7. Bölüm - FASSAL

1.9K 154 11
                                    

"Üşüdün mü?"diye sordu bakışları bana dönen Çakır. Gözlerim, daldığı boşluktan yavaş yavaş geri çıkarken gökyüzü mavisi gözler karşılamıştı beni. Cevap vermedim bana bakan soğuk bakışlara. Gözlerinin her bir zerresi şüpheyle yıkıyordu bedenimi. Yere eğik olan başım ağır ağır yukarı kalkarken üzerimde ki kıyafetler sırılsıklam olmuştu. Tenimi alev gibi yakan soğuk, rüzgârla bir araya gelirken keskin bir bıçak gibi çizikler atıyordu bedenime. " Hasta bir kızla uğraşamam."diye yakındı yönünü bana dönerken. Elleri, üzerinde ki montunun fermuarına giderken bir çırpıda indirmişti ufak metali. Gözlerini gözlerimden ayırmadan, aceleden uzak bir hareketle sıyırdı kollarından siyah montu. İri bedeni bana doğru eğilip parmakları arasında tuttuğu montu omuzlarıma bırakırken yaklaşmıştı bir hayli bana. Omuzlarıma yerleşen montun üzerinde, elleri durmaya devam ediyordu. Doğrulmadı bana doğru eğik olan bedeni. Tenini ele geçiren yağmurun kokusu toprakla karışık bir harmoniyle burnuma dolmuştu. Zihnimin en mahrem bölgelerinde saklanan tanıdık duygular aldıkları kokuyla burunlarını havaya dikerken gölgelerini açığa çıkarmışlardı. Başımı yana çevirip o duygulardan kaçarken sessizce yutkunurken buldum kendimi.

"Çakır!" Atmaca, pekte kibar olmayan bir sesle bağırırken gözlerime baktı Çakır. Elleri, omuzlarımdan ayrılırken aramızda ki mesafeyi de açmayı unutmamıştı. Mavi gözlerinin sınırlarında mevzilenen kimliksiz suretler her an tetikte bekliyordu.

"Ne var,"diye sordu Çakır birkaç adım daha uzaklaşırken. Ses tonunda gizlenen rahatsız olmuşluk hissi, ona daha dikkatli bakmama neden olmuştu.

"Konuşmamız gerek,"dedi elinde ki telefonu gösterirken. Atmaca'nın gergin yüz ifadesi birçok şeyi ele vermeye yetiyordu. Siyah, biçimli kaşları çatıldı Çakır'ın. Kaşlarının ortasında ki kaygı çukuru yerini alırken gözlerini üzerime değdirip bir şey demeden uzaklaştı yanımdan. Ayakkabıları, her adımında çamura bulanıp tuhaf bir ses çıkartırken ormanın kalbinden gelen yoğun sis tabakası gittikçe büyüyüp, yutuyordu koca ağaçları.

"Sende içeri gir artık,"diye uyardı Çakır'ın hemen arkasından yürüyen Atmaca. Cevap vermemi beklemeden ikisi de binanın içerisine girerken üzerimde ki monta sıkıca sarıldım. Dışının sırılsıklam olmasına rağmen iç kısmı sıcak ve kuruydu. Çakır'ın teninin sıcaklığı kısa sürede benim tenimle buluşurken kulaklarımı sağır eden sessizlik tedirgin etmeye başlamıştı beni. Yönümü eski kışlaya dönüp adımlarımı eski binaya doğru atarken üzerimde hissettiğim bakışlar durmama neden olmuştu. Hızla etrafı aradı kısık gözlerim. Ağaçların kalın gövdelerinden başka bir şey göremesem de içimde ki kuşku körelmemişti. Bir kaç adım daha attım gittikçe benden uzaklaşan yaşlı binaya.

"Kim var orada?"diye seslendim düz bir sesle. Kulaklarımı delen sessizlik, cevabını verirken ormana yönelttim kararsız adımlarımı. Karnıma baskı uygulayan sertlik orada olduğunun güvencesini verirken örülü saçlarım ayrılmaya başlamıştı tekrar. Ayak sesleri gayet net bir şekilde geliyordu kulaklarıma. Ayak seslerini takip etmek ne kadar kolay olsa da, bir türlü göremediğim sureti bulmak bir o kadar imkânsızdı. Bacaklarım, kendi iradeleriyle bildiklerini okurken sis surlarının içerisinde buldum kendimi. Dört bir yanımı büyük bir özenle çevreleyen yalancı bulutlar kendi aralarında sıkıştırmıştı beni.

"Oynama benimle."diye mırıldandım kontrollü bir sesle. "Göster kendini."

"Küçük şeytan..." diye mırıldandı bir iç çekişle zihnime dolanan tanıdık ses. "Cehennem boş,"diye devam etti adımları yaklaşırken. Kelimelerinin arasından sızan zehir ruhumda büyük bir sızı bırakırken karşımda durdu bütün cüretiyle. "Sen buradasın."

"Noyan." İsmi, dudaklarımdan zorla koparılıp atılırken saklamaya çalıştım şaşkınlığımı. Üzerinde ki gri kapüşonlunun şapkası yüzünün bir kısmını saklarken ölümü hatırlatan toprak rengi gözleri apaçık ortadaydı. "Ne işin var burada?"diye sordum ona meydan okurken. Gözlerinden uçup giden tehlike, birbirine sıkıca bastırılmış dudaklara konmuştu.

CENNETİN YANLIŞ TARAFIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin