Prisoner Of Love

#11 "Prisoner Of Your Possibility"

Bölümün bu kadar geç gelmesi için hazırladığım bahaneler: 
-zihinsel bir çöküş yaşadım ve beynimin sözel kısmı tuvalete düştü.
-parol içiyorum sanıp writers block içmişim 
-hikayenin gidişatını değiştirmeye karar verdim,bundan sonraki bölümleri sekshikayeleri.com adresinden okuyabilirsiniz.
-babanem evden kaçtı -bu gerçek-
-kamyonetin altında kaldım,doktor açık beyin ameliyatım sırasında bilgisayarını kullanmama izin vermedi.
-trafik sıkışmıştı. (yok bu buraya değil bunu geçen ektiğim arkadaşıma diycektim ama unutmayayım dursun burda)
-ben aslında sosyal problemleri olan 57 yaşında bir amcayım hepinizi kandırdım.

seçin beğenin alın,fakat şunu diyeceğim ki gerçekten çok sıkışmıştım ve neredeyse hikayeyi askıya alacaktım.profilimde de görebilirsiniz,yeni projelerim var.(bakarsanız çok mutlu olurum ve sizi sonsuza kadar severim)

her neyse,bu sırf finale biraz daha yaklaşmak adına yazılmış bir bölüm (anahtar kelimeler:boktanboktanboktanboktan) 

-

Amber

"Tamam,şimdi ittirebilirsin." 

Harry elinin tersiyle alnında biriken teri sildi."Tutamıyorum,çok kaygan!"

Sinirli bir nefes verdim.Sabrımı taşırmaca mı oynuyordu acaba?"Pekala,kendim sokacağım!" diye bağırdım,onu öldürme dürtümle başa çıkarak.

Kaşlarını çattı."Bana bağırma,kaygan olması benim suçum değil."

 "Yapman gerken tek şey,deliğe sokmak.Onu bile beceremiyorsun."

"Sevişmiyoruz,Amber." dedi üstüne basa basa."Mühendis değilim.Siktiğimin vidasını nasıl değiştireceğimi elbette bilmiyorum."

Gözlerimi devirip,onu kenara ittirdim ve tezgahın üzerindeki tornavidayı elime aldım.Mutfak giderinin hemen altındaki borunun vidası gevşemişti ve yüksek miktarda bir su sızdırıyordu.

(Amber,büyük bir sorunumuz...var.Oh,hayır,hayı-Aman Tanrım!Yardım etmen gerekiyor,cevizlerime kadar ıslandım-Lanet olsun,AMBER!)

Sabırsız bir nefes alıp,"Vidayı çıkaracağım.Sızıntı yapan yeri tut,yoksa mutfağı su basacak." dedim tezgahın altından çıkmadan.

Onaylar bir ses çıkarıp,dizlerinin üzerine çöktü ve hemen yanımda  durarak,sızıntının olduğu yeri eliyle tıkadı.

Tornavida yardımıyla,vidayı birkaç tur çevirdim ve sert metalı yere koyup,alet çantasından yeni bir tane çıkarttım.Yenisini yuvaya yerleştirirken,sessizce beni izledi.

Hala heryeri ıslaktı ve buklelerinden yüzüne damlalar düşüyordu.Gülümsememi yakalayınca homurdandı.

Yeni vidayı taktıktan sonra,tezgahın altından çıktım ve tornavidayı bıraktım."Tamam elini çekebilir-"

Daha sözüm bitmemişti ki,boru bir öncekinden daha fazla su fışkırtarak,neredeyse geriye savrulmamıza neden oldu.

"Aman Tanrım!" diye inledim,su ikimizide baştan aşağıya yıkarken."Git kapat şunu."

Suyun üzerine doğru gitmeye çalıştı fakat o kadar şiddetliydi ki,sızıntının kaynağına ulaşamıyordu bir türlü.

"Çeşmeyi kapatmayı dene!" diye bağırdım,suyun şiddetli sesinin ötesinden beni duyabilmesi için.Bir eliyle yüzünü sudan korumaya çalışıp,diğeriyle tezgahın altındaki çeşmeye uzandı."Yetişemiyorum!"