✴2.Bölüm ✴

25.5K 1.1K 116
                                    

Desteklerinizi oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

***Keyifli Okumalar Bir tanelerim***

Medya Atakan Adras

Hırsız macerası nedeniyle hastanede bir gün boyunca gözetim altında tutuldum. Deli gibi ilk aklıma geleni yaptığım için başına gelmeyen kalmadı. Kabul etmek gerekirse camdan aşağı atlamak iyi bir fikir değildi. Bu nedenle kolum incindi ve vücudumun belirli yerlerinde morluklar var. Kolumu oynatırken ince bir sızı bedenime yayılıyor dayanılmayacak kadar kötü değil ama bir kaç gün zorlar beni.
Ailemden kimsenin haberi olmadan taburcu olmayı umarken işler benim tahminimden daha farklı ilerlemeye başladı.
Nerden ve nasıl öğrendiklerini bilmediğim ailem bir anda odaya daldılar. Bir tanecik kızlarını bu halde görmek onlara pek iyi gelmedi sanırım.
Beni yani, kızlarını sadece iş olarak gördükleri için önemli olan sağlıklı olmamdı. Ben sağlıklı olmazsam kim şirketin başına geçer ama değil mi?

"Kızım, başına onca şey gelmiş neden arayıp haber vermiyorsun? Bir de hırsız meselesi var. Hem camdan aşağı atlamakta ne demek beynini peynir ekmekle mi yedin? Bana bunun açıklamasını yapar mısın?" dedi otoriter bir şekilde bakarken.

Annemin söylediklerini duymazlıktan gelmek istesem de, ona cevap vermediğimde sonucun daha kötü olacağını bildiğimden baştan pes edip konuşmaya başladım.

"Dışarıya bir pankart asıp evimi soyabilirsiniz yazmadım. Eve giren hırsız yüzünden de ben mi suçlu olacağım?"
Yakınmalarım hiç bir zaman işe yaramazdı, şimdide yaramadı zaten. Hayatım hakkında verilecek küçük bir karar vardı, en başından bu yana o kararı beklemem gerekirdi ya neyse.

"Tek başına eve çıkma kararı sana aitti. Çok mu iyi oldu bu olay, bir duyulsa neler olur biliyor musun? İlk başta deden beni öldürür."
Kendince saldırıya başladı. Haklı olduğu konuyu buldu ya peşini bırakmaz.

"Anne olayı büyütme istersen." dedim son bir umutla bakarken.
Hala tek yaşamak için bir umudum var. Tabi söz konusu annem olunca işler hiç bir zaman belli olmuyor.

"Merak etme küçük hanım amacım olayı büyütmek değil, kapatmak. Bundan sonra her zaman olması  gerektiği gibi, bizimle yaşamaya devam edeceksin, bir kaç kişiyi evindeki kişisel eşyalarını alması için gönderdim. Başından beri tek başına yaşaman hataydı. Pek çok düşmanımız var. Çocukluğundan bu yana neler atlattın. Daha fazla bir şey yaşamana izin vermeyeceğiz."

"Çok merak ediyorum hayatımı mahvetmek yönünde nasıl bir karar aldınız? Hayır bu sözlerin fazlaca ima yüklü bu demek oluyor ki başka konularda var. Harika! Söyleyin bakalım sıradaki dahiyane fikriniz ne?"
Fazlasıyla sinirliyim üstelik anne ve babamın bakışlarına bakarsak çok önemli bir karar aldıklarına eminim.

"Taburcu oluyorsun. Bazı konular evde özel olarak konuşulmalıdır" diyen baba yandan yandan baktım.

Kesinlikle konu her neyse benim hiç hoşlanmayacağım bir mesele.
Her zamanki gibi susup başıma ne geleceğini beklemeye başladım. Hastanede işlerimiz bittikten sonra arabaya binip evin yolunu tuttuk. Ama ne tutma, arabanın içinde ölüm sessizliği var ki bu tüylerimi diken diken yapıyor. Çok başım ağrıyacak çok.
İki katlı ve bahçeli bir eve sahipler, yani annemler. Benim evim küçük ve huzurlu. En ufak bir olayda kendi evimle arama mesafe konuldu. Salona geçip karşılıklı oturduğumuzda bile diken üzerinde bekliyordum acaba başıma nasıl bir bela alacağım diye.

"Okulun bitti" diye söze başladı babam. Cevap vermem için beklemeye başladı.
"Evet bitti." diye onayladım.
"Yavaş yavaş şirket işlerinde öğrenmeye başladın"
"Evet"
"Yaşında ilerlemeye başladı."
"Yaşayan her insan, her yıl bir yaş daha yaşlanıyor" dedim hızla.
"Gevezelik yapma. Biz artık evlenmeni bir aile kurmanı istiyoruz."
Buyurun cenaze namazına.
"Çok güzel, siz derken kimler istiyor benim evlenme mi?" dedim dişlerimin arasından konuşurken aynı zamanda da hafifçe tebessüm etmiştim.

✴ Aşk Başa Düştü! ✴KİTAP OLACAK✴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin