15.Bölüm

25.7K 796 120
                                    

✴ Instagram Hesabım: maviii.c ✴

Multimedia'da yakışıklılarımız var

Beğenerek okumanız dileğiyle :)

Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım, birazda olsa kendime geldim. Lavabodan çıktığımda, Mert'le karşılaştım beni görünce hemen yanıma geldi.

"Toprak kötü görünüyosun, bişey mi oldu?"

"Hayır, bişey yok." Fazla muhattap olmak istemiyorum onun için sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Ama peşimden gelmeyi ihmal etmedi!

"Bence var bişey, bana anlatabilirsin." 

"Bişey olsa bile sana anlatıcağımı nerden çıkardın Mert? Ayrıca düşündüğün için teşekkür ederim ama yalnız kalmak istiyorum!" dedim biraz sesimi yükselterek.

"Amacım sadece sana yardımcı olmaktı, özür dilerim." verdiğim tepkiye önce şaşırdı sonra yüzü düştü ve gitti. Ahh! Ne kadar sinir bozucu biri oldum ben ya! Bana yardım etmek isteyen insanların bile kalbini kırıyorum! Off! En iyisi bi ara gidip konuşayım. Sınıfa gidince Deniz Hoca'nın gitmeyip burda beklediğini gördüm. Neyse ya banane zaten başım ağrıyor. Sırama gittim pencere kenarına oturup kollarımı sıraya yasladım ve başımıda kollarımın üzerine koydum. Yanımda bir hareketlilik oluştu ama umursamadım Cem'dir diye düşündüm ama bu koku ona ait Cem'e değil. Ve bu çok sevdiğim ses...

"Toprak." Başımı sıradan kaldırmamla Deniz Hoca'nın ela gözleriyle karşılaştım.

"Efendim hocam." 

"Hasta mısın?" 

"Hayır, sadece biraz başım ağrıyor."

"İstersen izin al seni eve bırakayım." nasılda tatlı tatlı konuşuyo ya.
Öhöm öhöm kendine gel Toprak.

"Gerek yok hocam, teşekkürler." dedim ve başımı tekrar kollarıma yasladım. Deniz hocayla fazla konuşmamam gerek. Kendine hakim ol Toprak ve uyumaya çalış.

************

"Toprak uyan artık!" bu ses ne ya. Öf uyuyoruz burda demi. Susmuyo ki "Toprak uyansanaaağ!" diye cırladı resmen. Daha fazla dayanamıycam.

"Yeter be! Ne var Allah'ım cezası?!"

"Heh sonunda uyandın, kanka Deniz hoca ödev veriyo 'Herkes dinlesin uyuyanları uyandırın' dedi ondan şeettim."

"Sen yaz ben senden alırım." dedim ve kafamı tekrar sıraya yasladım. Ama uykum kaçtı bi kere nasıl uyuyacağım ki şimdi? Tekrar kaldırdım kafamı, uyuduğum için kendimi dinç hissediyorum. Ödevleri yazmadım ama dinledim en azından. Bu son dersti, ders bitince kızlarla bizim eve gidicez, çok eğlenicez ya :D

"Ders bitmiştir, serbestsiniz." dedi Deniz hoca.

Fatma:"Allah razı olsun hocam." 

Cem:"Büyük sevap işliyorsunuz hocam."

Nilay:"Canım hocacım, çok teşekkür ederiz."

Zahide:"Ne kadarda sevilesi bir hoca."

Kıvanç:"Eyvallah hocam."

Nur:"Hocam sizi çok seviyoruz biliyosunuz demi?"

"Abartmadınız mı?" Deniz Hocada dahil olmak üzere hepsi dönüp bana baktı.

Nur:"Tabikide abartmadık, hangi hoca her dersin sonunda serbest bırakıyor?"

"Bencede çok iyi ve anlayışlı bir öğretmenim Toprak, neden abartmış olsunlar? Hem abartsalar bile bu onlara not açısından fayda sağlar." dedi Deniz hoca sırıtarak.
Gelde şimdi cevap ver Toprak. Of, hep beni bulur zaten böyle şeyler.

"Ne kadar da özgüvenli bir hoca."

"Öyle mi düşünüyorsun?" 

"Düşünmeme gerek yok öyle zaten."

"Emin misin?" 

"Gayette eminim." 

"Bence konuşmadan önce biraz düşün Toprak." ben cevap vermeden zil çaldı ve Deniz hoca bana göz kırpıp sınıftan çıktı. Lafım içimde mi kalsın yani? İnsan bi bekler, sorar, bişey diycek misin Toprak diye.
Sus iç ses sus, saçmaladın. Yalnız çok güzel göz kırpıyor 😍
Öhöm.

Hepimiz çantalarımızı aldık ve sınıftan çıktık.

"Kızlar ben bi lavobaya gidip geliyorum." 

"Tamam, biz yavaş yavaş gidiyoruz, yetişirsin." kafamı salladım.

Üst kattaki lavobaya gittim ve saçımı başımı düzelttim, lavobadan çıkmamla Mert'le çarpışmam bir oldu.

"Özür dilerim." deyip yanımdan geçip yürümeye devam etmişti ki ona yetişip bileğinden tuttum.

"Mert." durdu ve bana dönüp, şaşırarak baktı.

"Efendim." 

"Ben, özür dilerim, öyle demek istememiştim." hala şaşkınca bana bakıyordu. "Affetin mi beni?" dedim gülümseyerek. Güldü. "Seni bir şartla affederim."

"Şart? Ne şartı?" dedim şaşırmıştım, ne şartından bahsediyor bu?

"Beni öpüceksin." dedi sırıtarak.

"Ne?! Hayır!"

"Sadece yanağımdan küçük bir öpücük."

"Olmaz." 

"Hadi ama Toprak, Cem'i de öpmüyor musun sanki." haklıydı Cem benim kardeşim gibidir onu da öpüyorum, Mert'i de arkadaşça öpebilirim. Hala bileğinden tutuyordum bırakmadım boyu uzun olduğu için parmak uçlarımda kalktım ve ona uzandım, yanağını öpmek için yaklaşırken bana döndü ve dudaklarıma yapıştı ve beni arkamdaki duvara yasladı, gözleri kapalıydı bende gözlerimi kapattım.  Onu itmek için uğraşmadım ama karşılıkta vermedim. Beni öptüğünde çok farklı şeyler hissettim, onu sevmiyordum ama beni öpmesi hoşuma gitmişti. Yavaşça dudaklarımdan ayrıldı ve gözlerime baktı. Utançla gözlerimi ondan kaçırdığımda gözlerim Deniz Hoca'nın gözlerinde takılı kaldı.

Bölüm sonu :) İnşallah beğendiğiniz bir bölüm olmuştur, yorum yapan ve oy veren ponçiklerime çok teşekkür ederim, seviyorum sizi :*

Edebiyat Öğretmenimحيث تعيش القصص. اكتشف الآن