-2-

574 46 4
                                    

YAZAR: GALAXYEXO

Baekhyunu kollarımın arasına alıp apar topar evden çıktım.Ona birşey oldu ve bu benim suçum,onu dinlemeyip zorla alerjisi olduğu birşeyi yaptırdım.

Arabayı açıp, Baekhyun'u arka koltuğa yatırdım. Bir yandan arabayı hızlı sürüyor, diğer yandan telefon rehberinden Sehun'u bulmaya çalışıyordum.

"Lanet olsun aç şu telefonu!"

-Hey,ne oldu?

-Baekhyun , herşey benim yüzümden oldu...

-Gerizekalı ! Ne saçmalıyorsun, nereye gidiyorsun ?

Sehun'a gideceğimiz hastaneyi tarif ettikten sonra gaza daha da yüklendim.

Sonunda gelmiştik , arkadan Baekhyun'u alıp hastanenin girişine yöneldim.

Hastanenin hemşiresi koşturarak yanıma geldi,

"Nesi var?"

"Alerji..."

Hemşire aceleyle doktoru çağırdı. Kahretsin , Bir çocuk gibi inat etmeseydim başına bunlar gelmeyecekti.

Doktor ve iki hemşire odaya geçti , kollarımın arasında ki Baekhyun ile birlikte onların arkasından gelip Baekhyun'u yatağa yatırdım.

"Siz şimdi çıkın , kontrolden sonra hastanın durumunu size bildireceğiz."

Odadan çıkıp Sehun'u tekrardan aradım.

- Neredesin hala?

Gözlerim Sehun'un bedeni ile buluştuğunda hızlıca yanına gittim.

"Sen ne haltlar yaptın Baekhyun'a ? Cevap ver !"

" Önce şu siktiğimin telefonunu kapatır mısın ? "

Sehun bir aptal gibi elindeki telefona bakıp hışımla kapattı.

"Tekrardan soruyorum neler oldu?"

"Baekhyun'un... saç boyasına alerjisi varmış.Daha doğrusu içerisindeki bazı kimyasallara."

"Yoksa sen bunu bile bile saçını boyamasına zorladın mı?"

"E-evet."

"Tanrı aşkına kalın kafalı Chanyeol! Sana alerjisi olduğunu söyledi,ne mantık onu saçını boyamasına zorlarsın?!

"Biliyorum,Hataydı."

"Tek söyleyeceğin bu mu?"

Karşımda bağıran Sehun'a susarak karşılık veriyordum , bu onu daha da kızdırıyordu fakat bu durumda ne söyleyebilirdim ki? Yaptığım aptalca ve çocukçaydı. Uzun bir süre sonra doktor çıkmıştı.

"Alerji şakaya gelicek bir durum değil , saçı neden boyalı?"

"Şey,benim yü-"

" O alerjisi olduğunu bilmiyordu." dedi Sehun , bana kötü kötü bakışlar atarak.

"Şuanda durumu iyi, görebilirsiniz."

Doktor gittikten sonra Sehun hemen odaya girdi.

Sehun , Baekhyun'un eline küçük bir öpücük bıraktı.

"Baekie , iyi misin?"

Kafasını usulca salladı , yanına küçük adımlarla yaklaştım.

"Baekhyun , ben özür dilerim." Kısa bir süre beni izledikten sonra,

"Sorun değil." demişti . Halbuki kafama birşeyler atması gerekti.

" Chanyeol , biz çıkalım Baekhyun dinlensin. " kafamı sallayıp onay verdim ve dışarı çıktık.

" Sehun , bu olaydan kimseye bahsetme . " Sehun sadece gözlerini devirip başıyla onayladı.

--

Baekhyun'un bir gece burada kalması gerekti.Sehun'da uyuyordu.Baekhyun'un odasına doğru ilerleyip , yavaşça kapısını açtım.Sessiz bir şekilde yatağının köşesine doğru yürüdüm.

Kısa bir süre onu izledim . Ona yaptığım zalimceydi, biliyorum ve o beni kolayca affetmişti . Uyuduğuna göre birşeye ihtiyacı yoktu .

Ondan özür dilemiştim ve yaptığım şeyden elbette pişmanım , fakat onun bu haline daha fazla acıyamam . Hem neden hala buradaydım ki ? Nasılsa Sehun burada.Kalmam saçma olur. Hastanenin çıkışına ilerleyip arabama yöneldim.

