#30

3.2K 256 17
                                    


Multi ekip.

****

Düzenlendi.

Bölüm 30

Kaşlarını hafifçe çattı, yüzünü sertleştirdi ve alışkın olmadıkları bir ciddiyetle konuştu Selim. "Melis. Çılgın fikirlerin, cesur hareketlerin çoğu zaman hoşuma gitse de kabul etmelisin ki, bu söylediğin son derece tehlikeli. Her ne kadar kastettiğin şey göz korkutmak adına yapılacak minik bir oyun olsa bile, adama hayatî bir zarar gelebilir. Ve bu işin bizimle alâkalı olduğu öğrenildiğinde kariyerlerimizin derin bir darbe alması durumu da cabası. Yani riski çok ve kesin çözüm getirisi de yok. Daha mantıklı bir fikrin varsa bize onu sun."

Genç kız hak verdi adama. Hem bir adamın hayatı söz konusuydu, hem de bu kadar zahmete girmeye değmezdi. Kabul ediyordu... Bu sefer abartmıştı.

Başını salladı Melisa, adamı onayladı. "Haklısın Selim fazla abarttım. Bu fikri söylemedim farz edelim. Mantıklı bir önerisi olan varsa söylesin, ben biraz daha düşüneyim."

Sude söze girdi. "Aslında adamın evini gözetlemekle başlayabiliriz. Bakalım bir, gelen giden oluyor mu, kimlerle görüşüyor? Şüphelendiğimiz bir durum olursa hissettirmeden olaya el koyma şansımız olur."

"Bu kesinlikle daha makul bir öneri oldu. Ha birde şu ölen adamın annesiyle konuşmak için birimizin Erzurum'a gitmesi gerekiyor. Bana kalırsa adam annesinin evinde bir şeyler saklamış olabilir." Dedi Selim.

Melisa "O zaman hangimiz gidiyor?" diye sordu. Sude lafa karıştı. "Gidiş geliş tam bir günü alır. Babaannem şuan bizde olduğundan uyumadan ona görünmek zorundayım. Burada gözetleme işini yapsam daha iyi olacak. En azından nöbeti size devredip ona görünecek vakit bulabilirim. Ama şehir dışı şuan için olmaz."

Selim'e döndüler bu kez. "Selim sen ne diyorsun?"

"Bence sen gitmelisin Melis. Kadın zaten hasta birde karşısında bir adam görürse ürkebilir. Ama sen sevimlilik falan yaparak onu konuşturabilirsin."

"Madem öyle diyorsun öyle olsun. Ben o zaman uçak bileti ayarlayayım. Sizde arayıp karavan isteyin ofisten. Birde gitmeden evin çevresini iyice tarayıp ezberleyin. Civardaki mobeselere de sızın. İşinize yarayabilir." Dedi Melisa telefonunu eline alırken.

İşlerini ayarlamak için hepsi telefonlarına gömüldü. Birkaç dakika sonra istenilen karavan ulaştırılmak için yola çıkartılmış, bilet ayarlanmıştı. Karavanın gelmesini beklerken bahçeye çıkmış ve limonata-kurabiye keyfi yapmaya başlamışlardı.

Melisa üzeri kırılmaz cam ile kapatılmış havuzun tam ortasına ahşap masa ve sandalyeler koymuş, kocaman bir şemsiye ile gölge olmasını sağlamıştı birkaç gün önce.

Hep birlikte keyif çatıp eğlenirken, bekledikleri karavan gelmişti. Sude ve Selim hazırlanıp çıktı. Melisa ise, 3 saat sonraki uçuşunu beklerken boyaları hazırladı ve bir türlü fırsat bulamadığı bahçedeki ahşap masa ve sandalyeleri boyamaya karar verdi. Tabi ki Buğra'nın yardımları eşliğinde. Bu fırsatı kaçırmamalıydı. Madem beyefendi sözde onu rahat bırakmamaya kararlıydı, o halde onu bezdirmek asıl göreviydi artık. Aşk denen olgunun gerçek olmadığını, kendisine katlanamayacağını ve kimseye güvenmeyeceğini kanıtlaması gerekiyordu en kısa zamanda Buğra'ya. Bu iş uzamadan sonlanmalıydı.

İçindeki kendine bir beşlik çakıp, kararlılığı için tebrik ettikten sonra Buğra'ya mesaj yazdı.

"Sen! Şuanda ne işin varsa bir kenara bırakıyor ve bana yardıma geliyorsun. İtiraz istemiyorum. Evdeyim.

AKSİYON MÜHENDİSİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin