Bölüm 9

24.3K 672 26
                                    


Sabah uyandığında Fera mutluydu. Kocası bu sabah yanındaydı. Yorgundu ama kocasına hayır demek istemediğinden akşam yine birlikte olmuşlardı. Akşam yaşananlardan birden Fera'nın aklına geldiğinde suratına kan yanaklarına ve edenine hücum etmişti. Utancından yanaklarına Behram'a olan ilgisi, arzusuya da bedeni alev alev olmuştu.

AKŞAM YAŞANANLAR

Behram Fera'nın dudaklarını botoks yapılmış gibi öpmekten şişirmişti. Genç kadın ise kocasının sırtında kendisine ait izleri tırnaklarıyla bırakmıştı. Fera nin gömlediğini çıkaran adam karısını beyaz dantelli südyenle görüne nefesi kesilmişti. Fera ise utanmıştı. Behram ise kopçayı açtığı gibi karısının göğüslerine yumulmuştu. Fera ise bu hareketle ağzından kaçan inlemeyi durdurmak istemişti. Behram ise ' Delalemin bu oda senin inlemelerinle dolacak' dediğinde Fera bir kez daha utanmıştı. İnlemesini dindirememişti tabi orası farklıydı. Bir süre sonra karısının iç çamaşırını çıkaran adam karısının vajinasını da göğüslere yaptığını yaptıktan sonra, karısının altından öpmüştü. Bunu yaparken de karısının içine giren Behram Ağa bir süre sonra bütün şevkini karısının içine bırakmıştı.

Fera bunları düşünürken Behram uyandığını fark etmemişti. Behram ve Fera sabah ezanına doğru duşlarını alıp namazlarını kılmıştı. Fera ise buğulu gözleri gibi siyah saten mini bir gecelik giymişti. Bel kısmı neredeyse tamamen açık olan gecelik Behram'ın nefesini keserken karısının sırtında elini gezdirirken uyumuştu. Fera ise kocasının dudaklarında parmaklarını gezdirirken uyuyakalmıştı. Sabah uyandığında ise nasıl olmuşsa Behram'ın bacaklarına Fera bacaklarını ahtapot gibi dolamıştı. Behram karısını kucağına bir anda oturtmasıyla Fera kendini bir çuvak gibi hissetmişti.

Behram: Neye gülüyorsun Kadınım

Fera'ya kadınım mı demişti. Behram Ağa Fera'ya karısını Kadınım demişti. Fera bunun için kocasına bir ödül vermek istedi ve kocasının dudaklarına eğildi. Behram ise şaşırmıştı. Fera karısı yani Behram'ın yani kendisinin dudaklarını öpmüştü. Cesurlaştırmıştı bu evlilik Fera'yı. Karısına karşılık veren adam duramamış ve sonuna kadar gitmişlerdi. Behram Ağa'nın istediği gibi odayı Fera'nın iniltileri doldurmuştu.

Duş alıp aşağıya kahvaltıya inin çiftin neşesi herkesi mutlu etmişti. Fera'ya evlilik yaradı diye düşünüyordu Derya. Yüzüne renk gelmişti arkadaşının. Kahvaltı yapılmış ve Fera kocasını işe uğurlamak için konağın kapısına gittiğinde Fera ilk defa kocasının o sonsuz maviliklerine bakarken Behram'da bir kez daha aşık olduğu karısının sisli havasına dalmıştı. Anı bozan Fera ' Kocacığım işe geç kalırsan' diyince Behram etrafına baktıktan sonra karısının dudaklarına yumulmuştu. Onları gören Piroz Daye hafif öksürünce Behram karısından ayrılmış ve alnını öpmüştü. 'Fera dışarı çıkarken beni ara haber ver. Herhangi bir şey olursa canın bir şey ister, bir şey lazım olursa sen çıkma bana de ben alıram' dedi. Fera' da olumlu anlamda kafasını sallayınca kocası yanağını göstermişti. Fera' da pancar gibi olarak kocasının hafif kirli sakallarını esmer teniyle buluştuğu bir noktayı öpmüştü. Behram bu gazla işlerini erkenden bitirirdi. Evde onu bekleyen karısını da kendinden bağrum etmzdi.

Behram'ın arkasından mutfağa giden Fera; jimoma ve Yade Mizgin'e kahvesini yapmıştı. Bahçede oturan yaşlı bayanlara kahvesini veren Fera mutfağa geri dönerken Yade Mizgin onu çağırmıştı.

Yade Mizgin: Keçamin buyur gel otur az hele konuşacaklarım var.

Fera kibarca Yadesinin yanına oturmuştu.

Fera: Buyur Yadem

Yade Mizgin: Keçamin Behramla aranız nasıldır bizim hınzır sen üzmez değil?

MARDİN-İ BERDELWhere stories live. Discover now