#52

2.7K 239 35
                                    

Multi Selim...

Gecikme için üzgünüm. Keyifli okumalar... :)

####

Yazardan

Etrafı çeşitli çiçekler ile dekore edilmiş sevimli kafenin köşede cam kenarında bulunan masasında oturuyor, düşünür halde deniz manzarasını izliyordu. İçinde kopan fırtınaya inat deniz dingindi bugün. Kendisini mercek altına almış bakışların gözetiminde olduğunun farkında olan genç kız, buradan ayrılırken ruhunun da dinginleşmesini diledi.

Burnuna doluşan sıcacık kahve kokularıyla dikkatini sakin dalgalardan alıp önüne konmuş fincana verdi. Kütahya çini motifleri ile süslenmiş, 2000'li yılların unutulmaz ve her Türk evinin olmazsa olmazı kahve fincanı yüzünde tatlı bir tebessüme neden oldu. Çocukluğunu hatırlatan fincan ve bol köpüklü kahvenin albenisine daha fazla dayanamayıp eline aldı, bir yudum çekti. Lezzeti tam damak tadına uygun yapılan kahve sayesinde biraz olsun keyfi yerine gelmişti. Artık kendini daha hazır hissediyordu duyacaklarına karşı.

Gözlerini kendisini yoğun bakışlar ile süzen adama çevirdi. Mavi gözleri az önce hayran kaldığı dingin deniz manzarasını andırıyor, Sude'yi önünü alamayacağı derin bir duygu girdabına sürüklüyordu. Kapılıp gitmekten korkarcasına kaçırdı gözlerini ve derin bir nefes aldıktan sonra söze girdi.
"Selim, senden tamamen dürüst olmanı istiyorum. Hassas bir konu bu ve benim senden doğruları duymaya ihtiyacım var."

Genç adam sevgilisinin tedirgin davranışlarının ve yüzündeki hüznün sebebini ölesiye merak ediyordu. Endişeliydi. Sude'nin sözlerinin üzerine samimi tavırları ile cevap verdi.
"Sana daima dürüst oldum Sude ve şimdi de öyle yapacağım. Bundan şüphen olmasın."

Sude başını öne eğdi. Gözlerini kapattı ve lafı dolandırmadan derdini dile getirdi.
"Serdar amir bizi ekip yaptığı zamanlar Melisa ile karşılıklı hisleriniz olduğunu düşünmüştüm. Bir süre sonra Melisa'dan emin oldum, onunkisi dosttan öte değildi."

Durdu Sude. Şimdi 'peki senin hislerin' diye sormalıydı, ancak bu düşündüğünden daha zor gelmişti ve daha acı.

Selim Sude'nin kıvranışından ne soracağını anlamıştı. Bunu onun için daha da zorlaştırmadı. Karşısında olduğu sandalyeden kalkıp sağ tarafında bulunan sandalyeye oturdu. Uzandı ve çenesinden tutup "Sude, bana bak." Dedi. Gözleri buluşur buluşmaz devam etti, elini kızın yüzünden çekmeden. "Ben öyle şıpsevdi bir adam değilim. Evet, ilk tanıştığımda Melisa'dan etkilendim. Cesareti, dirayeti, sorunlarla başa çıkabilme yeteneği göz alıcıydı. Başta hoşlandığımı düşündüm. Fakat biraz zaman geçtiğinde ona olan bu hislerimin hayranlık olduğunun farkına vardım. Küçük yaşına rağmen geldiği yerleri düşündüğümde hayran olmamak elde değildi. Ama gerçek şu ki, kardeşimden bir farkı yok Melisa'nın. Güvendiğim, zorda kaldığımda hiç düşünmeden yardımıma koşacağını bildiğim bir dost. Sakın bu düşüncelerin seni üzmesine izin verme Sude. Ben seni seviyorum derken ciddiydim. Umarım içini rahatlatabilmişimdir. Ve lütfen, ne olursa olsun sana olan sevgimden şüphe duyma. Olur mu?"

Konuşma boyunca gözlerini bir an olsun ayırmamıştı Selim. Dürüstçe dile getirilmiş bu cümleler Sude'nin içini rahatlatmaya yetti. Hafif bir tebessüm bahşetti Selim'e ve tüm kalbiyle "teşekkür ederim, bunları duymaya ihtiyacım vardı," dedi. "Seni seviyorum."

Genç adam gamzelerine hayran bırakacak şekilde gülümsedi ve sevgilisinin dudaklarına minik bir öpücük kondurmadan hemen önce fısıldadı.
"Bende seni seviyorum."

***
Melisa'dan

'Uzun ince bir yoldayıııım,' diye içten içe dillendirdiğim türkü eşliğinde gökyüzünü seyreyler iken otuz iki diş sırıtır haldeydim. Mutluluktan havalara uçmak deyimini canlı canlı yaşatıyordum kendime, daha ne olsun!

AKSİYON MÜHENDİSİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin