Stay By My Side

1.1K 53 9
                                    

Yayınla dediniz bende yayınlıyorum :D Eleanor'dan ne nefret ediyorum ne de onu seviyorum bu sadece hayali ve böyle gitmesi gerek ilk başın o yüzden Fanı mısın? tavırlarına sakın girmeyin. Louis kızıyım ben onu dişi sinekten bile kıskanırım. Galiba o yüzden Larry Shipperım :3 Neysem hadi İyi Okumalar!

Multimedia daki Beatrica. <3 Ve Şarkı Demi Lovato- Nightingale Başından dinleyebilirsiniz <3

''Bak Eleanor kaçıncı kez söyleyeceğim sana, tuvalete gittim ve onu öylece yatarken buldum. Gözlerini açtığında boynuma atladı titriyordu, korktuğu belliydi bende yatağa götürdüm başka bir şey değil''

Tekrar o sesi kulaklarımda duyduğumda beynimde bir eko var gibi yankılanıyordu. Hafifçe araladığım gözlerimle etrafı kolaçan ettim. Ağrıdan beynimi açıp tekrar dikiyorlarmış gibi hissediyordum. Kafamı yastıktan hafifçe kaldırdığımda gücümü toparlayamadan aynı hızda geri düştüm. Şimdi de zonkluyordu.

Kapı açıldı ve içeri düşük yüzüyle El girdi, uyandığımı fark ettiğinde yüzüne yapmacık bir ifade yerleştirmişti. Yatakta yanıma çömeldi ve ateşimi kontrol etti. Elini aniden çekti ve hızlıca odadan çıkıp elinde ıslak bezle geri döndü.

''Durumum o kadar kötü mü El?'' çatlamış sesim beni daha aciz gösteriyordu. Gözlerimin altındaki morluklarla nasıl göründüğümü tahmin edebiliyorum.

''Eh.. şey tatlım bak ateşin çıkmış. Biz-'' iyice yutkundu ve devam etti. ''Bence doktora gitmeliyiz hemen'' Uzun zamandır duymadığım kelime yine düşüncelerime karışmıştı. Doktor mu? Çocukluğum hastanelerde geçti ve ben oraya geri dönmemeye yemin ettim. Yatağın ucunda duran elini tuttum, yine bana lütfen der gibi bakıyordu.

''Ne hissettiğimi biliyorsun, doktorlar ve hastane ile ilgili El''  Alnımdaki bezi ıslatıp sıktı, yanaklarımda ve boynumda gezdirdi. Tenimde hissettiğim ani soğuklukla tüylerim diken diken olmuştu.

''Ama Bak-'' konuşması odayı kaplayan o kokuyla kesilmişti. Gözleri benimkilerle buluştuğunda mavi olduklarını yeni fark ediyordum. 

''Yanlış bir zamanda mı geldim?'' Kısık sesle konuşması kıkırdamama yol açtı. Eleanor da bu haline gülüp eliyle gel işareti yaptı. Başımı kaldıramıyordum ama yatağımın diğer ucunun çökmesiyle oraya oturduğunu anladım.

''Beatrice, doktora gitmek istemiyor Louis sen bir şeyler söylemek ister misin?'' Eleanor kaşlarını çatıp tuttuğu nefesi verdi. 

''İstemiyor-'' Lafımı kesen onun pürüssüz elinin alnımda geziniyor olmasıydı.Zorlukla yutkundum. Elini geri çektiğinde büyük bir boşluk hissettim sanki.

''Gidiyoruz'' Emir veriyor birde! Ukala! Eleanor üstüme bir şeyler giydirdi. Ayakta duramayacak kadar zayıf olduğum için Louis beni kucaklamış, arabaya götürüyordu. Şu an ne kadar boynuna gömülmek istesem de tüm hislerimi bir kenara atıp arabanın kapısını açmış bizi bekleyen en yakın arkadaşıma döndüm. Hayır ona bunu yapamazdım, o benim çocukluk arkadaşımdı, her şeyimi bilen dostum, sır arkadaşımdı. Kafamdaki aptalca düşünceyi silip zorlukla arka koltuğa geçtim.

--

''Biraz dinlensin, bu hafta onun için çok stresli geçmiş anlaşılan ve Bayan Mckey ilaçlarını ihmal etmiş bununda yan etkisi olabilir.'' 

Her zaman duyduğum lafları bu sefer daha da büyümüşken duyuyordum ve bir fark daha bu sefer yanımda ailem değil arkadaşım duruyordu. Ve o adının Louis olduğunu kavradığım çocuk. Yanaklarımı şişirdim, beyaz çarşafı sıkmaktan ellerimin beyazladığını hissettiğimde serbest bıraktım. Eleanor annemsi bir tavırla bana doğru eğildi ve alnıma bir öpücük bıraktı. ''Kahve almaya gidiyorum bir şey isteyen var mı?'' Hayır anlamında başımı salladım.

''Neden bu kadar endişeli herkes ?'' Yumduğum gözleri açtım, beyaz tek kişilik koltuğa oturmuş, tek bacağını dizinin üstüne atmıştı. Ayağını sürekli sallamasından gergin olduğunu anlıyabiliyorum. 

''Ah sadece eskiden kalan şeylerin canlanmasından korkuyorlar...'' Anlamamış gibi tek kaşını kaldırdı. 

''Zayıfım ve kilo alamıyorum ayrıca üzüldüğümde strese girdiğimde ruhum bedenimden ayrılıyormuş gibi hissediyorum. Ve de tümörümün geri gelmesinden korkuyorlar.'' Tek çırpıda söylediklerim yüzünden aldığım nefesle ciğerlerimi doldurdum.

Rahat koltuktan kendini sıyırıp baş ucuma oturdu. Yanağıma yerleştirdiği eli irkilmeme neden olmuştu. Bende yarattığı etkiyi farkedince suratında anlam veremediğim bir gülümseme oluştu.Teninin yokluğunu hissettiğimde bileğini kavrayıp ''Yanımda kal'' diye mırıldandım. Şimdi bu gülüşüne bir anlam verebilirim. Arsız arsız sırıtıyordu elimi elleri arasına alırken....

The Blue Angel (Louis Tomlinson Fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin