kelime hücrelerinde

Start from the beginning
                                    

Ben ne yapıyorum böyle? Ben.bana.ne.yapıyorum?

Derhal toparlanıp her şeyi eski haline getirdim...
Hayır olmak ya da yapmak istediğim bu değil.Hayatta sahip olduğum tek şey olan aklımı böyle kaybedecek değilim,hayır.Buna karşı koyamazsam-hayır askini düşünme Autumn,yapacaksın.

O sancılı ve sarsıntılı gecenin ardından asla eskisi gibi düşünmemeye ve olmamaya başladım.Sürekli aleyhime olan şeylerle uğraşıp,sigarayı bütünüyle öğünlerime yaydım.Ne kadar kilo kaybettiğim hiçbir zaman olmadığı gibi,bu defa da umrumda değildi.Artık odamdaki her şey gözüme batmaya ve beni sinirlendirmeye başlamış ve onları kapı dışarı etmem için beni kendilerine çekmeye başlamıştı.Öncelik olarak piyanomu bıraktım çöpün yanına,sonra kitaplığımdaki bütün kitapları yine aynı gecede yakıp dumanını soludum.Her ne kadar içim burkulduysa da geri adım atmadım.Hiçbirini istemiyordum,hiçbirini.

Bunca zaman boyunca ben bunları yaşarken,Bekhyun'a beni istediği her zaman görebileceğini söylemiş olmama rağmen hiçbir şekilde karşıma çıkmamış,buna ek olarak Jooyoung'a bile rastlamama izin verilmemişti.Annem ise hala beni benimle bırakmanın doğru olacağını düşündüğü zaman tanısındaydı.Ve sonunda hiçbir şekilde yoklanmamış olmak,bulunduğum tekilliğin kıvamıyla oynamış ve sonunda beni hissiz bir canavara dönüştürmüştü.
Payıma nasıl bir yalnızlık düşmüştü,bilmiyordum;ama önemi yoktu.Şu an için değil,aksini yaşıyor olmak yadırganacak bir durum olurdu.

Ertesi gece sabahında nihayet okul başlayacaktı.Gözlerim her zamanki gibi boş kelime hücrelerinde bilmem kaçıncı saltosunu yapmaya hazırlanıyordu.Yataktan çıkıp,balkonda birkaç dakika oyalanıp hava aldıktan sonra duşa girdim.Sabah olduğunda okuldakilerin beyinlerinde merak konusu olmak isteyeceğim son şey olurdu.Benimle bu kadar bile ilgilenilmesine tahammülüm olmadığı ve sadece kendi işlerine bakmalarını istediğim için buna fırsat vermemek adına her şeyi yola koymakta kararlıydım.
Okul saati yaklaşırken,yeterince hazırlanıp son rötuşları yapmaya başladım.Yalnız,ne kadar uğraşırsam uğraşayım,gözlerimin altında beliren mavi ve morumsu damarların görünürlüğünü yok edememiştim.Ona binaen, gözlerimin günlerdir uykusuz olması dışında bir pürüz olmaması işimi kolaylaştırmıştı.

Evden Baekhyun ve Young'a rastlamamak için 1 saat erken çıkmıştım.Eskisi gibi okula onlarda gidecek değildim.
İkisini düşüncelerimden çıkartıp yok ederken,gözlerimi gökyüzüne ve şehre diktim.Uzun zaman sonra sokakları yürümek iyi gelmişti.Kaldırımları kullanmak için hala biraz ürkektim,her an bir kazaya daha kurban gidebilirim düşüncesi yol boyunca ceplerimde benimle beraber geldi.
1saat erken gelmiş olmama rağmen,benimle aynı şekilde erkenden gelen öğrenciler okulun koridorlarında görünüp kayboluyorlardı.Merdivenlerden çıkarken sınıftan birkaç ikiliye rastlamış ve üzerime diktikleri saçma salak bakışlarına karşılık,ben de tavırlı bir bakış atarak yanlarından ayrılmıştım.
Sınıfa geldiğim de içerde kimsenin olmadığını gördüm.Artık son sınıf olduğumuz için eskisi gibi devamsızlık yapan tikiler yoktu.Bu nedenle Baekhyunların hemen arkasında olan yerini değiştirme hakkına sahip değildim.Sırama geçip oturdum ve kollarımın yörüngesinin içine yasladığım başımı ders başlayana kadar asla kaldırmadım.Zaten birkaç saat içinde odayı dolduran gürültünün ardından sınıf hocamız içeri girmiş ve sessizliği sağlamıştı.Hocanın sınıfa girmesiyle başımı uyuduğu yerden ayırırken hemen önümde oturan Jooyoung ve Baekhyun'u fark etmiştim.Parfümlerinden yayılan koku burnumu rahatsız ediyordu,kayıtsız kalamamıştım.Daha fazla yakın olmamak adına doğrulup arkama yaslanacakken içeriye Bay Kim'le beraber giren çocuğa dikkat kesilmiştim.

monacrómachWhere stories live. Discover now