->19.Bölüm.(Okula dönüş..)

2.4K 144 3
                                    

Dolabımda yeni alınan tüm kıyafetleri yere attım. Dolabım eski halime sonunda kavuşmuştu. Kendi kıyafetlerim vardı. Hepsi benimdi. Hepsini ben almıştım. Başkası değil.

Yerdeki kıyafetleri toplayıp salona götürdüm ve tam ortasına bıraktım. Ablam koltukta yatıyordu. Bana bakıp ne yaptığımı anlamaya çalıştı.

"Ne oluyor? Ters taraftan mı kalktın yine?" Dedi dalga geçerek.

"Kıyafetleri çöpe atıyorum." Dedim onu ciddiye almayarak.

"Senin olsun mu diye soruyorsun?"

"Senin olmayacak." Dedim kesin bir sesle. "Tanıdığın kimsesizlere,yoksullara,işsizlere ver. Bir faydası dokunsun."

Ablam yavaşça koltuktan kalkıp yanıma geldi. Git gide iyileşmişti. Parayı ödemiş ve borçtan kurtulmuştuk.

Kıyafetleri karıştırarak bazılarını başka bir tarafa ayırdı.

"Hepsini vereceğiz Simay." Dedim sertçe.

"Bunları giymezler. Dolabında olsun. Eğer okula devam edeceksen.."

"Kendim gibi gideceğim abla. O okula kendim olarak gideceğim. "

"Sen iyice kafayı sıyırdın." Dedi. Ayırdığı elbiseleri odama gidip koydu.

"Ben gidiyoru  abla. Geldiğim bunların hiç birini burada görmek istemiyorum."

Kapıyı sertçe çekip evden çıktım. Okula gidecektim. Asude İnan'ın bana son yaptığı şeydi bu. Okuldan kaydımı almamıştı.

Yürümeye başladım. Bugün ilk defa kendim gibi gidecektim okula. Kendi kıyafetlerimle,kendi karakterimle, kendi adımla.. Özgür İnan bundan kesinlikle hoşlanmayacaktır.

Otobüs durağına geldiğimde otobüsü beklemeye başladım. O sırada Göksu'ya telefon ettim. Bugün kafeye gelmeyeceğimi söylemek için aramıştım onu.

"Göksu?" Dedim açar açmaz.

"İyi misin?" Diye sordu.

"Çok iyiyim." Dedim. Çok iyiydim. "Bugün kafeye gelmiyorum. İşim var."

"Ne işi?"

"İş işte. Otobüs geldi seni sonra ararım."

Telefonu kapayıp gelen otobüse bindim. Arabaya alışmak benim açımdan kötü olmuştu. Otobüse bayadır binmiyordum.

Boş bir koltuk olmadığı için tüm yolculuğum ayakta geçmişti. Sonunda durağa gelince kendimi dışarıya attım acilen eski yaşantıma geri alışmalıydım. Böyle olmayacaktı.

Saçlarımı düzeltip okula doğru yürümeye başladım. Kapıya geldiğimde durdum. Girip girmemek konusunda karasız kaldım bir an. Sonra ayaklarımı harekete geçirip içeriye girdim. Karasızlıklara yer yoktu artık.

Koridorda yürüyüp sınıfa giderken etraftakilerin bana baktığını fark ediyordum. Herkes biliyor muydu gerçekleri? Herkese anlatmışlar mıydı?

"Pişt."

Durdum. Arkamı dönüp baktım. Hilal ve Şevval önümde durmuş sırıtıyorlardı. Onlarla uğraşmadan yoluma devam etmek istedim ama sonra fikrim değişti. Kaçmak çözüm değildi.

"Selam." Dedim onlara doğru yürüyerek.  İkisi hala sırıtmaya devam ediyorlardı.

"Nasılsın fakir?" Dedi Hilal. Sonra kahkaha attı. Güldüm.

"Bu kıyafetlerle nasıl iyi olabilir ki." Şevval de aynı iğrenç kahkahayı attı. Birbirlerine tam uyuyorlardı.

Derin bir nefes aldım.

Adı "MAVİ"Olsun..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin