BU İŞ ANCAK ÖLÜMLE BİTER

13.7K 583 10
                                    


ALAZ'IN AĞZINDAN

sinirle aryanın yanından ayrıldım ve odama geçtim. Odaya vardığımda ardımda kapıyı kırılacak derecede ittirip kapattım. Canım yanıyordu anlatamayacağım derecede canım yanıyordu nasıl da gözlerimin içine baka baka 'sevmiyorum seni' diyebilmişti. Oysa bir tek benim yanımda kabus görmüyor huzurla uyuyordu, bir tek benim yanımda güzel güzel gülümsüyordu nasıl olurda sevmezdi beni. Çıldırmak üzereydim. Bir de o sinirle gidip evleneceğim demiştim şimdi nasıl bu işten vazgeçecektim. Üzerimi değiştirip aşağı indim bu konak bu şehir hatta bu dünya üzerime üzerime geliyor gibi hissediyordum ardımdan bağıran annemi ve babamı dinlemeden arabaya bindim ve son sürat ilerlemeye başladım. Tek çare olarak selimin mekanına gitmeye karar verdim. Yine hızlı bir şekilde selimin mekanına geldiğimde oyalanmadan içeri girdim beni gören bir kaç kişi selam verdi görmezden geldim selim kollarını açıp karşımda gülümseyerek dikildi. Bir kaç saniye beni süzdükten sonra kollarını yanlarına indirip yüzüne ciddiyet yerleştirerek bağırdı "beyler bu gece bu kadar kapatıyoruz". kimse ikiletmeden tek tek çıkıp giderken bizde yukarıya çıktık. İki dakika da masayı donatmışlardı masaya oturur oturmaz bağırdağı kafamı diktim


selim "hop abi yavaş ol ya" diye uyarsa da dinlemedim ve bir tane daha doldurdum. bir kaç bağırdak hızlı hızlı içtikten sonra ağırdan aldım ve yavaş yavaş yudumlamaya başladım rakıyı.

selim "anlat bakalım yine seni buralara atan dert ne?" güldüm mutluluktan uzak bir gülümsemeydi bu. bir önce ki gelişimde de aynı soruyu sormuştu. derdim yine aynıydı. derin bir nefes alıp kafamı kaldırdım.


"evleniyorum dostum evleniyorum"


selim "ve sanırım istediğin kızla değil"


"sence istediğim kızla evlensem buraya gelip şu boktan şeyi içip sarhoş olmayı dilerim miyim?"

selim "kimle evleniyorsun?"

"fırat ağanın kızı dicleyle"

selim" peki dostum gönlünde ki kız ne olacak"


"o kız beni sevmiyor ki bu gün gözlerimin içine baka baka dedi bunu"

selim "sende hemen inandın öyle mi?"


"oğlum inanmayıp ne yapayım bağıra bağıra sevmiyorum git kimle evlenirsen evlen dedi lan"

selim "sen bakamamışsın oğlum. Eğer o gözlerin en derinine baksan o sözleri içi kan ağlaya ağlaya söylediğini görürdün"


"deliricem lan deliricem. Daha bu sabah yanında gözlerimi açtım lan ben. Onunla uyudum onunla uyandım. Nasıl evlenirim başkasıyla nasıl karım, kadınım derim"

selim "niye karşı çıkmıyorsun bu evliliğe öyleyse"

"babam öyle istiyor. eğer inat edersem aryayı bu şehirden gönderecekmiş bilirsin o birini gönderirse bir daha asla bulamazsın"


selim "bilmez miyim onun gönderdiğini bir daha bulabilene aşk olsun"


"ne yapıcam ben ya nasıl başkasıyla evlenirim"

selim "bildiğim tek bir şey var o da aryanın seni hala sevdiği. Bu işten nasıl kurtulacağına gelirsek .... kurtulamazsın kardeşim halit ağa son sözünü söylediyse o iş bitmiştir"


selim yanımdan kalktığında ben de kalktım arabanın yanına kadar bana eşlik ettiğinde ona dönüp selam verircesine kafamı aşağı eğdim o da aynı şekilde selam verince arabama bindim tam gidecekken cama yaklaştı ve

"biliyorum saçma ama..."


"ne?" diye sordum elini omzuma vurup

"düğünün hayırlı olsun kardeşim" dedi ve geri çekildi. Hiç beklemeden sinirle gaza asıldım. Kaç saat dolaştım bilmiyorum ama gecenin bir vakti konağa gittiğimde kimse yoktu. Bende ağır adımlarla yukarı çıkmaya başladım odamın önüne geldiğimde sesler duymamla beraber duraksadım. kapıya biraz daha yaklaştım. Bir anda aryanın hıçkırık sesleri doluştu kulağıma içine çeke çeke ağlamasını duydum. Kalbimde bir şeyler yine paramparça olmuştu. O kadar sevmiyorum dedi şimdi niye ağlıyor ki. Biraz sarhoşluğun verdiği cesaret bir az da merakıma yenik düşüp bir anda odasına girdim ve kapıyı kilitledim. Bana şaşkınca bakıyordu. Yanakları sırılsıklam olmuş gözleri kızarmış küçük bir kız çocuğu gibi oturmuş yatağın ortasına içini çeke çeke ağlıyordu. yanına yaklaşmaya başladığımda yanaklarını sildi

Zor Adamlar İmkansızı Sever #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin