4. Yeni Okul

132 33 1
                                    

"Gece! Uyan kızım Gece."

Sabah gözlerimi ismimi duymam ile açtım. Halam basımda durmuş bana bakıyordu.

"Uyanmalısın Gece okulla geç kalıcaksın."

Kısık sesle ile söylediği sözler ile yataktan kalktım. Baran hâlâ uyuyordu. Yanağına minik bir öpücük bıraktım ve üzerini örttüm. Halam aşşagıda olduğunu söyleyip odadan cıktı. Ah okula verdiğim ara bu kadarmış. Okula gitmektense kardesimle dün ki gibi zaman gecirmeyi tercih ederdim. Ama işte her zaman istediklerimiz olmuyordu.

Dün güzel geçmişti. Sabah ki gerilim haricinde. Öğleye doğru halam, ben ve Baran beraber sinemaya gitmiştik. Her ne kadar Baran'ın isteğiyle Buz Devri'ne gitsek de harikaydı. Açıkçası halam ve kardeşimle zaman geçirmek bana çok iyi geldi.

Dolaptan okul formamı, havlumu ve camasırlarımı da alıp koridora çıktım. İlk olarak banyo yapıcaktım ama Baran 'ın uyanmaması için koridorda ki banyoyu tercih ettim. Kısa süren duştan sonra okul formamı giyip saclarıma düz fön çektim. Göz kalemi, rimel ve eye linerımı da sürdügüm de banyoda ki işim bitti.

Odama tekrar geçip okul çantamı aldım içine bir defter, kalemlik, telefonum ve kulaklıgımı attım. Son anda masanın üzerinden cüzdanımı da almayı unutmamıstım. İçinde halamın dün bana verdiği harclıgım vardı.

Odadan çıktığım da bir odanın kapısı da açılıp kapandı. Kafamı kaldırdıgımda Ateş karsımdaydı. O da beni farketmiş ve hareketsiz bana bakıyordu.Üzerinde benim gibi okul forması vardı. Gömlek üzerine tam oturmuşken kıravatı salık bırakmıştı. Gömleğin altında ise siyah pantolon giymişti.

Ne yapacağımı bilemedim. Acaba hiçbirşey yapmadan assagı mı insem? Ya da bir "Günaydın" mı desem.

"Günaydın."

Ben hâlâ kafamda düşünürken ağzımdan çıkıvermişti kelimeler. En azından bu kararsızlıktan kurtulmuştum. Arkamı dönüp merdivenlerden inerken Ateş' de arkamdan geliyordu. Merdivenlerde ilk adımımı atmısken onun sesini duymam ile durdum.

"Sana da Günaydın."

Aslına bakarsak bana cevap vereceğini hiç düşünmemiştim. Ben sadece öylece söyleyip inecektim. Ama bu cevap beni sasırtmış ve merdivenlerde birkaç saniye beklememe neden olmuştu. Tabi bu arada Ateş bana yetişmişti bile. Ne diyebilirdim ki verecek cevabım yoktu. Hem normal insanlar gibi iki çift laf etmiştik. Niye bu kadar sasırmıstım.

Sesimi cıkarmayıp merdivenleri inmeye devam ettim.Salona vardıgımızda halam çayları dolduruyordu. İkimize dönüp kocaman gulumsedi. Evet ben bu kadının gulumsemesini seviyorum. İkimize de "Günaydın!" dedikten sonra sofraya oturduk. Günlerdir olan gerilim sanki daha aza düşmüş gibi hissediyordum. Belki de bu Ateş'in insan yiyen bir canavar olmadığını anlamamdandı(!)

Halamın yaptıgı nefis börekleri de yedikten sonra okula gidebilmek için en sonunda dışarı cıkmıstık. Ateş birkaç adım önümde yürüyordu. Böyle yürümek daha iyiydi yani onunla yürümektense böyle daha rahat hissediyordum.

Bu şekilde 15 dakika kadar yürüdükten sonra yeni okulum olduğunu anladığım binanın önüne gelmiştik. Kış mevsiminde olmamıza rağmen okulun çevresinde bir çok öğrenci vardı. Ben okula gittigimizi sanarken Ateş'in durmasıyla ben de durdum. Bana döndü.

"Sen geç okula!"

Ne dediğini anlayamamıştım o gelmiyor muydu?

"Sen gelm-"

"Sana okula git dedim!"

Cümlemi dahi tamamlamama izin vermemişti.Bagırmasa da tıslarcasına söylediği sözler küfür gibi gelmişti kulağıma. Sabah ki hareketinden dolayı bende o kadar da uyuz biri değilmiş diye düşünmüştüm halbuki. İste onun kibarlığı -ki bir günaydın ile ne kadar kibar olunursa- bu kadardı.

SERSERİ(ASKIDA)Where stories live. Discover now