#33

3K 258 17
                                    


Multimedya Buğra, Melisa ve Neal.

***

Düzenlendi.

Bölüm 33

Tarifi imkânsız hisler içerisinde, incitmeye korkarcasına severek yüreğinin en kuytu köşelerini bile ele geçiren, gözlerinden bir an olsun ayrılmayan bu ölünesi mavilikler karşısında şaşkınlıkla kalakalmıştı. Beni seviyor. Beni deli gibi seviyor. Kalbi bu gerçeği bildiğini aklına itiraf ettiğinde kabullenmekten başka çaresi kalmadı. Buğra onu deli gibi seviyordu...

Ya ben... Benden dürüst olmamı isterken bile hissettiklerimi ne kadar iyi bildiğini, anladığını ortaya koyuyor. Önce kendine... diyor. Haklı. Çünkü henüz ben hislerimi kendime bile itiraf etmekten kaçıyorum. Her zaman ve her konuda cesur, dürüst ve korkusuz olan ben söz konusu yüreğimse, çareyi kaçmakta buluyorum. Peki şimdi ne yapacağım?

Adam böylesine yalın bir şekilde, korkmadan duygularını dile getirmiş, yüreğini kızın yüreğine sunmuşken yine kaçacak mıydı? Kaçmalı mıydı? Ahhh... Kahretsin... Ne yapacağını, nasıl davranacağını bilmiyor, cevap veremiyordu. Adamın elleri hala belinde ve ona bu kadar yakınken kafasını toparlayamıyor, sağlıklı düşünemiyordu. Hipnoz olmuşçasına birbirlerini izlerken büyüyü bozan Buğra oldu. "Cevap verecek misin artık Minikkuş?"

"Ne diyeceğimi bilmiyorum Buğra. Kafam çok karışık... Ben..." Biraz duraksadı ve devam etti "Emin değilim. Sanırım biraz yalnız kalıp sakin kafayla düşünsem iyi olacak."

"Hala duygularına gem vurmaya çalışıyorsun. Ama bugün seni daha fazla zorlamayacağım. Madem yalnız kalmak istiyorsun, öyle olsun."

Kolundaki saate bakarken devam etti adam. "Saat gecenin dördü. Şimdi git, uyu. İyice dinlen. Sana iki gün veriyorum. Yarın günün sonunda buraya geldiğimde tekrar konuşacağız. Öyle ya da böyle bir gün beni sevdiğini söyleyeceksin zaten, umarım inat ve korkularına yenik düşerek bu süreyi uzatmazsın. Zira daha fazla seni öpemeden vakit ziyan etmek istemiyorum. Hadi, iyi geceler. Rüyanda beni gör."

Genç kızın yanaklarından öptü, ellerini belinden çekti. Bahçenin çıkış kapısına yöneldiğinde kız hala olduğu yerde şaşkınca onu izliyordu. Buğra demir kapıyı açıp çıkacağı sıra birden arkasını döndü ve seslendi. "Bir de unutmadan, Minikkuş..."

"Hııı..."

"Seni deli gibi seviyorum."

Cevap vermesini beklemeden -ki beklese bile vermezdi- çıkıp gitmişti. Söylediklerini sindirmeye çalışırken on dakika boyunca arkasından bakakaldı Melisa. En sonunda biraz olsun etkisini atlatabildiğinde başını iki yana salladı, kendine gelmeye çalıştı. Düşünmeye devam ederse uykusunun kaçacağının farkındalığıyla yukarı çıktı ve yatağa uzandı. Gözlerini kapattı, tüm her şeyi aklından kovarak kendini uykunun teskin edici kollarına bıraktı.

******

"İşte bu ya, tuttum bu çocuğu Minik. Aferin Buğra'ya, gözüme girdi."

"Of maviş. Adam gibi sonuna kadar dinleyecek misin artık! Anlatmaya başladığımdan beri Buğra'yı övüyor ve sürekli yorumlarınla bölüyorsun. Tamam anladık, Buğra harika bir adam. Ama bir izin ver de bitireyim."

"Tamam be. Ne kızıyorsun hemen. Devam et dinliyorum işte."

Melisa parmağını tehdit edercesine sallarken; "Bir daha kesmek yok bak!" dedi.

"Minik, tamam dedik ya. Hadi artık devam et."

"Nerede kalmıştım?"

"En son sana "beni seviyor musun?" diye sormuştu. Sen ne dedin? Kesin her zaman ki odunluğunda pat diye hayır demişsindir çocuğun yüzüne. Üzdün değil mi çocuğu! Ah Minik ya."

AKSİYON MÜHENDİSİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin