Bölüm 35

15.9K 580 140
                                    

Clean Bandit ft. Jess Glynne-Rather Be

Candan Erçetin-Annem


Efe'nin ismini duymamla birlikte kaçmak için hamle yaptığım sırada Alev'in bileğimi tutmasıyla ona döndüm. Dişlerimin arasından 'Bıraksana...' diye tısladım. Alev çemkirmek için ağzını açacağı sırada kapının açmasıyla birlikte hemen hanım kız moduna girip gülümseyerek kapıya döndü. Kaçamayacağımı anladığım için deli gibi atan kalbimi sakinleştirmek adına kendime 'Alev için...' diye telkin veriyordum. Alev'in özel gününü kendi sorunlarımla gölgelemeyecektim.

Ekrem'in annesi olduğunu tahmin ettiğim kadın kollarını açarak Alev'i sarmaladı. Onlar sarılırken bende kadını inceleyerek heyecanımı yatıştırmaya çalışıyordum. Küt saçları, kahverengiydi. Dizlerinin altında biten lacivert eteğinin üstüne giydiği şifon bluzu ise uçuk maviydi. 'Hoş geldin kızım, hoş geldin...' diye mırıldanarak sarılmaya devam ediyorlardı. Ekrem kulağıma eğilerek 'Anneme, Alev'i sakın korkutma, dedim. Bu gördüğün korkutmamış hali...' diye fısıldadı. Kıkırdamamı bastırmak için elimi dudaklarıma bastırdım. Ekrem gülüşünü zor bastırdığı belli olan sesiyle, 'Gözünü Alev'in üstünden ayırma bugün tamam mı? Gelinsiz damat olmak istemiyorum...' deyince küçük bir gülüşün dudaklarımdan kaçmasına engel olamadım. Gülüşümü duyan Zeynep Hanım gülümseyerek Ekrem ve bana döndü. 'Sen Nefes olmalısın, değil mi?' diye sorduğunda şaşkın bir halde başımla onayladım. 'Sema senden çok bahsetti kızım. Gel buraya...' diyerek kollarını açtığında şaşkınlığım katlanarak artmaya devam ediyordu. Efe'nin annesi Sema Hanım'ın benden bahsettiğini anladıkça içimde büyüyen sıkıntıyı tarif etmem imkansızdı. Zeynep Hanım sıkıca sarıldı.

'Yahu çocuklar bir içeri girseydi... Hemen kendi himayene almışsın Zeynep Hanım...' diyenin Ekrem'in babası Fahrettin Bey olduğunu anladım. Zeynep Hanım söylenerek kollarını benden çektiğinde rahat bir nefes aldım. İç sesim sürekli olarak, Alev için dayanacaksın, diye mırıldanıyordu. Eve girdiğimizde koridorda bu sefer kollarını Alev'e dolayan Fahrettin Bey oldu. Ekrem kendi kendine mırıldanırken kendimi gülmemek için zor tutuyordum. Kimse Ekrem'i takıyor gibi gözükmüyordu. Fahrettin Bey Alev'i bırakıp kollarını açıp bana döndüğünde içimden yok artık diyerek sarıldım. Bugün Alev'in günüydü ama ikimize paylaştırmış gibi gözüküyorlardı.

Fahrettin Bey, 'İki gelinimizle aynı gün tanışmamız ne kadar güzel, değil mi Zeynep?' diye sorunca tükürüğüm boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım. Yanımda duran Alev'in belimi cimciklemesiyle öksürüğümü gülerek kapatmaya çalıştım.

'Ay hoş geldiniz. Kusura bakmayın lütfen çocukla uğraşıyordum.' diye koridora çıkan kadın da muhtemelen Ekrem'in ablası Esin olmalıydı. Gülerek Alev'e sarıldığında Ekrem yine kulağıma eğilip 'Kesin kaçacak. Tanıştırmasa mıydım acaba ya?' diye söylendiğinde Fahrettin Bey'in eğlenceli bakışlarına denk gelip sırıttım. Hafif bir kahkaha atıp odaya girdiğinde Esin'in Alev'i sarmalaması bitti ve bana döndü. 'Ah sende Efe'nin ki olmalısın...' deyip sarıldığında gülüşüm yüzümde dondu.

Zeynep Hanım odaya geçmemizi işaret ettiğinde derin bir nefes alıp Alev'in peşinden odaya girdim. Bembeyaz mobilyalarla döşenmiş salonun ferahlığının aksine içimdeki sıkıntı gri bir duman gibi yavaşça bedenimi sarıyordu. Bebek sesinin arasından Efe'nin sesini duyduğumda başımı eğdiğim yerden kaldırıp baktım. Ekrem'in yeğeninin kucağına almış havaya atıp tutarak oyun oynuyordu. Ekrem sesli bir şekilde 'Ulan ailemiz bizi görmezden geliyor, kardeşimiz dediğimiz adamın zerre umrunda değiliz. Ben gideyim isterseniz...' diye hayıflanmasıyla Efe bebeği kucağına alıp bize döndü. Bakışları ilk olarak beni bulduğunda hemen gözlerimi kaçırdım. Efe'nin varlığı bile göğsümü sıkıştırmaya yeterken gözlerine bakacak cesareti kendimde göremiyordum.

Kabasakal (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin