhametlidir. Ama Ali İnan? Değil. Affetmiyor hiç bir şeyi. Ahmet Karaca ile ilişkisini kesti. Tabi Özgür Can'ı bırakmadı. Can.. Aynı babasıydı ama. Her grubun olduğu gibi bizimde düşmanımız vardı.Azel diye biri. Ve arkadaşları.. Bize artislik tasladılar ve kavga çıktı. Peki o kavgada Can ne yaptı dersin? Özgür'e saldırdı. Düşmanına değil Özgür'e!"

"Neden?" Diye sordum. "Sonuçta Özgür ona bir şey.."

"Babası herkese rezil olunca maddi durumları kötüleşti. Özgür'e sardı kafayı. Tek kavgada değil. Bir çok şeyde. Sonra onun kötü işler yaptığını duyduk. 3 yıl önceydi. Hala bizle takılırken Ceren diye biriyle takılıyordu. Sonra kız hamile kaldı ve öldürdü kendini. Birinin hayatına sebep oldu Ülker." Dedi fısıldayarak. "Onu aramızda tutamazdık. Özellikle Özgür. Affedilecek bir tarafı kalmamıştı. Kötüydü o. Ceren'in babası Ali İnan ile iş yapıyordu. Ahmet Karaca yerine geçmişti. Adam battı tabi. Nasıl oldu bilmiyoruz ama dosyaları çalınmış. İmzalı dosyalar. İş dosyaları. Ali İnan ile ilgilide denebilir. İnan'ın tek bir şirketi olmadığı için şanslıydı. Ama Kartal? Tek şirketi vardı ve battı. Sonrasında kızı öldü. O adam ayakta durması mucizeydi zaten."

Ceren ismini duyunca elimdeki bardak istemsizce yere düştü. Defne korkuyla geri çekildi.

Sertçe yutkundum. "Ahmet Karaca'ya ne oldu?" Diye sordum. Bardak umrumda değildi şuanda.

"Bilmiyorum. Ama öldü dediler. Zaten Ali İnan'dan sonra işleri Can'a bırakmıştı. Hala Can idare ediyordu. Yükseldi. Baya. Birilerini batırarak,hayatlarını çalarak kazandı paralarını."

"Nerden biliyorsunuz bunu?" Diye sordum. "Belki her şeyi yanlış anlamışsınızdır?"

"Arkadaşlarıydık onun. Yaptıklarına bizzat şahit olduk. Bizleyken yaptıklarını ve bizden sonra yaptıklarınıda. Biliyorsun ben her şeyi bilirim." Deyip sinsice gülümsedi. "Çok kuşum var etrafta."

Tezgahın yan tarafından süpürgeyi alıp geri geldim. Kırılan bardağı süpürürken Defne kahvesini içiyordu.

"Ee?" Dedi. "Yorum yapmadın?"

Gözlerimi kırık parçalardan çekmedim. "Yoruma açık bir konu değil." Dedim.

Benim hatam demek istedim. Ama demedim. Diyemedim.

"Her şeyi bilirim ben." Dediğinde ona baktım. Gözlerini bana dikmişti. "Bunu derken şaka yapmıyorum Ülker."

Can ve beni biliyor..

Adı "MAVİ"Olsun..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin