SERSERİ(ASKIDA)

13. ÖPÜCÜK

İthaf:Kristalmelek61

Bölüm şarkıları:

~Arctıc Monkeys - Do I Wanna Know

~Feridun Düzağaç - Beni Bırakma

( İki şarkı için de ayrı bölümler var dediğim yerlerde denilen şarkıyı açarsanız daha güzel olacağını ve bölümde istenene ulaşılacağını düşünüyorum.)

Keyifli okumalar...

* * *
(Burada Arctıc Monkey- Do you wanna know 'u açabilirsiniz. Medya da var.)

Önümdeki alkolsüz içecegin pipeti ile uğraşırken yarışın başlıyacağına dair verilen anonsla derin bir iç çekip oturduğum yerden kalktım. Batuhan'ın karaoke gösterisinden sonra da durdurak bilmeden devam eden gösteri başımı ağrıtmaya başlamıştı.

Arda 10 dakika kadar önce yanımızdan ayrılmış yarış için hazırlanmaya gitmişti. Biz kalanlar ise Ateş'in Batuhan'a attığı kötü bakışları sessizce izlemekten başka birşey yapmamıştık.

Önümüzde yarışın yapılacagı kısma dogru akın eden insan topluluklarını yararak ilerlerken kısa boyumdan ve cılız bedenimden dolayı Ateş gili kaybedeceğimi ve bu kalabalıkta ezileceğimi bile düşündüm.

Biraz daha hızlanarak Ateş'in tişörtünü tuttum. Ateş bana ve tişörtünün ucuna bir kene gibi yapışan elime bir bakış attıktan sonra gözlerini devirdi ve tişörtünü tutmuş olan elimi avucunun arasına hapsetti.

Hey hey hey! Geri saralım.Ateş elimi tuttu. Benim olan elimi? Dur bir dakika..Ne!? Ateş elimi mi tuttu?

Birleşmiş ellerimize bakarken içimde bir yangının alev aldığını hissettim. Bir anda tüm sesler kesildi. Tüm o renkler gercekten iç içe mi karıştı yoksa ben mi öyle görüyorum?

Sanki ruhum çekiliyordu. Burnumun ucunu göremeyecek kadar hissizleşmiştim. Aynı zamanda damarlarımda akan kanın hareketlerini bile hissedecek kadar hassaslaşmıştım. Sarhoş olmadığıma eminim oysa ki.

Bana ne olduğunu bileniniz var mı?

Gözlerimin önüne inen perdeyi yırtıp atmak için fazlaca sarfettiğim efor sonucunda herşey eski haline döndü. Az önce yaşadığım şeyin ne olduğunu anlayamadan ilerlemeye devam ettim. Ve hala Ateş ile ellerimiz kenetliydi.

Yeni farkettiğim kadarıyla bu eski mekanın arka kısmına çıkmıştık. Burada arka kısma yer yer saçılmış içinde ateş yaktıkları birkaç varilin ve o varillerin etrafına üşüşmüş ısınmaya çalışan insanların dışında pekte birşey yoktu.

Yarış pisti ise bulunduğumuz yerin aşşağısında bulunan yokuşun sonundaki düz arazideydi.

Geniş arazinin içinde oluşturulmuş yarış pisti oldukça zorlu görünüyordu.

Ateş yarış alanına en yakın yere doğru önüne çıkanları sağa sola iterek ilerlerken beni de arkasından sürüklüyordu.

Durdugumuzda yarış pistine dogru inen yokuşun ucundaydık. Ateş elimi bıraktığında bir an boşluktaymışım hissine kapıldım. Hem özgür hissetmiştim hemde her zerremi titretecek kadar korkmuştum. Karman çorman hissettim. Kesin olan tek şey ise bu histen kesinlikle hoşlanmadığımdı.

Kollarımı kendi etrafımda sarıp terlemiş olan avucumu ceketimin soguk derisine bastırdım ve gözlerimin önüne serilmiş aşşagıdaki manzarayı izlemeye başladım.