BAEKHYUN'UN AĞZINDAN

Güneş'in yansıttığı ışıklar gözümü acıtıyordu . Sehun yanımda horul horul uyuyordu , bu manzara hiç hoş değildi . Yanımdaki yastığı Sehun'un kafasına fırlattım. Yüzündeki uykulu ve şaşkın ifade beni güldürdü .

Kahkaha atarak gülüyordum , yüz ifadesi o kadar gülünesiydi ki .

" Baekhyun , iyi misin? " gülümseyerek başımı salladım.

" Ayrıca , buradan çok daraldım hadi gidelim. "

" Hemşireyi çağırayım , Bekle. "

Chanyeol'u affettiğimi söylemiş olabilirim fakat onu tanımıyorum . Onu değiştiremem hem bu beni alakadar etmez ama bu işten ayrılacağımı göstermez . Aciz biri olduğumu düşünmesini istemiyorum. Hem parayada ihtiyacım var .

Sehun odaya girip eşyaları toparladı .

"Hadi Baekhyun gidiyoruz."

Hastandeki çıkış işlemlerini yaptıktan sonra Sehun'un arabasına ilerledik .

" Benimle kalmaya ne dersin bir süreliğine ? "

" Fena fikir değil. "

" Beynine oksijen gitti sonunda , bu teklifi ne zaman sunsam reddedersinde." dedi gülerek.

" Teklifim değişmek üzere... "

" Peki , peki sustum. "

Kısa bir yolculuktan sonra Sehun'un evine vardık , arabadan inip evin kapısına yöneldik . Sehun anahtarla kapıyı açtı ve içeri girdik .

" Baekie , biliyorsun burada istediğin kadar kalabilirsin ." başımla onayladım .

" Aç mısın? "

" Tabiki!"

" Mutfak orada git yemek yap o zaman." gülüyordu , komik olmadığını ona defalarca söylememe rağmen salak salak konuşup espiriler yapıyor . Hastaneye yatması gerekli , durumu çok kötü .

-SEHUN-

Baekhyun , güzel gözleri , minik burnu , biçimli elleri , yumuşak saçları ve öpülesi dudaklara sahip arkadaşım. Okula ilk geldiği zamanlar onun korumacı şovelyesi olarak gözüksemde onu içten içe seviyordum. Arkadaşlığımızın ilerlemesinden sonra bu duyguya sahip olmak hoş değildi , fakat o gülerkenki yüzü , suratında oluşan mimikleri ve bebeksi hareketleri ona olan hislerimi güçlendiriyor. Şuanda karşımda , elindeki telefon ekranına bakıp sırıtıyordu. Bu çocuğa olan hislerim ve duygularım gün geçtikçe artıyordu .

" Hadi yemek söyleyelim . " minik başıyla onayladı.

Yemeklerin siparişini verdikten sonra Baekhyun'un yanına oturdum . "

" Baekhyun , sen şimdi işe gelecek misin ? Yani bu olaylardan sonra . "

" Neden gelmeyeyim ki ? Hem artık saçlarım sarı istediği oldu , benimde paraya ihtiyacım var ." yüzü asıldı .

Yemekler gelmiş ve hunharca yendikten sonra koltuğa kurulup televizyonu açtık . Baekhyun kendini filme kaptırmış dikkatlice izliyordu . Ben ise Baekhyun'u . Kendimi , lisedeki sevdiği çocuğu çaktırmadan kesen kızlar gibi hissediyordum. Kim karşısında böyle mükemmel bir çocuk olsa aşık olmazdı ki ?

--

Akşam olmuştu ve Baekhyun televizyonun karşısında uyuya kalmıştı . Siyah saçları şimdi sarı olmuştu. Bu renk ona yakışmıştığı gibi karanlıkta o sarı saçlarını net bir şekilde görebiliyordum. Yavaşça saçlarına dokundum . Yumuşaktı ve güzel kokuyordu . Düzenli nefes alış verişi , göğsünün düzenli bir şekilde hareket etmesi , kalbimin çarpmasına neden oluyordu . Onu seviyordum , ama biliyorum bu yanlıştı .

THE HACKERWhere stories live. Discover now