53.BÖLÜM-OYUN

4.9K 344 118
                                    

Acımasızlık arasın da aşk... İntikam gölgesin de sevda... Kalbin ne kadar geniş olduğunu fark ettim bugün. Hem öyle bir genişlik ki her çalan duyguya hiç itiraz etmeden aralıyor kapısını. Kimi duyguya sonuna kadar kimi duyguya yarıya kadar. Çocukluğum da bildiği tek duygu sevgiydi, gördüğü tek his ilgiydi. Ailesi tarafından sevilen ve üzerine titrenen prenses. O zamanlar da kalbim çoğu duyguya açıktı ama tanımadığı duygular olduğunu ailemin gidişinin ardından öğrendim.

Öğrendiğim ilk duygu kaybetmek oldu. Hem öyle bir öğrenişti ki kalbimi parçalara ayıran bir kayıptı. Ailemi kaybedişim. Kalp o zamanlar acıya açtı kapısını, sonuna kadar ölüme değer. Gerçek bir kaybedişten sonra gerçek bir acıyı tanıttı. Ruhum da derin yaralar açtı. Boşluklar da dolaşırken uçurumlar dan düşürdü. Hissettirdi. Ölmekten öte ölmenin varlığını. O zaman anladım ki ailemi kaybedene kadar, kaybettim diye sızlandığım şeyler meğerse bir hiçmiş. Acı nedir yaşamamışım. Ağlamak nedir bilmemişim. Gözyaşlarım sebepsiz serzenişlerdeymiş.

Gözyaşlarımın anlam kazanması ise çok acı oldu. Acıyla yaşamaya alışamasam da bir şekil de yaşamaya alıştım. Buna yaşamak denirse tabi. Sonra öğrendim ki ailem ölmemiş öldürülmüş. Bu sefer kalp yeni bir duyguya araladı kapısını. Nefret diye haykırdı çığlıklarla. Ailemi kim öldürdüyse hepsine karşı nefret vardı içim de. Lisede ki öğrenciliğim de sevmediğin sınıf arkadaşına ya da istemediğin birine ya da seni inciten kişiye duyulan nefret değildi benimkisi. Bir kaç gün sonra geçebilen bir duygu ise hiç değildi. Ölümüne nefretti. Öldürmek isteyecek kadar büyüktü. İçim de yanardağı patlaması yaşatıp alevin de beni de yakan küle çeviren bir ateşti. Kalbim yandı ateşte. Kor gibi ama kalbime girişine hiç itiraz etmedi. En baş köşe de yer verdi.

Sonrasın da gelen intikam oldu. Yeni bir duyguydu. İntikam. Nefretin açtığı kapıdan öfkeyle girdi. Kalbimin duvarlarına çarpa çarpa. İntikam istiyordum. Nefretin yaktığı alevi biraz da olsa söndürmek için. İntikam almak için geri de kaldığımı düşünüp araştırmaya başladım. Kim neden aileme böyle bir şey yapar diye. Neden çıkmadı ama kim olduğunu öğrendim.

Kemal Arıkan...

İntikam almak için yol çizdim kendime. Canım yansa da can yakmak için Kemal Arıkan'ın evine girdim. Daha can yakmadan yeni bir duygu öğrendim. Yeni bir ölüm tadı yaşatan. Bu sefer ki duygunu adı ihanetti. Kalp ihanetin ne demek olduğunu Yavuz amcadan öğrendi. Basit bir ihanet değildi. Sırtından bıçaklanır cinsine benzese de tam karşılığı olamayacak bir ihanetti. Direk olarak kalbe saplanmış bıçaktı. Öfke kalbe sığmayacak kadar büyümüşken ihaneti öğrendiğin de intikamı güçlendirdi. Taşıyamayacak kadar ağırdı ama taşımak zorun da olduğunu bildiği için ses çıkarmıyordu. Yeni bir oyun yaptı. İntikam alınacak listesine yeni bir isim ekledi.

Sonra Yağız'ı tanımakla şüpheyi öğrendiği. Her karşılaşmada korku ile birlikte şüphe girdi hayatıma. Öyle zamanlar oldu ki kendimden bile şüphe ederek yaşadım. Ölüm isteği ile doldu ruhum. Kaybetmiştim ya daha da ileri giderek kendimi kaybedişi bile öğrendim. İçimde ki öfkenin beni esir alışına bile engel olamadım. Bir zaman geldi Arya Eryaman kimliğimden sadece Arya kaldı geriye. Öfkeme yenik düşüp masumluğu mu kaybettim. Bir zaman oldu ki masumluk kokan Kerem'i  boğacağı mı bile hayal ettim.

Bakıcısı olduğum ukala sandığım çocuğun masum dünyasını keşfettim. Güçlü durmaya çalışması bana benziyordu. Ruhunda ki yaralara inat yaşamaya çalışıyordu. Ama içi acıyla sızlıyordu. Bu oyunda ki en masum oydu. Ve kalbim yeni bir duygu yaşamaya başladı. Vicdan çatışması. Babasından intikam almaya çalıştığım çoğunun yaralarını sarmaya başladım. Kerem'in yaralarını her iyileştirdiğim de pişmanlıkla kendim de yara açtım.

TEHLİKEWhere stories live. Discover now